Yusuf Can – Haber Yorum

Rusya, NATO’ya açıkça mesaj veriyordu;

“Karadeniz benim hâkim olduğum bir göl, benim arka bahçemi karıştırma!" diye.

Benzer bir olay 2008’de de olmuş ve Rusya kuru blöf yapmadığını göstermek için Gürcistan’a hava unsurlarıyla saldırmış ve burada bulunan NATO’ya ait tüm karargâhları çok kısa süre içinde yerle bir etmişti.

Gürcistan’a destek sözü vermiş olan ABD ve NATO Rusya’nın saldırganlığını seyretmekle yetinmişlerdi.

Tarih Mart 2014’ü gösterdiğinde Rusya bu kez Ukrayna’nın kalbi sayılan Kırım yarımadasını bilfiil işgale yönelmiş ve bu bölgeye resmen el koymuş.

Rusya’nın yayılmacı siyasetinin bu işgalle birlikte devam edeceği tahmin edildiği için başta NATO ülkeleri olmak üzere tüm Avrupa’da endişeler dile getiriliyordu.

Rusya, Putin önderliğinde iki kutuplu dünya ve soğuk savaş dönemindeki süper güç rolüne doğru yürürken, o dönemin mağduru sayılan komşu (işgal edilmiş ülkeleri) ise gelişmeleri büyük bir korku ile takip etmekteler.

Bir dönem Avrupa’nın yarısını işgal etmiş olan Rusya’nın askeri hareketliliği Avrupa ülkeleri için korkunç bir kabus gibi görünüyor.

Hal böyle olunca da ABD ile aralarındaki tüm sorunlar bir anda rafa kalkmış oluyor.

Rusya’nın son günlerde Ukrayna’nın Donbass bölgesine yönelik askeri yığınak yapması önümüzdeki günlerde yeni ve büyük gerilimlerin yaşanacağını gösteriyor.

Rusya’nın Donbass’ta askeri varlığını kesinleştirip dünyayı razı etmesinden sonra sırayla önce Odessa’ya daha sonra ise Trandinyester’i ele geçirmeyi hedeflediği anlaşılıyor.

Ukrayna üzerinde söz sahibi olamayan bir Rusya'nın imparatorluk hayali yarım kalmış demektir.

Rusya’nın bu bölgelerde Rus kökenlilerle gerçekleştirdiği “Özerklik” uygulamasıyla buraları adım adım işgal etmenin hazırlığını yaptığı bilinmekte idi.

Ancak buna rağmen ilginçtir ne Avrupa’dan ne de ABD’den herhangi bir ön alıcı hamle gelmedi.

Rusya’ya yönelik çıkartılan “küçük birkaç YAPTIRIM kararı” Rusya’nın büyüyen gücünün yayılma isteğini durdurmaya yetmeyeceği rahatlıkla görülebiliyordu.

Bundan sonra olacaklar da gerginliğin adım adım tırmanması ve ABD-AB cenahının, Rusya’nın yeni işgallerine kerhen göz yumması şeklinde gerçekleşecektir.