İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Suriyeli sığınmacılara yönelik kullanılan nefret söylemini kınadı.
Son zamanlarda yoğun bir şekilde siyasi rekabete alet edilen Suriyeli sığınmacılara yönelik yapılan sorumsuz açıklamalarla mülteciler hedef gösterilerek imajları bozulmaya çalışılıyor.
Ülkede karışıklık çıkarmak isteyenlere fırsat sunan bu sorumsuzluğa son verilmesi gerektiğini belirten MAZLUMDER konuyla ilgili açıklama yaptı.
Açıklamada, "Ülkemiz sınırları içinde milyonlarca Suriyeli mülteci bulunmaktadır. İç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmış bu çaresiz insanlar, toplumun bir kesimi tarafından “ensar” mantığıyla kucaklanırken, toplumun önde gelen bazı siyasi önderleri tarafından gündelik siyasi çıkarlara alet edilmektedir. İktidarı yıpratmak adına medya ve sosyal medya üzerinden nefret söylemi gerçekleştirilmekte, halk mültecilere karşı tahrik edilmeye çalışılmaktadır." denildi.
"Her ne yolla olursa olsun bir ülke sınırına ulaşan ve sığınma talep eden insanların geri çevrilmemesi, uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınmış bir haktır." denilen açıklamada, "Türkiye’nin de kısmen taraf olduğu bu sözleşmelerin yanında, toplumun dini kültürü de komşusu açken tok yatanı eleştirmekte ve ensar muhacir örnekliği üzerinden mazluma sahip çıkmayı özendirmektedir. Bir sıkıntıdan kaçarak kapımıza gelmiş insanlara kucak açmak hem uluslararası sözleşmeler hem de dini değerler açısından bir sorumluluktur.
Unutmamak gerekir ki mültecilik, modern üretim tarzlarının, iklim değişikliklerinin ve uluslararası çatışmaların yol açtığı ağır bir mağduriyettir. Mülteciler ise modern zamanların yetimi, korumasız ve savunmasız kalmış mağdurlarıdır. Yetim gülmeden insanlık gülemez; komşusu aç olan kendi evinde huzur bulamaz. Mültecilere karşı nefret söylemi büyük bir insanlık suçu ve maşeri vicdanı yaralayan kötü bir eylemdir. Nefret söylemiyle birlikte sığınmacılara yönelik saldırılar artmakta, manevi kişiliklerine zarar vermeden yaşam hakkı ihlaline kadar türlü hak ihlalleriyle karşılaşmalarına yol açılmaktadır."
Ayrıştırıcı söylemler kullanan tüm kişilere çağrıda bulunulan açıklamada, "Bütün siyasi önderleri, medyayı ve propagandanın etkisinde kalan toplum kesimlerini sorumluluğa; kutuplaştırmayı arttırıcı söylemleri terk etmeye davet eder, nefret söylemlerinin adli ve idari tedbirlerle engellenmesini, bu söylemler sonucu oluşan suçların ise etkin bir şekilde soruşturulup gerekli cezaya çarptırılmasını talep ederiz." ifadeleri kullanıldı. (İLKHA)