Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal'ın görevden alınmasının Türkiye ekonomisini olumsuz etkilediğini söyleyen Karamollaoğlu, ekonomiyle ilgili alınan kararların yatırımcıların güvenini sarstığını ve dövizin yükselmesine neden olduğunu ifade etti.
İktidarın ekonomi, dış politika ve adaleti zedelediğini savunan Karamollaoğlu, "Tek adam sistemine geçildiği günden bu yana Türkiye'de sadece Türk lirası erimiyor, umutlar eriyor, geleceğimiz eriyor, gençlerimizin azmi eriyor, kısacası ülkemiz eriyor. Artık Türkiye'nin bu zihniyetle yönetilmesinin mümkün olmadığı, iktidarın ise son döneme geldiği net bir şekilde görülüyor." diye konuştu.
Türkiye'nin parti kapatma gündemiyle karşı karşıya olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
"Demokrasimize zarar veren, millet iradesini yok sayan tavrın son bulması şart. Biz, bugün adaletin hakim olduğu, demokrasinin işlediği, millet iradesinin hüküm sürdüğü bir memleket istiyoruz. Milli Görüş olarak en çok muzdarip olduğumuz konuların başında gelen parti kapatmaların nihayete ermesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye'mize hiç kimsenin 2021 yılında 1990'lı yılların karanlık ruhunu yaşatmaya hakkının olmadığı kanaatindeyiz."
Karamollaoğlu, Türkiye'de suç kavramının "kişiye ve döneme göre icat edildiğini" öne sürerek, şunları kaydetti:
"HDP Kocaeli Milletvekili Sayın Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesinde sergilenen tutum ve davranışları ve ardından TBMM'de kanaatimize göre vicdanları yaralayacak şekilde gözaltına alınmasını doğru bulmadığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Suçluysa cezalandırılsın. Kimsenin itirazı olmaz. Ama, usul ve yaklaşımın da kimseyi rencide etmeyecek tarzda olması icap eder. Bizim örfümüzde su içerken de abdest alırken de genelde insanlara dokunulmaz."