Yusuf Can – Haber Yorum

Karayılan konuşmasında 3 ana noktaya değinmiş ve PKK mensuplarına ‘zafer kazanıyoruz’ havası vermiş, hatta daha ileriye gidip ‘zafer sarhoşluğuna kapılmayın’ demişti.

Oysa ‘Kazın ayağı hiç de öyle değil.’

PKK’nin yayın organları dışındaki tüm basın yayın organları Kuzey Irak’ta sürdürülen operasyonlarda PKK’nin ciddi kayıplar verdiğini, üs bölgelerinden çekilmek zorunda kaldığını ve büyük bir şaşkınlık yaşadığını belirtiyorlar.

Bundan olsa gerek basına bir açıklama da PKK/KCK Eş Başkanı Cemil Bayık’tan geldi.

PKK açısından yaşananlar vahim bir hal aldığından olsa gerek Cemil Bayık, kendilerine yakın bilinen bir uydu kanalına Kandil’den katılarak çarpıcı yorumlarda bulundu.

Bayık, Karayılan’ın aksine zafer havası vermedi.

Aksine konuşması dinlenildiğinde büyük darbeler aldıkları anlaşılıyor.

Öyle ki; sözüm ona ‘verdikleri savaşın’ Kürd halkı için olduğunu ısrarla vurgulamak ve 'destek nerede kaldı?' sorusuna cevap aramak için bu röportajın yapıldığı söylenebilir.

Cemil Bayık konuşmasında, Karayılan’ın da bir süre önce destek çağrısında bulunduğunu ancak buna karşılık bulmadığından dert yanarak şöyle söylüyor:

“Kendine Kürt’üm, sosyalistim, devrimciyim diyenler neden hâlâ sessiz. Avrupa’da, Türkiye’de kimse kamuoyu yaratmıyor. Operasyonlara karşı çıkmayanlar değil demokrat, Kürt bile olamaz. Bize destek olmayan, operasyonların durdurulması için lüzumlu tepkiyi göstermeyenleri affetmeyeceğiz.”

Yani Bayık, operasyonların bir an önce durdurulması için başta Kürdler olmak üzere tüm demokratları-sosyalistleri-devrimcileri…gündem oluşturmaya sokaklarda boy göstermeye çağırıyor.

Bayık ve Karayılan bir yandan ‘Kürdler için mücadele verdiklerini’ söylerken neden Kürdlerin taleplerinden çok, kol kola oldukları istihbarat örgütlerinin ‘talep listesini’ önemsediklerini açıklamadıkça,

Kürd halkına söyledikleri yalanın hesabını vermedikçe,

6-8 Ekim’de ve Çukur Olaylarında olduğu gibi işledikleri katliamların ve yaşadıkları ağır hezimetin gerçek yüzünü anlatıp pişmanlık duymadıkça,

Kürdler arasında “Bırakuji – Kardeş Katline” son verelim deyip her fırsatta Kürd Gruplara oluşumlara saldırmanın onları ortadan kaldırmaya çalışmanın hesabını vermedikçe,

İstihbarat örgütleriyle Kürdler adına ne tür ödünler vererek anlaşıp yardım aldıklarını açıklamadıkça…

Kısacası PKK ve bileşenleri Kürdlere karşı işledikleri katliam ve cürümler konusunda “Öz eleştiri” başlangıç olarak HESAP VERMEDİKÇE Kürdlerden sokağa çıkmalarını ve operasyonların sonlandırılması için kamuoyu oluşturmalarını isteme hakkına sahip değildir.

PKK de azgın Kemalistler’in kendilerini bu ülkenin sahibi gördükleri gibi kendisini Kürdler hakkında söz sahibi görerek 'sokağa çıkın' demesi artık karşılık bulmayacaktır.

Kürd halkının yeni SOSYOLOJİSİNİ  okuyamayan Karayılan ve Bayık'ın, hala kamuoyu ve sokak beklentisinde olmaları ayrı bir araştırmanın konusu olsa da ardı sıra yaptıkları açıklamalar gösteriyor ki; PKK, Türkiye ve Kuzey Irak bağlamında ‘Silahlı Mücadele’ misyonunu tamamlamanın eşiğine gelmiş bulunuyor.