Koronavirüs ile mücadele eden Türkiye'de normalleşme süreciyle birlikte vaka sayılarının artması endişe yarattı. İllerin 100 bin kişi başına düşen vaka sayılarına göre şekillenen ve Sağlık Bakanlığı tarafından güncellenen risk haritasına göre illerin hemen hemen tümünde vaka sayıları arttı. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemalettin Aydın ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, güncel harita ve artan vakalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

'KASIM AYINDAKİ TSUNAMİNİN ARTÇISI'
Prof. Dr. Aydın, şu andaki artışın kasım ayındaki tsunaminin artçısı olarak değerlendirdiğini söyledi. Aydın, "22 bin rakamını, kasım ayındaki tsunaminin artçısı olarak değerlendiriyorum. 22 bin bandından geri döneceğini düşünüyorum. İçişleri Bakanlığı, valiler, kaymakamlar üzerlerine düşen görevleri çok sıkı yapıyorlar. Mevsimsel ferahlama, açık arazilerin kullanılması gibi nedenlerle nisan ayının ortalarından itibaren düşüş olacaktır, kasım-aralıkta ki 30 binlere gelmeden dönüşe geçecektir. Bir mutant suş, başka mutant suşlar devam ettiği sürece 'şu tarihte vakalar kalmayacak' deme şansımız yok. Vaka sayılarının haziranın ikinci yarısından itibaren 1000'ler civarında olacağını, yazı geçen yıla göre rahat geçireceğimizi düşünüyorum" dedi.

'KAPATMAYI GEREKTİRECEK YÜKSELİŞ YOK'
Prof. Dr. Kemalettin Aydın, haritadaki durumun, son birkaç haftadır kurallara uyulmamasından kaynaklandığını söyledi. Prof. Dr. Aydın, illerinin kırmızıya dönmesinin sadece 100 bindeki vaka sayısından olmayacağını belirterek, "100 bindeki vaka sayısının yanında o şehirdeki hastalığın artış hızı, PCR pozitiflik oranı, solunum cihazı ve yoğun bakım doluluk oranı önemli. Son günlerdeki vakalar yüzde 100 artmasına rağmen 'kırmızı' dediğimiz illerde yoğun bakımdaki hastalar yüzde 25, solunum cihazına bağlanan hastalar yüzde 20 oranında arttı. 100 bindeki sayı üzerinden kırmızı; ama sağlık hizmeti, PCR pozitiflik ve aşı oranı olarak o şehirler kırmızı değil şu an. Bu neyi doğurur? Kırmızı olmamakla beraber, kırmızı olma ihtimalini göz önüne alarak, yerelde ve yerindeki yönetimler bir kısım kırmızı kararlar alabilir. Düşük riskli renklerdeki iller, yüksek riskli illerin kurallarını uygulayabilir. Yatak kapasitesi ve hastanelere gelen hastalara sunulan sağlık açısından bir yükseliş söz konusu; ama bu yükseliş illerin kapatılmasını gerektirecek bir yükseliş değil" ifadesini kullandı.

'NİSAN ORTASI KRİTİK'
Doç. Dr. Savaşçı ise nisan ayında 20 binlerin üzerinde vaka sayılarının görülebileceğini düşünürken, aslında erken bir pik yaşadıklarını söyledi. Savaşçı, "Ne yazık ki, nisan ayını bulmadan 20 binin üzerine çıkıp 3'üncü dalgayı şu anda yakalamış durumdayız. Ancak 3'üncü pikin 1'inci ve 2'nci pikten farkı vakalarımızın klinik olarak biraz daha hafif seyretmesi, çok fazla oksijen ve yoğun bakım ihtiyaçlarının görülmemesi; dolayısıyla şu anda 3’üncü piki yaşıyoruz. Vaka sayılarımız muhtemelen nisan ortasında 25 bini-30 bini de geçebilir. Bu da sağlık sistemi üzerinde yük getirebilir. Ne yazık ki bu dönemde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayıları da artabilir. Onun için biraz daha sorumluluk bilinciyle kurallara uymamız gerekiyor. Halkımızdan 2-3 ay zaman istiyoruz. Nisan ayının ortasında tepe noktasına, pik noktasına ulaşacağımızı düşünüyorum. Orada kritik nokta olacak. Nisan ortasında bu krizi de atlatabilirsek, daha sonra bir iniş başlayacaktır. Bizim için kritik zaman nisan ayının ortası olacaktır" diye konuştu.

Kaynak: DHA