BM Genel Merkezindeki "Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Uluslararası Günü" programında konuşan ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, kölelik ve ırkçılığın dünyanın her yerinde halen yaşandığını belirtti.
Myanmar’da Arakanlı Müslümanlara, Çin’de de Uygur Türklerine yönelik baskıları örnek gösteren Greenfield, Çin hükümetinin, "Uygurlara ve Sincan'daki diğer etnik ve dini azınlık gruplara karşı soykırım ve insanlığa karşı suç işlediğini" kaydetti.
"ABD kendi rezil insan hakları siciline baksın"
Konuşma listesinde olmadığı halde söz alan Çin'in BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dai Bing, ABD temsilcisinin iddialarının "Baştan sona söylenti ve çıplak yüzlü bir yalan" olduğunu savundu.
Bing, ABD’yi Çin’in iç işlerine karışmakla suçlayarak ABD'nin diğer ülkelere ne yapacağını söylemesinden ziyade kendi "rezil insan hakları sicili"ne bakması gerektiğine işaret etti.
ABD’ye "İnsan haklarını siyasi amaçlar için kullanmayı bırak" diyen Bing, "Afrika ve Asya kökenli insanlara yönelik devam eden ayrımcılık ve nefret olaylarına ve hatta sürmekte olan vahşice cinayetlere son vermek için pratik önlemler almanızı öneririm." diye konuştu.
ABD ile Çinli yetkililerin Alaska'daki gergin görüşmesi
ABD ile Çin'in en üst düzey diplomatlarının 18 Mart’ta Alaska'da başlayan ve iki gün süren ABD Başkanı Joe Biden’in yönetime geldikten sonraki ilk resmi görüşmelerde gerginlik yaşanmıştı.
Görüşmelerin basına açık ilk günkü bölümünde ABD tarafı Çin'i, Tayvan, Hong Kong Özel İdari Bölgesi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki politikaları ve siber saldırı gibi konularda derin kaygı duyduklarını belirterek eleştirmişti.
Çin heyeti ise ABD'li yetkililerin eleştirilerine, "ABD, uluslararası toplumu temsil etmiyor. Washington yönetiminin Çin'e üst perdeden konuşma yetkisi yok." ifadeleriyle karşılık vermişti.