Son üç bayramdır, bir çok sektör gibi kendilerinin de istediğini alamadığını belirten Elazığ'daki giyimciler, son olarak alınan tam kapanma kararı ile birlikte iflasın eşiğine geldiklerini dile getirdi.
İç giyim sektöründe çalışan Mehmet Karaboğa, iş yapmayınca çek, senet ve kira da ödeyemeceklerini belirtti.
"17 günlük kapatma bizim için çok kötü oldu." diyen Karaboğa, "Bayrama hazırlık için İstanbul ve diğer illere gidip malları getirdik. Ama bu kapatma bizi bitirdi. Çünkü çeklerimiz, senetlerimiz, ödemelerimiz ve kiralarımız var. Daha önce haberimiz olsaydı gidip İstanbul’dan mal almazdık. Kararların aniden alınması büyük bir yanlış. Bu gidişle dükkânları kapatmak zorunda kalacağız. Kapılarımıza icra gelecek. Büyük bir tokat yedik." dedi.
"Esnafın bir sonraki bayrama kavuşabilmesi için devletin destek çıkması gerekiyor"
Mustafa Işık, "Bayram öncesi İstanbul’a gidip çeşit getirdik ve yüklü de mal aldık. Ürünleri de ya kredi kartı ya nakit ya da kısa vadeli çek ile aldık. Zaten geriye dönük borçlarımız var. Üzerine bir de yeni aldığımız mallar eklendi. Devletin, bir kısmı hibe bir kısmı da faizsiz kredi olacak şekilde esnafa destek vermesi gerekiyor. Geçen bayram da aynı şekilde olmuştu ama esnaf kapanmanın olacağını bildiği için fazla ürün çeşitliliğine gitmemişti. Ancak bu kez durum farklı. Esnafın bir sonraki bayrama kavuşabilmesi için devletin kesinlikle destek çıkması gerekir." ifadelerini kullandı.
"Önce kendi vatandaşına değer ver, sonra turiste değer verirsin"
Bütün yükün esnafın sırtında olduğunu dile getiren Aydın Oktay, "Bu kapanmayı biraz daha öne veya bayramdan sonraya alabilirlerdi. Neden yapmadılar. Çünkü turizm sezonunu açmak için. Yani anlayacağınız gâvurun parası bizden kıymetli, esnaftan ve vatandaştan daha değerli. Bu şekilde ülkeyi turizme açıp ülke ekonomisini yükseltmeyi hedefliyorlar. Peki, esnafın ekonomisi ne olacak? Bir esnafın bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi var. Biz 6 kişiyiz. Bunların geçimini düşünen yok, ama 'turizm sezonu sekteye uğramasın da turizmi açalım' diye düşünülüyor. Önce kendi vatandaşına değer ver ondan sonra gelecek olan turiste değer verirsiniz." dedi.
"Bankalara talimat verilsin, borçlar ertelensin"
Böyle gittiği takdir de bir sosyal patlamanın meydana geleceğini savunan Amir Alanoğlu, "Yasaklardan önce kısıtlama ile ilgili bir tüyo verilmiş olsaydı böyle olmazdı. Geçen hafta İstanbul’a gittim, yaklaşık 80-100 bin TL'lik ürün aldım. Ürünü kredi kartı ile aldım. Aldığım ürünü bayramda satıp borcunu ödeyeceğim düşüncesiyle alışveriş yaptım. Devlet baba sağ olsun bayramı da yasakladı! Biz de olduğu gibi kaldık. Tamam, hastalığı bitirmek için yapabilirsin ama eğer böyle bir şey yapacaksan, bankalara da talimat vereceksin, borçlar ertelenecek. Bu dönemde herkes elini taşın altına sokmak zorunda. Devlet de vatandaş da bankalar da…" dedi.
"Bir bilim kurulu da esnaflardan kurulsun"
Bilim Kurulunun da çıkıp sahayı teftiş etmelerinin gerektiğini ifade eden Yaşar Işık, "Dükkândaki çeşitliliği sağlayıp dükkânı bayrama hazırladık. Burada çok ciddi paralar oynadı. Tam kapanmaya gidiliyor da neye göre gidiliyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan esnafa ne gibi bir destek sunuyor? Kapanmaya gitmek kolay. Biz memur değiliz. Esnafı da memura göre yönlendirip evde oturtmaya çalışıyor. Esnafın kirası, elektriği, çalışanı bu masrafları nasıl ödenecek? Çalıştırdığımız işçiler huzursuz bir şekilde işe geliyorlar. Çıkarılıp çıkarılmayacağını düşünerek işe geliyorlar." ifadelerini kullandı. (İLKHA)