90’lı yılların sonunda ekranlarda arzı endam ettiğinde 'profesör' titri ile konuşurdu. Üç- beş kez ekrana çıktığında halk artık onun notunu vermiş “sistemin hocası” lakabını takmıştı. Görevi dini magazinleştirmekti. Evet, Zekeriya Beyaz’dan bahsediyoruz.

Kemalist mahalle kendine yeni bir Zekeriya Beyaz buldu..

'Horozdan kurban olur' fetvası ile çoluk çocuğu bile güldürmüştü.

Neredeyse her gün ekranlara çıkar ve görevini yapardı.

Yaşar Nuri kadar konulara da hakim değildi.

Ama her konuda konuş(turul)urdu.

Zekeriya Beyaz eski Türkiye’nin en çok ekrana çıkartılan (sözde) hocalarındandı.

Misal "İslam ve Giyim Kuşam" adlı eserinde İslam'da örtünün olmadığını iddia ediyor ve örtü ayetini avret yerlerini kapatmak olarak son derece absürt bir şekilde yorumluyordu.

Bu düşüncesini 28 şubat cunta rüzgarını da arkasına alarak televizyonlarda kitlelere zerk etmeye çalışırdı ama Anadolu insanı arifti…

Hemen anlıyordu sahte ile hakikiyi....

Anında veriyordu notunu... Zekeriya Beyaz'a da o dönemde halk notunu verdi. Nitekim ondan dolayı önce ana akım medyada ekranlarda görünmez oldu, sonra silindi gitti.

Zira  normal koşullarda Türkiye ortamı böyle bir cehaleti kaldıramaz olmuştu.

Şimdilerde Kemalist sol kesim kendine yeni bir hoca buldu.

O da bir ilahiyatçı ve hem de tıpkı Zekeriya Beyaz gibi...

İsmi Cemil Kılıç...

O da Zekeriya Beyaz gibi politik bir figür.

Laikliği imanın şartlarından sayma yolunda ilerliyor. Hoş sorsak belki de imanın şartlarından biri de laik olmaktır der.

Konumuz aslında onun attığı son tweet...

Buyurun

“Oruç zenginlere ve iki, üç, beş maaş alanlara farz. Asgari ücretliler ve yoksullar ise isterlerse tutarlar ama onlara farz değil... Allah kabul eylesin."

İlahiyatçı olmasa kâale bile alınmayacak bir twit ama ilahiyatçı sanı ile yorum yapınca ister istemez insan sormak zorunda kalıyor.

Cemil Kılıç son dönemin Zekeriya Beyaz'ı olma yolunda hızla ilerliyor.

Muhtemelen sonu da onun gibi olacak.

Toplumsal bellekte herhangi bir karşılığı olmayan biri olacak.

Yazıyı (haşa summe haşa diyerek) onun tweeti ile bitirelim.

Bu tweeti de verelim ki abarttığımız sanılmasın: