ABUZER ATASOY - DOĞRUHABER
Siyonist işgal rejiminin Ramazan ayının başından beri Filistinli Müslümanlara yönelik uyguladığı baskı ters tepti. Filistinli gençler, Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemeye çalışan Siyonistleri geri püskürttü.
Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, işgal güçleri, Doğu Kudüs’te Perşembe akşamı teravih namazı sonrası Şam Kapısı yakınlarında bir araya gelen Filistinli direnişçilere ses bombalarıyla müdahalede bulundu. Bunun üzerine direnişçi gençler, işgal polisinin müdahalesine karşılık bölgede ateş yakarak barikat kurdu.
Söz konusu çatışma, Filistinlilere düşmanlığıyla bilinen aşırı sağcı Lehava Yahudi örgütünün, Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleme ve Bab El-Amud bölgesinde Müslümanlara karşı miting düzenleme çağrıları üzerine geldi.
Filistinli gençlerin protestolarına işgal polisinin müdahalesi sert oldu. Filistin Kızılayı tarafından yapılan açıklamada, işgal güçlerinin sert müdahalesi sonucu en az 105 Filistinli yaralandı.
Diğer taraftan onlarca Yahudi yerleşimcinin, Kudüs çevresindeki Filistinlilere ait evlere saldırdığı ve işgal güçlerinin de yerleşimcilere destek verdiği görüldü.
20 İŞGAL ASKERİ YARALANDI
İşgalci israil basını, Mescid-i Aksa’yı işgalcilerin kirli ellerinden korumak için direnen Filistinli gençlerin, çatışmalarda 20 işgal askerini ve bazı Yahudi yerleşimcileri yaraladığını bildirdi.
MESCİD-İ AKSA'DA 60 BİN KİŞİLİK CUMA NAMAZI
İşgalcilerin Mescid-i Aksa’ya baskın girişimleri ve gençlere müdahalesi, Filistinlileri harekete geçirdi. İşgal rejiminin çıkardığı zorluklara rağmen binlerce Filistinli, ramazan ayının ikinci cuma namazını kılmak için işgal altındaki Mescid-i Aksa’ya akın etti. Siyonist makamların sadece 10 bin kişiyle sınırlandırmaya çalıştığı Cuma namazı, 60 binden fazla Filistinlinin katılımıyla tarihe geçti.
İşgal askerleri, kontrol noktalarında kimlik ve aşı kontrolü yaptı. Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesi yakınlarındaki yolları trafiğe kapatan işgal polisi, otobüsler dışında hiçbir aracın geçişine izin vermedi. Uzun bir yolculuğun ardından Mescid-i Aksa'ya ulaşabilen Filistinliler, ramazan ayının ikinci cuma namazı için kutsal mabedin avlularını hıncahınç doldurdu.
Mescid-i Aksa Cuma Hatibi Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin, hutbede işgal polisinin ramazan ayının başından bu yana her akşam teravih namazı sonrası Doğu Kudüs’te bulunan Eski Şehir’in Şam Kapısı yakınlarında toplanan Filistinlilere ses bombası ve TOMA'larla müdahale etmesini kınadı.
Şeyh Hüseyin, ayrıca Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın Arap ve İslam dünyasınca yalnız bırakıldığını, buna rağmen Filistinlilerin mücadelesini takdir ettiğini belirterek, zorluklara rağmen Harem-i Şerif’e gelenleri selamladığını ifade etti.
DİRENİŞE BÜYÜK DESTEK
Ramazan’ın başından bu yana işgal polisinin saldırılarına maruz kalan Filistinli gençlere destek, Cuma namazıyla sınırlı kalmadı. Filistin siyasetinin önde gelen isimlerinden, Yahudi yerleşimcilerin baskınlarına karşı Mescidi Aksa’ya kalkan olan Kudüslü direnişçilere üst üste destek açıklamaları geldi. Tüm Filistinliler, Kudüs’te yükselen intifada çağrıları için yekvücut oldu.
HAMAS liderlerinden Rafet Nasif, işgalcilerin Mescid-i Aksa’yı kirletme girişimlerine karşı destan yazan Filistinli direnişçileri selamladı. Nasif, Filistinli direnişçilerin, zulüm karşısında Kudüs sokaklarında çizdiği gurur verici karelerin tüm dünyaya mesajlar verdiğini belirterek, “Herkes bilmelidir ki kutsal Kudüs kenti, çatışmaların kalbi, direnişin simgesi, İslam ümmetinin nabzı ve ruhudur.” ifadelerini kullandı.
