"…Mescitlerde itikâfta olduğunuz zamanlarda ise onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, (sakın) onlara (yasaklara) yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki (küfürden ve zulümden) sakınıp korunacaklardır.”
(Bakara Suresi, 187)
Safiyye validemiz (radıyallahu anha) buyurdu ki: “Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) itikafta iken ziyaret maksadıyla geceleyin yanına uğradım. Bir müddet konuştuk. Sonra geri dönmek üzere kalktım. Uğurlamak üzere de o kalktı. Kapıya kadar gelmişti ki, Ensar’dan iki kişi oradan geçiyordu. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)’i görünce hızlandılar. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): “Ağır olun dedi, şu yanımdaki Huyey’in kızı Safiyye’dir.” Onlar: “Subhanallah, dediler bu da ne demek ey Allah’ın Resûlu” Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): “Şeytan, insana, damarlardaki kan gibi nüfuz eder. Ben, onun kalplerinize bir kötülük atmasından korkarım” buyurdu.”
(Buhârî, İ´tikâf: 8, 11, 18; Farzu´l-Humus: 4, Bed´u´l-Halk: 11, Edeb: 121, Ahkâm: 21; Müslim, Selam: 23-25 (2174, 2175); Ebu Dâvud, Sıyâm: 79, (2470))
“Hz. Aişe validemiz Peygamber Efendimizin itikafa girmesiyle ilgili şöyle demiştir: "Hz. Peygamber vefat edinceye kadar itikafa girer ve derdi ki: "Kadir gecesini ramazanın son on gününde arayın."
(Müslim, İtikaf, 5.)