DİYARBAKIR- Halepçe katliamının 25. yılı nedeniyle bir basın açıklaması düzenleyen Diyarbakır Memur Sen Başkanı Yunus Memiş, Müslüman Kürt halkına karşı işlenen cinayetlerin 25. Yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, "Mart 1988`de Irak`ın Halepçe kentinde savunmasız mazlum ve mağdur Müslüman Kürt halkına karşı işlenen cinayetlerin 25. Yıl dönümüdür. Zalim, despot ve acımasızlığıyla ün yapan Saddam`ın emriyle Halepçe halkına karşı kimyasal, hardal, siyanür gazlardan oluşan bombalarla bir katliam gerçekleştirilmiştir. Müslüman halkımızın yüreğini dağlayan bu saldırı tarihin karanlık sayfalarından biridir" dedi.
`Batılılar Hiroşima ve Nagazaki benzerini Saddam`ın eliyle Halepçe`de yaptılar`
Memiş, zalim ve kan emicilerin mazlumlara karşı işlemiş oklukları acımasız ve hunharca saldırıların tanığı Halepçe katliamını tarihe kara bir leke olarak geçtiğini belirterek, "Mazlum Müslüma Kürt Halkı, tarihte örneğine az rastlanır bir yöntemle katledilmişlerdir. ABD`nin Hiroşima ve Nagazaki kentlerine yaşattığı soykırım ve insanlık dışı katliamın bir benzerini de batılı emperyalist güçlerin yerli piyonu zalim Saddam, Halepçe Halkına uyglamıştır" ifadelerini kullandı.
Memiş, zalim ve kan emicilerin mazlumlara karşı işlemiş oklukları acımasız ve hunharca saldırıların tanığı Halepçe katliamını tarihe kara bir leke olarak geçtiğini belirterek, "Mazlum Müslüma Kürt Halkı, tarihte örneğine az rastlanır bir yöntemle katledilmişlerdir. ABD`nin Hiroşima ve Nagazaki kentlerine yaşattığı soykırım ve insanlık dışı katliamın bir benzerini de batılı emperyalist güçlerin yerli piyonu zalim Saddam, Halepçe Halkına uyglamıştır" ifadelerini kullandı.
Yaşatılan manzarayı korkunç ve dehşet verici olarak tanımlayan Memiş, saldırıya uğrayan yerleşim yerlerinde taş üstüne taş bırakılmadığını bütün cadde ve sokakların; bebek, çocuk, genç, yaşlı, kadın ve erkeklerin cansız bedenleriyle dolup taştığını açıkladı.
`Emperyalist batı katliama sessiz ve sağır kaldı`
Bu insanlık dışı vahşet örneği olan saldırının ardından başta ABD olmak üzere emperyalist batılı devletlerin ve onların güdümündeki insan hakların savunucularının sessiz kaldığına vurgu yapana Memiş, basın açıklamasını daha sonra şu ifadeler ile sürdürdü: " Emperyalist batılı devletler bu katliam karşısında adeta sağır ve dilsiz kesilmişlerdir. Zalim ve despot Saddam rejimine bu kimyasal silahları satıp Müslüman halka karşı kullanması için cesaretlendiren ABD ve destekçileri işlenen katliamın ve vahşetin sorumluları olarak alınlarında kara bir leke olarak taşımaktadırlar."
Bu insanlık dışı vahşet örneği olan saldırının ardından başta ABD olmak üzere emperyalist batılı devletlerin ve onların güdümündeki insan hakların savunucularının sessiz kaldığına vurgu yapana Memiş, basın açıklamasını daha sonra şu ifadeler ile sürdürdü: " Emperyalist batılı devletler bu katliam karşısında adeta sağır ve dilsiz kesilmişlerdir. Zalim ve despot Saddam rejimine bu kimyasal silahları satıp Müslüman halka karşı kullanması için cesaretlendiren ABD ve destekçileri işlenen katliamın ve vahşetin sorumluları olarak alınlarında kara bir leke olarak taşımaktadırlar."
Basın açıklamasında Çanakkale şehitlerine de değinen Memiş, Çanakkale şehitlerini rahmetle andıklarını ifade ederek, "Çanakkale emperyalist tek dişi kalmış vahşi batı medeniyetin işlediği cinayetlerin bir benzerini de yerli işbirlikçileri Saddam, Halepçe halkına uygulamıştır. Dün Çanakkale`de insanlık dışı menfur cinayetleri işleyen emperyalist güçler, aynı zihniyet ile yakın tarihte Halepçe, Bosna Hersek, Çeçenistan, Arakan, Gazze ve son olarak da Suriye`de mazlum halka karşı sergilemekten çekinememektedirler" şeklinde açıklamada bulundu. (Osman İçli- İLKHA)