Dış Haberler Servisi
Siyonist rejimin işgali altındaki Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşayan Filistinliler, son günlerde işgal güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor. Aşırılık yanlısı Yahudi çeteler, mahalle sakinlerini bölgeden kalıcı olarak uzaklaştırmak için Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki evlere saldırılar düzenliyor.
İşgal rejimi, Filistinlilerin evlerini boşaltmasına, kurduğu korsan mahkemelerdeki komik kararları gerekçe gösteriyor. Bir siyonist mahkemesi, Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki evlerin Pazartesi günü tahliye edilmesine karar vermişti. Bölge halkına yönelik vahşi saldırılar da bu kararın ardından başladı.
İşgal güçleri, son günlerde Şeyh Cerrah’a düzenlediği baskınlarda çok sayıda Filistinliyi tutuklarken, evlerin tahliye kararını protesto eden Filistinlilere müdahalesinde onlarca kişiyi yaraladı. Ayrıca atılan gaz bombaları ve göz yaşartıcı bombalar sonucu bazı Filistinliler boğulma tehlikesi geçirdi.
Bölgeye zorla yerleşmek isteyen Yahudi çetelerin saldırısı devam ederken Filistinlilerse protestolarla işgal polisi ve Yahudi çeteleri engellemeye çalışıyor.
Filistinli kaynaklar, 500’den fazla Kudüslüden oluşan 28 ailenin tehcir tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.
"NEFES ALAMIYORUM, BENİ BOĞUYORSUN"
İşgal polisinin Ömer el-Hatib isimli Filistinli genci gözaltına alması ise ABD’deki "George Floyd" olayını hatırlattı.
Protestolara katılan Filistinli genci yere yatıran bir işgal polisi, Hatib'in boynuna diziyle bastı. Gözaltı sırasında Hatib'in polise "Nefes alamıyorum, beni boğuyorsun" dediği duyuldu.
Hatırlanacağı üzere geçen yıl ABD’de George Floyd adlı bir siyahi vatandaş, gözaltı sırasında polisin yaklaşık 10 dakika diziyle boynuna bastırması nedeniyle dakikalarca "nefes alamıyorum" diye yalvarmıştı. Nefessiz kalan Floyd, hayatını kaybetmişti.
İSLAM DÜNYASI TEPKİLİ
Siyonistlerin Kudüs’ü parça parça Müslümanların elinden çıkarması, İslam dünyasında büyük bir tepkiye yol açtı.
İslam Dünyası STK'ları Birliği'nden (İDSB) yapılan açıklamada, işgal devletinin, Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki bazı evleri yıkarak veya Yahudilere peşkeş çekerek, kenti mahalle mahalle Yahudileştirme çalışmaları yürüttüğü; Filistinlilere yönelik sistematik tehcir politikası güderek Müslümanların ilk kıblesi Kudüs'ü bu türden "oldu-bitti"lerle kolayca ilhak edebileceğini sandığı ifade edildi.
‘ABD HİMAYESİNDE FİLİSTİNLİLERE SALDIRIYOR’
Özellikle Ramazan ayında, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınlarına polis koruması tahsis edilip, Müslümanların kışkırtılmaya çalışıldığı belirtilen açıklamada, uluslararası hukuku yok sayarak kenti başkent ilan eden siyonist rejimin, bu tür entrikaları ile yasadışı yerleşim birimlerini meşru kılmayı ve Filistin topraklarındaki işgalini tamamlamayı planladığı aktarıldı.
Açıklamada işgal rejiminin son yıllarda tamamen kontrolden çıkmış bir şekilde ABD'nin himayesi altında her yıl şiddetini arttırarak Filistinliler üzerindeki saldırıları ve rutinleşmiş faşist uygulamalarını, uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre "etnik ayrımcılık suçu" olarak tescillenmiş olmasına rağmen bu suçu işlemeye aynı cüretle devam ettiği kaydedildi.
“İŞGAL REJİMİ MESCİD-İ AKSA'YI YOK ETME HAYALLERİ KURMAKTADIR”
İşgal rejiminin her fırsatta Filistin halkına yaptırımlar uyguladığı ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Filistin halkını yok sayan İsrail, uluslararası payandalarının koruması ve kollaması altında barış anlaşmaları süsü verilmiş çeşitli paçavra anlaşmalar ile haremimiz, ilk kıblemiz olan Kudüs'ü ilhak etmek istemekte; sözde restorasyon ve arkeolojik kazılar adı altında Mescid-i Aksa'yı yok etme hayalleri kurmaktadır. İyi bilinmelidir ki Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra tüm Müslümanlar için en önemli kutsal mekândır.”
