Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 7’nci Olağan Büyük Kongresi’nin ardından Merkez Karar ve Yönetim Kurulu ve Merkez Yürütme Kurulu ile birlikte Grup Yönetimi’nde bazı değişiklikler olduğunu belirterek Naci Bostancı’nın Grup Başkanı olarak görevine devam ettiğini, bu dönemde Grup Başkanvekilliklerini ise Bülent Turan, Cahit Özkan, Mahir Ünal, Mustafa Elitaş ve Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun yürüteceğini bildirdi.

"Cumhur İttifakı ve AK Parti olarak ülkeye ve millete Meclis çatısı altında verdiğimiz hizmetleri, inşallah bu yeni ekibimizle çok daha güçlü bir şekilde devam ettireceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni Anayasa hazırlıkları sürecinde Meclise ve AK Parti Grubu’na önemli görevler düşeceğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan,  CHP yöneticilerinin, bir grup emekli amiralin, "buram buram darbe iması kokan" açıklamalarını, ekonomiyle ilişkilendirerek "gündem saptırma" olarak aklamaya çalışacak kadar şirazesinden koptuğunu belirterek, "Darbecinin emeklisi, muvazzafı olmayacağını bilmeyecek kadar bunlar cahil. Yoksa sinsilik mi, orasının takdirini milletimize bırakıyoruz." diye konuştu.

"Ülkemizi güven ve istikrar yerine kaos iklimine yönlendirmeye çalışıyorlar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizi, herkesi terörist, herkesi darbeci ilan etmekle suçluyorlar. Tabii kendileri teröristlerle al takke ver külah ilişkisi içinde oldukları için, teröriste terörist dememizden rahatsız oluyorlar. Yine kendileri tüm hayatları boyunca iktidarı darbe ve vesayet gölgesinde aradıkları için, darbeciye darbeci dememizden huzursuzluk duyuyorlar. Teröristlerle ve darbecilerle mücadelemizi ekonomiyle ilişkilendirerek güya kendi akıllarınca, bir taşla iki kuş vurmanın hesabını yapıyorlar. Hem teröristleri ve darbecileri aklıyorlar hem de ekonomi üzerinden milletimizin, özellikle de gençlerimizin umudunu kırarak, ülkemizi güven ve istikrar yerine kaos iklimine yönlendirmeye çalışıyorlar." açıklamasında bulundu.

"Bir grup emekli askerin aslı astarı olmayan meseleler üzerinden millî iradeyi, ülkenin seçilmiş yönetimini tehdit etmelerini küçümseyen, darbecinin ta kendisidir." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda bu emekli generallerin merkezinde kendisi vardır. Bu 104’ün içerisinde şu anda CHP üyesi olanlar vardır, incelemeler devam ediyor. Kim bilir daha ne kadar çıkacak." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendi iktidarını ülkenin ve milletin felaketinde gören bu habis zihniyeti, en az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz.  Rabbim ülkemizi bu habis zihniyetin tasallutundan, bu zihniyetin yol açacağı tahribattan, bu zihniyetin sebebiyet vereceği yıkımdan muhafaza eylesin diyorum." diyerek, CHP’nin Türkiye’nin yaşadığı darbelere ve darbecilere verdiği desteği anlatan videoyu izletti.  

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son olarak Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’na saldırdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilim Kurulu üyelerimize bugüne kadar verdikleri hizmetler için ben şahsım, ailem, grubum, milletim adına kendilerine teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, en tehlikeli yalanın içine doğruların karıştırıldığı yalan olduğuna dikkati çekerek, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun da doğruluğunu yanlışlığını bilmedikleri, çoğu kurgu olduğu açıkça belli küçük ve istisnai örnekler üzerinden; yanlış, yıkılmış, batmış, bitmiş bir Türkiye fotoğrafı çizmeye çalıştığını kaydetti.

