EKONOMİ SERVİSİ

 Elektrikle çalışan araçlar 2040 yılına kadar kara yolu taşımacılığını nasıl etkileyecek? 2021 yılında sorulan bu soru uzun vadeli bir tahmin gerektiriyor gibi görünse de sektördeki hazırlıklar hiç de öyle demiyor. Binek araçlar, ticari taşıtlar, 2-3 tekerlekli ve toplu ulaşım araçları... Tüm bunların elektrikli olması için dünyada yoğun çaba sarf ediliyor. Birçok uzman raporlarına göre, önümüzdeki 10 yıl yenilenebilir enerji ve elektrikli araçların dönemi olacak. 2011-2020 döneminde Türkiye'de yüzde yüz elektrikli araç sayısı 2 bin 500'ü aştı. Türkiye genelindeki otomobil satışlarında hibrit araç satışları 22 bini geçti. Uzmanlar, COVID-19 salgınının elektrikli araç kullanımına geçiş sürecini daha da hızlandıracağı görüşünde. Son tahminler, elektrikli araçlara yatırımların 5 yıl içinde genel yenilenebilir enerji yatırımlarını geride bırakacağını ortaya koyuyor.

COVID-19'LA MÜCADELE EDEN DÜNYADA OTOMOBİL PAZARI NE DURUMDA?

Türkiye de elektrikli ve hibrit araçlarla ilgili çalışmalarını hızlandırmış durumda. Daha geçtiğimiz ay başkent Ankara sokaklarında, Türk mühendislerinin geliştirdiği dünyanın ilk seri üretim 4. seviye sürücüsüz elektrikli otobüsü Atak Electric yol aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısına bu araçla gitti. Bu araçlar aynı zamanda küresel petrol talebini azaltan elektrifikasyon projeleri de... Dünyanın dört bir yanındaki şehirler de yaygın toplu taşıma sistemlerini daha temiz, elektrikle çalışan alternatiflerle değiştirmeye başlıyor. BloombergNEF’in (BNEF) 2020 Elektrikli Araç Görünümü Raporu’na göre, elektrikli araçlardan oluşan küresel belediye otobüsü filosunun payı, elektrikli binek araçların çok üzerinde. Bunun nedeni, büyük ölçüde belediyelerin ve hatta merkezi hükümetlerin, şehirlerin toplu taşıma ağlarının kullanımı için hangi otobüslerin satın alınabileceğini belirleyebilmesi. İki tekerlekli araçlar dahil belediye otobüslerini de kapsayan araç filosu halihazırda hızlı bir şekilde elektrikli hale geliyor ve önümüzdeki 10 yıl içinde bunun daha da hızlanması bekleniyor. Araç türüne göre 2020’deki ve 2030'da öngörülen küresel elektrikli araç filosunun payına göz atalım.

BELEDİYE OTOBÜSLERİ ELEKTRİFİKASYON ÇALIŞMALARINA ÖNCÜLÜK EDİYOR

Belediye otobüsleri için bu oran 2020’de yüzde 33 iken, 2030’da yüzde 58’e kadar çıkması bekleniyor. Geçen yıl payı yüzde 30 olan iki tekerlekli araçların da 10 yıl içinde bu sayıyı yüzde 10 artıracağı tahmin ediliyor. Hafif ticari araçlar için 2020’de yüzde 2 olan bu oran 2030’da yüzde 28 gibi yüksek bir sayıya çıkabilir. Binek araçlar da yüzde 2,7 olan payını 10 yılda yüzde 28’e katlayabilir.

KULLANILAN ELEKTRİĞİN KAYNAĞI DA ÖNEMLİ

Dünyadaki elektrikli otobüslerin yüzde 98'ine ev sahipliği yapan Çin'de olan da tam olarak bu. Çin sokaklarına 500 binden fazla böyle araç kazandırıldı. Petrolün yerini alması açısından da bunun sonuçları önemli. BloombergNEF 2018’de, yani Çin’in 400 bin e-otobüsü halihazırda yoldayken, Çin'in elektrikli otobüslerinin günde 200 bin varilden fazla petrol tasarrufu sağladığını hesapladı. Araştırmaya göre o dönem dünyanın dört bir yanındaki elektrikli araçlar günde yaklaşık 40 bin varil tasarruf ediyordu. Çin filosu petrolden tasarruf etse de harcadıkları elektrik karbonsuz değil şüphesiz. 2019'da Çin elektriğinin neredeyse yüzde 70’i halen kömür ve gazdan üretiliyordu. Bu yenilenebilir enerji payı ABD ile karşılaştırılabilir olsa da 2019'da 4 bin 500 elektrikli otobüs işleten Avrupa ülkeleri, ortalama olarak daha fazla yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiyor. Türkiye de güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik üreten ülkeler arasında ilk 10’daki yerini güçlendirerek koruyor. Hemen bu noktada lityum iyon pillerle ilgili de bir hatırlatma yapalım. Dünyada yeniden doldurulabilir lityum iyon pillere talep artıyor. Elektrikli otomobilin pilinde de kullanılabilen lityum üretimi için Türkiye de harekete geçti. Özellikle yerli otomobilde bu kritik bir kazanç olacak. Lityum pil fiyatlarında ise genel bir düşüş söz konusu. Kaynak, TRT Haber