Açıklamada ayrıca, “Bu şehirde işgal devletinin uzun zamandır ezan, namaz ve Mescid-i Aksa ekseninde serdettiği provokatif entrikaları, Müslümanları şehirden tehcir politikaları ile daha da gün yüzüne çıkmıştır.” İfadeleri kullanıldı.
“ULUSLARARASI KURULUŞLARIN TEPKİSİZLİĞİ KABUL EDİLEMEZ”
Filistin halkının, yıllardır maruz kaldığı adaletsizliğe karşı destansı bir direniş verdiği vurgulanan açıklamada, "Asıl hak sahibinin bu iradesi ortada iken BM sözleşmesi ve tüm evrensel hukuk değerlerine aykırı olarak ırkçılığı ulusal bir kavram olarak yasalaştırmış İsrail'in bu hukuksuz, faşist uygulamaları karşısında, BM başta olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşların tepkisizliği ve çaresizliği kabul edilemez." denildi.
ULUSLARARASI TOPLUMA HAREKETE GEÇME ÇAĞRISI
Kudüs ve Filistin meselesinin, sadece Filistinlilerin sorunu değil, bütün ümmetin ve insanlığın sorunu olduğuna işaret edilen açıklamada, uluslararası toplumun bir an önce üzerine düşeni yapması, İsrail ve ABD'nin, uluslararası hukuku hiçe sayarak artan saldırganlığını sona erdirmek için süratle harekete geçilmesi gerektiği belirtildi.
“KUDÜS MÜSLÜMANDIR VE ÖYLE KALACAKTIR”
Açıklamada, "65 ülkeden 354 STK'nın çatı kuruluşu olan İslam Dünyası STK'lar Birliği olarak, Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı, Filistin'i ve Filistinlileri yok sayan İsrail'in bu terör politikalarını reddediyor ve en yüksek sesle ifade ediyoruz ki Kudüs Müslümandır ve öyle kalacaktır." ifadesi kullanıldı.
HAMAS: ŞEYH CERRAH'A SALDIRILAR İSRAİL’İN BARBARLIĞINI GÖSTERİYOR
Hamas’tan da konuya ilişkin bir açıklama geldi. Hamas Sözcüsü Abdullatif el-Kanu, Şeyh Cerrah’ta yaşanan gelişmelere dair yaptığı basın açıklamasında, “Şeyh Cerrah'daki halkımıza yönelik saldırı ve yıldırma sahneleri, işgal rejiminin barbarlığını ve devam eden saldırgan uygulamalarını gözler önüne sermekle kalmıyor oradaki Kudüslülerin çektiği acı ve zulmün boyutunu da yansıtıyor.” ifadelerini kullandı.
Şeyh Cerrah'da var olma mücadelesi veren Kudüslülerin, tehcir politikası ve evlerinden edilme tehlikeleriyle karşı karşıya olduğunu aktaran el-Kanu, işgal makamlarının planlarını akamete uğratmak için direniş eylemlerinin artırılması gerektiğini ve Kudüs halkıyla dayanışmanın şart olduğunu söyledi.
DEĞİŞİM VE ISLAH GRUBU: İSRAİL ATEŞLE OYNUYOR
Filistin Parlamentosu'ndaki Hamas Hareketi üyesi milletvekillerinden oluşan Değişim ve Islah Parlamento Grubu da siyonist rejimi, yaptığı saldırılardan dolayı uyardı.
Konu hakkında yaptığı açıklamada Değişim ve Islah Grubu Sözcüsü Muşir el-Mısri, işgal yönetiminin, Kudüs kentindeki Filistinlileri yerlerinden kopararak, kente Yahudi yerleşimcileri yerleştirmeyi amaçladığını vurguladı.
Mısri, Siyonist rejimin kötü niyetli planlarını başarısızlığa uğratmak, hevesini kursağında bırakmak ve hukuktan uzak uygulamalarını sonlandırmanın yanı sıra Kudüslülerin gücüne güç katmak ve direnişlerini desteklemek için ulusal bir programla ortak hareket etmenin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti.