Surları, avluları ve kapılarıyla bütün Mescid-i Aksa’nın tartışmasız Müslümanların hakkı olduğuna vurgu yapan Nasif, hiç kimsenin Mescidi Aksa’yı gerçek sahiplerinden almaya güç yetiremeyeceğinin altını çizdi.
“KUDÜSLÜ DİRENİŞÇİLER YALNIZ DEĞİLDİR”
HAMAS Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye de irade ve kimlik savaşında Kudüs halkının yalnız olmadığını ve her zaman yanlarında olacaklarını vurguladı. Yaptığı açıklamada Heniyye, “Kudüs’ün topraklarını, kutsallarını ve halkını savunmaya ve aynı zamanda işgalcilerin yok etmeye ve ortadan kaldırmaya çalıştığı Arap ve İslami kimliğini müşahhas hale getirmeye devam edeceğiz.” dedi.
Tüm Filistin halkını, Kudüslülerin direnişine destek vermeye davet eden Heniyye, Kudüslülerin özgürlüğü ve izzetleri için her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarını bildirdi. Heniyye, “Kudüs savaşı; medeniyet savaşıdır, kimlik savaşıdır, burada var olmanın savaşıdır. Bu savaş, işgal altındaki bir halk ile işgal gücü arasındaki irade savaşıdır.” ifadelerini kullandı.
“KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA İÇİN DÖNÜŞ ORDUSU KURULSUN”
HAMAS'ın önde gelen isimlerinden Mahmud Zehar da siyonistlerin saldırılarına maruz kalan Kudüslülerle dayanışma için abluka altındaki Gazze Şeridi’nde düzenlenen destek mitinginde bir konuşma yaptı.
Konuşmasında ez-Zehhar, İslam alemine ve Arap ülkelerine, Kudüs kentini ve Mescidi Aksa’yı işgal kirinden kurtarmak için Dönüş Ordusu’nu kurma çağrısında bulundu.
Filistin topraklarının işgal edilmesinin, tüm Arap ve İslam topraklarının işgal altında olması anlamına geldiğine dikkat çeken HAMASlı yönetici, “Mescid-i Aksa'ya yapılan saygısızlık Mekke, Medine ve bilcümle yeryüzündeki bütün camilere yapılan bir saygısızlıktır.” dedi.
DİRENİŞ GRUPLARI İŞGALCİYİ UYARDI: BEDELİNİ AĞIR ÖDEYECEKSİN!
Gazze'deki Filistinli gruplar, işgal askerlerinin günlerdir Doğu Kudüs'teki Filistinlilere yönelik müdahaleleriyle ilgili açıklamada bulundu.
Direniş gruplarının askeri kanatlarını bünyesinde barındıran "Direniş Grupları Ortak Odası" tarafından yapılan yazılı açıklamada, "israil liderlerini yanlış hesap yapmamaları konusunda uyarıyoruz. Başkentimiz (Kudüs), orada yaşayan halk ve kutsal mekanlarımız kırmızı çizgimizdir. Düşman, bunlara yönelik eylemlerin yansımalarının büyük olacağını ve bunun bedelini ağır ödeyeceğini bilsin." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, siyonist rejimin eylemlerinden geri adım atması için direniş gruplarının kararlı bir duruş sergileyeceği kaydedildi.
DİRENİŞ İŞGALCİYİ ENDİŞELENDİRDİ
Filistinli gençlerin Mescid-i Aksa’daki direnişi, işgalcileri ve destekçilerini endişelendirdi. İşgalcinin en büyük destekçisi ABD’nin Kudüs’teki Büyükelçiliği, son günlerde Kudüs’te yaşanan "şiddet olaylarından" derin endişe duyduklarını belirtti.
ABD Büyükelçiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Tüm sorumlu tarafların, olayların son bulması, sükunetin sağlanması ve Kudüs’te yaşayan herkesin güvenliğine saygı gösterilmesi için teşvik edici olmasını umuyoruz." ifadelerine yer verildi.