Doğruhaber / haber merkezi

Yenişafak Gazetesi`nin haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Hizbullah arşivinin mahkemelerden saklanmasına ilişkin olarak inceleme başalttı.

Cihat Arpacık`ın haberine göre, İstanbul Beykoz`da 2000 yılında gerçekleştirilen operasyon neticesinde hayatını kaybeden Hüseyin Velioğlu`un kaldığı villada çok sayıda bilgi ve belge ele geçirildi. Ancak bu bilgi ve belgelerin bir kısmı, Hizbullah sanıklarının aleyhine olan kısımları gönderildi. Devlete, özellikle de MİT ve JİTEM`in elemanları ve eylemleri hakkındaki bilgi ve belgeler ısrarla mahkelerden gizlendi ve gönderilmedi.

Haberin ilgili kısmı şöyle, `kaybolan` Hizbullah arşivi eski polis şefi Adil Serdar Saçan`ın da aralarında olduğu eski emniyet müdürlerinin başına iş açtı. Kayıp arşivin peşine düşen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında Saçan`ın da bulunduğu eski emniyet yetkilileri hakkında inceleme başlattı.

MAHKEMEDEN 13 YIL SONRA İNCELEME

Beykoz`daki operasyon sırasında Hizbullah yöneticileri Edip Gümüş ve Cemal Tutar`ın imha etmeye çalıştığı arşivin büyük bölümü kurtarılmıştı. Buna rağmen dava dosyasına eklemeyen arşiv için yargılamanın yapıldığı mahkeme defalarca İstanbul Emniyet Müdürlüğü`ne müzekkere yazdı. Her duruşmada tekrar edilen müzekkereye rağmen Hizbullah arşivi mahkemeye gönderilmedi. Hizbullah arşiviyle ilgili 13 yıl sonra harekete geçen savcılık `yargıdan delil saklama` saikiyle dönemin emniyet yetkilileri hakkında inceleme başlattı.

Hizbullah Ana Davasındaki bazı sanıkların avukatlığını yapan Av.Sıdkı Zilan`ın konuya ilişkin tespiti şöyle:

Bugün medyada yer alan ve Hizbullah arşivinin mahkemelerden kaçırıldığına dair haber önemlidir. Çünkü Hizbullah’ın günahlarına ilişkin olan kısmı mahkemelere gönderilirken, devletin pisliklerine ilişkin olan kısmı ısrarlarımıza rağmen bizden ve mahkemelerden gizlendi. Hizbullah, kendi hasmı olan örgüt ve devlet içindeki bazı yapılara ilişkin önemli malumatlara sahipti. Şahısların sorgularında anlattıklarının yanında, bazı bilgi ve belgeler de mevcuttur. Keza, kirli kişilerin isimleri de bu dokümanlarda deşifre edilmiştir. MİT’e, JİTEM’e ve onların kirli işlerine dair birçok olay da bu dokümanlar sayesinde açıklığa kavuşabilir.