DOĞRUHABER / Hasan Işık

2009 yılında siyonist terör devletinin Türkiye’ye insansız hava aracı “heron”ları vermemesi o dönem hem bir krize neden olmuş hem de kriz bir fırsata dönüşerek Türkiye’nin kendi İHA ve SİHA’larını yapmasına vesile olmuştu. Bugün de benzeri bir durumla karşı karşıyayız.

Biliyorsunuz ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon), Türkiye'nin F-35 programından resmi olarak çıkarıldığına ilişkin Ankara'ya bildirimde bulunduğu belirtildi. Bildirimde, 2006'da katılımcıların imzasına açılan ve Türkiye'nin 26 Ocak 2007'de imzaladığı Ortak Mutabakat Zabtı'nın feshedilmiş ve yeni mutabakat metnine Türkiye dahil edilmemiş. Halbuki Türkiye, F-35 Müşterek Taarruz Uçağı Programı'na (JSF) Ortak Mutabakat Zabtı ile ortak üretici olarak katılmıştı. Programın katılımcıları Türkiye'nin yanı sıra ABD, İngiltere, İtalya, Hollanda, Avustralya, Danimarka, Kanada ve Norveç'ten oluşuyordu.

BAYRAKTAR: "MİLLİ İNSANSIZ SAVAŞ UÇAĞI PROJEMİZE HIZ VERDİK”

Türkiye’nin insansız hava araçlarını üretebilmesinde büyük katkıları olan Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, F-35'lerin verilmiyor olmasının bugün için dezavantaj olarak görülse de gelecekte milli savunma sanayisi için hayırlı olabileceğine vurgu yaptı. Bayraktar, "Zira yurt dışından tedarik edeceğimiz yazılımına tümüyle vakıf olamadığımız dijital bilgisayarların yönettiği, pilotun bastığı tetiğin ne yapıp yapmayacağına karar veren yabancı görev bilgisayarı ve yazılımı olan böylesine bir sistem, bizi bağımsız kullanım açısından ciddi kısıtlamalara maruz bırakabilir.” Dedi.

SAVAŞ UÇAĞI DEĞİLDE İNSANSIZ SAVAŞ UÇAĞI

Bayraktar, "Yurt dışından tedarik edilecek, içinde vakıf olamadığımız onlarca aviyonik, uçuş ve görev bilgisayarı bulunan bir sistem ile muhtemel kullanım kısıtları ve potansiyel ambargoları da düşündüğümüzde milli muharip platform bize bağımsız kullanım imkanı sağlayacaktır. Lakin 15-20 yıl sonra geliştirmiş olacağımız hava aracı da o döneme kadar geliştirilen hava araçlarından bir nesil geride kalabilir. Bunun yerine dünyanın halihazırda gittiği yere, geleceğin oyun değiştirici gücü olacak daha düşük maliyetli, yapay zekayla donatılmış insansız savaş uçaklarına, bu sistemlerin sürü kullanımı, gelişmiş otonomi ve akıllı kullanım alanlarına çalışmamız, S/İHA platformlarımızda olduğu gibi bizi bu alanda da dünyada lider ülkeler arasına sokabilir."

MİLLİ İNSANSIZ SAVAŞ UÇAĞI'NDA İLK PROTOTİP NE ZAMAN?

Baykar'ın yürüttüğü projelere dair detaylar da veren Bayraktar, "Baykar olarak son 4-5 yıldır projesini yürüttüğümüz AKINCI platformumuzun da olgunlaşmasıyla birlikte, son dönemde Milli İnsansız Savaş Uçağı projemize de hız verdik. Hedefimiz, 2023'te bu platformumuzun prototipinin ilk uçuşunu gerçekleştirmek. Bu alanda çalışmak isteyen gençlerimize ve genç girişimcilerimize tavsiyem, özellikle insansız platformların en kritik teknolojileri olan alanlara yönelmeleri olacaktır. Geleceğin yarışlarına bugünden hazırlanıp, dünyanın gittiği yerde lider olmaya bakmalıyız" şeklinde konuştu.

“BU ALANDA EN ÖNCÜ ÜLKELERİNDEN BİRİ OLABİLİRİZ”

Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, insansız savaş uçakları için bugünden adım atmasının önemine değinerek, “Aksi halde treni kaçırma ihtimalimiz var. Eğer şimdiden gerekli hamleleri yaparsak, Selçuk Bayraktar’ın da vurguladığı üzere dünyanın bu alanda en öncü ülkelerinden biri olabiliriz” diyor.

ABD’nin F-35 kararı ile ilgili Oğuz, “Bu karar bizim için ne bayram havası sağlar ne de yas tutmamıza neden olur. Gelseydi ilk kez 5. nesil bir uçak kullanacak, bakımını öğrenecek, taktik kabiliyetlerimizi buna istinaden geliştirecektik. Sensör merkezli uçuş kabiliyeti kazanıp, bu tür uçakların parça üretimlerinde gelişecektik. Gelmedi ve biz bunun için en az 5-10 yıl kaybettik çünkü kendi uçağımızı bekleyip tüm bu saydıklarımı ve daha fazlasını orada öğreneceğiz. Ancak oturup karalar bağlamanın da bir anlamı yok. Milli Muharip Uçak projesi insansız savaş uçaklarından bağımsız olarak kesinlikle aynı hızda devam edilmesi gereken bir iş. Buradan öğreneceğimiz çok şey var. Öğrenelim ki insansız savaş uçaklarında bunu uygulayalım…” ifadelerini kullandı.