22 Nisan Çarşamba günü Filistin'in işgal edilmiş topraklarının 13 kilometre güneydoğusunda, Şimon Peres Nükleer Araştırma Merkezinin yer aldığı Dimona kenti yakınlarındaki Ebu Kureynat yakınlarında patlama meydana geldi.

 

 

 

 

Patlamanın ardından işgalcilerin yaşadığı panik kameralara yansıdı.

 

 

Siyonist işgal rejimi yöneticileri, yaptıkları ilk açıklamalarda, İran'ın Suriye topraklarından yaptığı saldırıyı yalanladı. Sözde yöneticiler, endişelenecek bir durumun olmadığını, patlamanın "nükleer tesislerdeki kazadan kaynaklandığını" öne sürdü.

İlerleyen saatlerde siyonist işgal rejimi medyası, saldırının Gazze Şeridi'nden atılan bir füze ile gerçekleştirildiğini duyurdu.

 

 

Saldırıyı daha fazla gizleyemeyen işgal rejimi ordu radyosu ise roketlerin Gazze'den atılmadığını, patlamanın Suriye tarafından atılan ve "hedefini şaşıran bir füze olduğunu" iddia etti.

 

 

Hava savunma sistemleri başarılı olamadı

Siyonist işgal rejimi ordusundan yapılan yazılı açıklamada ise Suriye topraklarından Necef Çölü bölgesine karadan havaya bir füze saldırısının yapıldığı belirtildi. Açıklamada, "Kısa bir süre önce Necef Çölü bölgesine Suriye'den atılan karadan havaya bir füzenin ateşlendiği tespit edildi." denildi.

 

 

Siyonist işgal rejimi sözde Savunma Bakanı Benny Gantz, saldırıyla ilgili yaptığı açıklamada, Suriye'den atılan SA-5'e karşı hava savunma sistemlerinin devreye girdiğini ancak başarılı olamadığını belirterek "Çoğu durumda farklı sonuç alıyoruz. Bu biraz daha karmaşık bir vaka. Olayı soruşturacağız." dedi.

Dimona nükleer tesisi yakınına isabet eden SA-5 tipi karadan havaya füzenin, hedefin 30 kilometre kadar uzağına düştüğü, ölüm ya da maddi hasara yol açmadığı öne sürüldü.

Siyonist işgal rejimi Şam'a saldırdı

Siyonist işgal rejimi, füze eyleminin ardından Suriye'deki hedeflere saldırı düzenledi.

 

 

Suriye resmi haber ajansı SANA, işgalciler tarafından Golan Tepelerinden fırlatılan füzelerin büyük bölümünün Suriye hava savunma sistemleri tarafından başkent Şam yakınındaki semalarda etkisiz hale getirildiğini bildirdi.

 

 

Suriye Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada ise saldırıda 4 kişinin yaralandığı ifade edildi.

"İran, misilleme yapma hakkını saklı tutuyor"

Söz konusu füze saldırısından önce İran'ın İsfahan kentinde bulunan Natanz Nükleer Tesisi'nin elektrik dağıtım ağına yönelik 11 Nisan 'da saldırı düzenlendi.

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, yaşanan olayı "terör saldırısı" olarak nitelendirdi.

İran: Nükleer tesisteki olay kaza değil saldırı

"İran, bu iğrenç saldırıyı kınamaktadır." diyen Salihi, uluslararası toplumu ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunu (UAEA) "nükleer terörizmle" mücadeleye çağırdı. Salihi, olayda "İran'ın sorumlulara misilleme yapma hakkını saklı tuttuğunu" sözlerine ekledi.

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ise Natanz Nükleer Tesisine yapılan saldırının ardından Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonia Guterres'e bir mektup yazarak ülkesinin kendisini savunma hakkını saklı tuttuğunu açıkladı.

Zarif: Natanz Nükleer Tesisine yapılan saldırı insanlık ve savaş suçu

Zarif, mektupta nükleer bir tesise kasıtlı bir saldırının "nükleer terörizm ve savaş suçu" olduğunu belirtti.

Natanz'daki sabotaj eyleminde siyonistlerin rolü

İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu nezdindeki temsilcisi Kazım Garipabadi de UAEA Başkanı Rafael Grossi'ye gönderdiği mektupta Natanz Nükleer Tesisi'ndeki saldırıyı "nükleer terörizm" olarak nitelendirdi.