İşgal makamlarının, Kudüslülere özellikle de Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşayan Filistinlilere yönelik tehcir politikasını sürdürmesinin ateşle oynamak anlamına geldiğini söyleyen el-Mısri, işgalcilerin tüm kırmızıçizgileri aştığını hatırlatarak, bu haksızlıklar karşısında Filistin halkının eli kolu bağlı kalmayacağını belirtti.
El-Kassam siyonisti uyardı: "Bedelini çok ağır ödersiniz!"
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Şeyh Cerrah Mahallesi'ne saldırının durdurulmamasına karşı işgal rejimini uyardı. El-Kassam Komutanı Muhammed ed-Dayf, yazılı açıklamasında, "El-Kassam ve direniş, eli kolu bağlı kalamaz, bedelini çok pahalı öderler." ifadesini kullandı. Bölgedeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek saldırıların durdurulmamasına karşı siyonist rejimi uyaran Dayf, işgal altındaki Kudüs'te kararlı duran Filistin halkını da kutladı.
İşgal rejimi tarafından “en çok arananlar” listesinde bulunan Dayf, birçok suikast girişiminden kurtulmuştu. İşgal rejimi, en son 2014'teki Gazze savaşında Dayf’a bir saldırı düzenlemiş ancak yine başarısız olmuştu.
“ABD’nin hamiliği Arap rejimlerin ihaneti siyonisti cüretkar kılıyor!”
Gazetemizin Genel Müdürü Mehmet Özcan da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, her gün yeni bir vahşilikle hareket eden siyonist işgal rejiminin, dünya Müslümanlarının sabrının sınırlarını zorladığını belirtti.
İŞGAL REJİMİ, MÜSLÜMANLARIN SABRINI ZORLUYOR
Özcan, “Siyonist rejimin, rutin hale getirdiği cinayetler, Mescid-i Aksa’yı taciz, Gazze’ye saldırı yapmak, Filistinlilerin evlerini yıkmak, esir etmek, sürgün yapmak gibi cürümleri her gün tekrarlayarak öyle bir olağanlaştırmış ki insanlık adeta hissizleşmiş, dünya oturmuş sadece izliyor maalesef.” İfadelerini kullandı.
Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin topraklarında yaşanan insanlık dışı uygulamaların sadece Filistinlileri değil, dünya Müslümanlarıyla birlikte tüm insanlığı ilgilendirdiğini kaydeden Özcan, “Siyonist rejimin cüretkar gasp ve katliamlarının hamiliğini ABD açıktan yapmaktadır. Ancak Filistin halkının arkasında duracak, işgal ve katliamları durdurabilecek bir irade olmadığı gibi siyonistleşen Arap liderlerin ihaneti de büyük bir utanç olarak maalesef sürüyor.” Dedi.
Siyonist rejimin tehditlerine boyun eğen Fetih lideri Mahmut Abbas’ın görev süresinin 2009’da bittiğini hatırlatan Özcan, “Buna rağmen koltuğu bırakmadığı gibi Filistin seçimlerini yetkisi olmadığı halde erteleyerek işgalciye büyük kozlar vermesi de kabul edilebilir değildir.” diye konuştu.
“MESCİD-İ AKSA BİZİMDİR”
Özcan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Hemen her gün Kudüs, Gazze, Batı Yaka’da kutlu davaları için canlarını hiçe sayarak işgale karşı duran Filistin halkını büyük bir saygıyla selamlıyorum. Ayrıca siyonist rejime ve estirdiği teröre rağmen Filistin halkının insani ve İslami hakkını izzetle savunarak ölçülü karşılık vermekten öteye gitmeyerek barbar siyoniste ve kirli hamilerine medeniyet dersi veren direnişin evlatlarını tebrik ediyorum.”
Özcan son olarak tüm sivil toplum kuruluşlarını, Müslüman camiaları ve vicdan sahibi herkesi ses vermeye, siyonist rejime geri adımlar attıracak hareketlerde bulunmaya davet ederek sözlerini şöyle tamamladı: “Ümmetin bir ferdi olarak şu gerçeği haykırmak istiyorum; ‘Mescid-i Aksa bizimdir. Kudüs, Filistin devletinin başkentidir.’”