Gaziantep’te kent merkezinin ortasında bulunan ve Türkiye’de ayakta kalabilen nadir kalelerinden en güzel örneklerinden birisi olan tarihi Gaziantep Kalesi'ndeki Kale Camii başta olmak üzere hamam ve gün yüzüne çıkarılan diğer yapıların restore edilmesi için yetkililerden adım atılması bekleniyor.
Gaziantep Kalesi'nde 2000 yılında Gaziantep Arkeoloji Müzesi'nin İl Özel İdare Müdürlüğü tarafından yapılan arkeolojik kazılarda Osmanlı döneminde inşa edildiği tahmin edilen geniş avlulu ve dikdörtgen planlı Kale Camii’nin yapı kalıntıları ortaya çıkarılarak korumaya alındı.
Gün yüzüne çıkarıldığı tarihten bu yana her hangi bir özel çalışmanın yapılmadığı Kale Camii ve diğer yapıların restore edilmesi istenirken bu konuda çalışmaların bir an önce başlatılması talep ediliyor.
Yazdığı kitaplarla Gaziantep tarihine ışık tutan Gazeteci-Yazar Burhan Bozgeyik, tarihi Gaziantep Kalesi üzerinde bulunan Kale Camii’nin restore edilerek ibadete açılmasını istediklerini söyledi.
Kale Camii’nin restore edilerek ibadete açılması için gün yüzüne çıkarıldığı tarihten bu yana önemli bir çalışmanın yapılmadığını belirten Bozgeyik, cami başta olmak üzere kazılarda ortaya çıkarılan hamam ve diğer yapıların restore edilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.
Bozgeyik, Kale Camii’nin restore edilerek ibadete açıldığında İstanbul Üsküdar’da bulunan Şemsi Paşa Camii benzeri şehrin sembollerinden birisi olacağına dikkat çekti.
Gaziantep Kalesi’nin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı hakkında kesin bir bilginin bulunmadığını belirten Bozgeyik, kalenin sadece bir tarihi bina ve yapı olmadığına dikkat çekti.
“Cami Osmanlı döneminde yapıldı”
Gaziantep Kalesi’nin tarihin yaşandığı bir mekan olduğunu ifade eden Bozgeyik, “Tabi geçmişi çok eskilere dayanıyor. En mükemmel şeklini Memluklar devrinde almış, daha öncesi de var. Fakat Memluklar döneminde kale restore ediliyor, düzenleniyor ve mükemmel bir hale getiriliyor. Memluklardan sonra Osmanlılara geçiyor. Osmanlılarda kaleyi muhafaza ediyor, mükemmel bir şekilde tanzim ediyorlar. Kalede cami ve hamam yapıyorlar. Aynı zamanda kalenin üzerinde küçük bir çarşısı ve çevresinde evleri de var. O dönem kale meskûn ve canlı bir mahalleydi.” dedi.
“Fransızlar, kalenin üzerindeki topu çaldı”
Birinci Dünya Savaşı'nda Fransızların işgali sırasında tarihi kalenin önemli bir vazife gördüğünü ifade eden Bozgeyik, “Aynı zamanda burada bizim askerlerimiz muhafaza oluyordu. Bir de kalenin üzerinde bir tane top vardı. Yani o bizim toplumu çok meşhurdu, Fransızlar o topu çaldı. O top düşmana zayiat vermekten ziyade, gümbürtüsüyle yani sesiyle düşmanı korkutuyordu. Ama tuhaf bir yapısı vardı, bir defa atıldığı zaman darmadağın oluyordu. Tekeri bir tarafa, gövdesi bir tarafa gidiyordu ve ustalarımız tekrar topu topluyorlar, mermiyi doldurup atış yapıyorlardı. Kalemizin böyle bir özelliği var.” diye konuştu.
“Kale Camii Gaziantep’in sembolü olur”
Restorasyon ve kazı çalışmalarında cami, hamam ve diğer yapıların gün yüzüne çıkarıldığını ifade eden Bozgeyik, “O dönem bu camide cuma namazı da kılınıyordu. Caminin mihrabı, minaresi vardı. Yani çok mükemmel bir şekildeydi. Kalenin hamamı da var. Şimdi bu yapılar güzel ve aslına uygun bir şekilde restore edildiğinde Gaziantep turizmi canlılık kazanacak ve Gaziantep için bir sembol özelliği taşıyacak. Örneğin, İstanbul'da Üsküdar sahilin üzerinde küçük ve şirin bir Şemsi Paşa Camii var. Gaziantep Kalesi’nin üzerindeki camide yapı olarak Şemsi Paşa Camii’ne çok benziyor. Kale Camii’de Şemsi Paşa Camii gibi yapıldığı zaman Gaziantep’in sembolü olur. Gaziantep için tarihi bir mekan olduğu gibi aynı zamanda bir sembol özelliği de taşır. Sayın ilgililerden bunu biz istirham ediyoruz. Kültürüne bağlı bütün insanlar adına sesleniyoruz; bu camiyi bir an önce yapılmasını istiyoruz. Gaziantep'in hayırseverleri bu camiye maddi anlamda destek olacaktır. Yeter ki bir öncülük yapılsın. Büyükşehir Belediyesi’nin uhdesin de bu camiye sahip çıkılacağına inanıyorum. Maddi giderini bizim Gaziantep'in hamiyet sahibi insanları karşılayacak. Yani birkaç ay gibi kısa bir zamanda bu kalenin üzerindeki cami ortaya çıkar, buna inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Gaziantep’in daha önce deprem bölgesi olduğunu bildiren Bozgeyik, kalenin üzerindeki cami, hamam ve diğer yapılan meydana gelen depremlerde ve diğer felaketlerden yıkıldığını tahmin ettiklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Gaziantep'in ilk yerleşim yeri Dülük’tü. Fakat bu ‘tabi afetler’ dediğimiz özellikle depremlerden sonra kentin yerleşim merkezi kale oldu, Antep buraya taşındı. Bu yine bu zelzelelerden sonra cami, hamam ve diğer yapılar yıkılıyor. Yıkımdan sonra bir daha restore edilmiyor. Bu şekilde bu yapıların üzerini de toprak kaplıyor.”
Cami, hamam ve diğer yapıların bir kısmının 100 yıl önce gün yüzüne çıktığını belirten Bozgeyik, Antep Savunmasında mücahitlerin namazlarını cemaatle Kale Camii’nde kıldıklarını bildirdi.
Kale Camii
Kale Camii 2000’li yıllarda yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Camii Eyyübiler döneminde 13’üncü yüzyılda yapılmış olup dikdörtgen planlıdır. Caminin güney cephesinde yarım daire şeklinde olan mihrabı ortaya çıkarılmıştır, mihrabın sağında solunda ikişer adet kitap koyma bölümleri, mihrabın sol bir tarafında güneyden dışarıya doğru açılan bir kapı girişi de yine yapılan kazılar sonucu bulunmuştur. Ayrıca mihrabın sağ tarafında ahşaptan yapılmış kızaklı bir minberinde yeri ortaya çıkarılmış olup minberin yapısının Şirvani Camii ile Boyacı Camii’nin minberi ile aynı özelliği taşıdığı görülmüştür. (İLKHA)