Garipabadi mektubunda, siyonist ve Batı medyasının Natanz'daki sabotaj eyleminde siyonistlerin rolü olduğu ile ilgili haberlerine işaret etti.

İran: Natanz Nükleer Tesisi’ndeki sabotaj eylemi nükleer terörizmdir

Garipabadi, "Siyonist rejim başbakanı Nentanyahu'nun bu terör olayından bir gün sonra olaydan bahsetmesi şaşırtıcı değil. Siyonist rejim sözde Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi 26 Ocak'ta, önümüzdeki yılda bir dizi operasyon planı yapmaya hazırlandıkları tehdidinde bulunmuştu. İran'ın nükleer tesislerine saldırma planı halen rejimin masasında olabilir." ifadelerini kullandı.

Sabotajın faili tespit edildi

İran devlet televizyon kanalı IRIB, uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sekteye uğratan Natanz nükleer tesisindeki sabotajı kimin gerçekleştirdiğini açıkladı.

İran'daki nükleer tesise sabotaj düzenleyen kişinin kimliği tespit edildi

Kanaldan yapılan açıklamada, İsfahan eyaletindeki Natanz Nükleer Tesisi'ne yönelik gerçekleştirilen saldırı failinin Reza Karimi isimli kişi olduğu belirtildi.

 

 

Haberde Karimi'nin olaydan önce ülke dışına kaçtığı ve yakalanması için gerekli yasal çalışmanın başlatıldığı kaydedildi.

Tesis daha önce de hedef alınmıştı

İran'ın Natanz Nükleer Tesisi'nde Temmuz 2020'de de yangın çıkmıştı.

İranlı nükleer bilimci Muhsin Fahrizade'nin şehid edilmesinden bir gün sonra, 28 Kasım'da yapılan açıklamada, bunun siyonist işgal rejimi tarafından gerçekleştirilen sabotaj olduğu açıklandı.

Uranyum zenginleştirme oranı yüzde 60'a çıkarıldı

Tahran yönetimi, Natanz Nükleer Tesisine yönelik saldırıya misilleme olarak uranyum zenginleştirme oranını yüzde 20'den yüzde 60'a çıkardı.

İran yüzde 60 oranında uranyum zenginleştirme kapasitesine ulaştıklarını açıkladı

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin talimatıyla öncekilere kıyasla 10 kat daha fazla uranyum üretecek 146 adetten oluşan IR6 santrifüj zinciri devreye sokuldu.

İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Salihi, "Saatte 9 gram yüzde 60 oranında zenginleştirişmiş uranyum üretiliyor. Aynı zamanda yüzde 20 oranında uranyum da üretilecek" dedi.

"Direnişin" karşılık vermesi "izzet zamanı"nın geldiğini gösterdi

İran, Natanz Nükleer Tesisine yönelik saldırıya misilleme olarak uranyum zenginleştirme oranını yüzde 20'den yüzde 60'a çıkararak yanıt verse de bunu sahaya da yansıttı.

Siyonistler tarafından işgal edilmiş topraklardaki Şimon Peres Nükleer Araştırma Merkezi'ne atılan füzenin, İran tarafından ateşlendiği belirtildi.

Siyonist işgalcilere atılan füzeler, İran'ın 300 kilogram başlık taşıyan Fatih 110 füzeleri olarak biliniyor.

Füze saldırısı her ne kadar Suriye topraklarından yapılmış olsa da askeri uzmanlar saldırıyı gerçekte İran'ın yaptığını teyit ediyor.

Söz konusu füze saldırısı "bölgede stratejik sabrın sona erdiğinin işareti" olarak yorumlanıyor.

Siyonist işgal rejimi sözde Savunma Bakanı Benny Gantz'ın da belirttiği gibi Suriye'den atılan SA-5'e karşı hava savunma sistemlerinin başarılı olamaması, siyonistlerin "demir kubbelerine" güvenen bazı Arap rejimlerinin de kara kara düşünmelerine neden oldu.

Füze saldırısı sırasında panik halinde sığınaklara kaçan işgalciler "direnişin" artık karşılık verdiğini, "izzet zamanı"nın geldiğini gördü.

İran geçtiğimiz günlerde siyonist işgal rejiminin nükleer arşivini ele geçirdiğini de duyurmuştu. (İLKHA)