İTTİHADUL ULEMA Fetva Kurulu " Haram mala zekât düşer mi?" sorusuna yanıt verdi.
Fetvada, şu ifadelere yer verildi.
"İbn Ömer'in (radiyallahu anh) rivayet ettiği bir hadiste Allah Resulü (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurmuştur: Allah (celle celaluhu) ihanetle elde edilen (haram) maldan sadakayı kabul etmez (Müslim, Tahâret 1, No: 224). Hadiste geçen “sadaka" kelimesi nafile olan hayır ve hasenatları kapsadığı gibi farz olan zekâtı da kapsamaktadır. Allah Teâlâ ancak helal yollardan elde edilen malları sadaka olarak kabul eder. Bir kimse sadece kendisine ait olan malı, bir başkasına verebilir. Kişinin kendi mülkiyetinde olmayan mal, bir başkasının mülkiyetine geçemez.
Haram yollardan elde edilen mallar ya başkasına aittir yani gasp edilmiş veya haksız şekilde alınmıştır ya da İslam’ın meşru görmediği yollarla elde edilmiştir. Birincisinin zekâtı verilmez. Zira zekât, ancak malı nisap miktarına ulaşmış kişiye vaciptir. Belki burada mevcut olan mal nisap miktarındadır. Fakat sahibi başkasıdır; kendisi mala malik olmadığı için zekâtını da kendisi değil, sahibi vermelidir. Öyleyse bu mallar derhal sahibine iade edilmelidir. Gayri meşru yollarla elde edilen haram kazançlara gelince yukarıdaki hadiste zikredildiği üzere Allah (celle celaluhu) bu şekilde elde edilen malların ne zekâtını ne de sadakasını kabul eder. Sevgili Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselam) “Allah temizdir. Ancak temiz olanı kabul eder" (Müslim, Zekât 65, No: 1015) diye buyurmaktadır.
Haram malı ne kazanan kişi ne de kendisinin bakmakla yükümlü olduğu eşi, çocukları, annesi, babası, dedesi ve ninesi kullanabilir. Bu mallar fakirlere veya hayır kurumlarına verilmelidir.
Dolayısıyla faiz, tefecilik, rüşvet, sahibine ulaşılamayan gasp malı, içki, kumar, uyuşturucu, hileli kazanç, başkasının emeğini sömürme ve haram kılınan diğer malların ticaretiyle elde edilen kazançlardan verilen sadakayı Allah (celle celaluhu) kabul etmez, zekâtı da verilmez. Bu mallar, olduğu gibi elden çıkartılmalıdır." (İLKHA)