"Bu ülkede tenceresini kaynatmakta zorlanan her vatandaşımızın derdine derman olacağız"

Türkiye’nin son sekiz yıldır kesintisiz yaşadığı saldırılar sebebiyle ödediği bir bedel olduğunu, salgının, özellikle hizmet sektörü üzerindeki olumsuz etkilerini gayet iyi bildiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çevremize baktığımızda, Türkiye’nin, Kılıçdaroğlu’nun ısrarla göstermeye çalıştığı gibi dizlerinin üstüne çökmüş, yerle yeksan olmuş bir ülke hâline gelmesini sabırsızlıkla bekleyenler olduğunu zaten görüyoruz. İşin acı tarafı, düşmanın kılıcıyla kendi ülkesine saldıran profile sahip bir ekibin, ülkenin ikinci büyük partisini âdeta işgal etmiş olmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin siyaset anlayışını eleştirerek, "Türkiye, böyle bir siyaset anlayışını, böyle bir muhalefet tarzını, böyle bir rekabet yöntemini hak etmiyor. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum: Bu ülkede tenceresini kaynatmakta zorlanan her vatandaşımızın derdine, 19 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da yine biz derman olacağız. Bu ülkede iş bulmakta zorluk çektiği için geleceğine tereddütle bakan her gencimizin, her vatandaşımızın sıkıntısına, 19 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da biz çözüm bulacağız. Bu ülkede salgın şartları sebebiyle ekmek teknesini çevirmekte zorlanan her esnafımızın, sanatkârımızın, KOBİ’mizin önünü, 19 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da biz açacağız. Bu ülkede tek bir insanımızın bile kendini sahipsiz hissetmemesi için tarihimizin en kapsamlı ve en etkin sosyal destek mekanizmalarını 19 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da biz işleteceğiz." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun geçen yıl 99 bin 588 esnafın işini terk ettiği iddialarına da cevap vererek, "Peki, hakikati ifade ediyor mu? Hayır. Çünkü aynı dönemde 365 bin 533 esnaf da tescil yaptırmış, yani işe başlama bildiriminde bulunmuştur. Esnafımızın derdini, sıkıntısını, beklentisini dile getirmek başka şeydir; rakamları eğip bükerek yalan söylemek, kışkırtıcılık yapmak başka şeydir." dedi.



"Bir süre önce açıkladığımız ekonomi reform paketi, makro göstergelerden yapısal politikalara varıncaya kadar bu başarı hikâyesini daha yükseğe çıkartacak unsurlar içeriyor" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sanayiciden esnafa, iş adamından işçiye, öğrenciden emekliye kadar her kesime yönelik somut politikalarımızı içeren reform paketlerimizi, açıkladığımız takvime uygun şekilde hayata geçireceğiz." diye ekledi.

Türkiye’nin en büyük ve en stratejik altyapı projesi Kanal İstanbul ile ilgili hazırlıkların büyük ölçüde tamamlandığı bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin ÇED raporunun, 56 kurum ve kuruluşun, 200’den fazla bilim insanının, medyanın ve vatandaşların katkılarıyla tamamlandığını açıkladı.

Kanalın iki yakasında kurulacak toplam 500 bin nüfuslu şehrin, aynı zamanda İstanbul’un depreme hazırlık sürecini de hızlandıracağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projenin, aynı zamanda İstanbul’a kazandırdıkları yeni havalimanı, köprü, otoyol, metro hatları gibi ulaşım ağlarıyla da bütünlük arz edeceğini söyledi.

Dünya ticaretinin yüzde 90’ının denizyolu ile gerçekleştirilmesi ve boğazların en önemli deniz ticaret yolları niteliğini taşımasının, Kanal İstanbul Projesi’nin önemini artırdığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "İstanbul Boğazı’ndan 1930’lu yıllarda 3 bin gemi geçerken, bugün bu rakam 40 binin üzerindedir. Buna karşılık Panama Kanalı’ndan yılda 13 bin, Süveyş Kanalı’ndan 17 bin civarında gemi geçişi yaşanmaktadır. Tabii diğer kanallardan elde edilen gelirleri telaffuz bile etmiyorum. Hâlbuki İstanbul Boğazı’nın emniyetli gemi geçiş kapasitesi 25 bindir. Yani, şartları zorlayarak boğazlardaki gemi trafiğini yürütüyoruz. İnşa edeceğimiz 45 kilometre uzunluğa, 21 metre derinliğe, 275 metre taban genişliğine, en dar yerinde 360 metre su yüzeyi genişliğine sahip Kanal İstanbul, bölge için yeni bir nefes borusu olacaktır. İsteseniz de istemeseniz de biz Kanal İstanbul’a başlıyoruz ve milletimize hediye edeceğiz." (İLKHA)