Mülakat engeline takılan Emrullah Karaynir, gündem değerlendirmelerinde sürekli olarak mülakatın mağduriyetlerini kamuoyuna taşıyan Hür Dava Partisinin (HÜDA PAR) İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük'ü ziyaret etti.

2015 yılında Hakkâri'de imam olarak görev yapan ve öğrencilik hayatını sonlandırmamak için görevinden istifa ederek üniversite eğitimini tamamlayan Karaynir "Daha önce imamlık görevini ifa ediyordum ama üniversiteden atılmamak ve eğitimime devam etmek için görevimden istifa ettim şimdi ise üniversiteyi tamamladım ama mülakat engeliyle karşılaştım." dedi.

 

Karaynir "2018 yılında KPSS'ye girdim ve aynı yıl DHBT sınavına da girdim. DHBT'den 97,88 puan aldım.  Sınava giren 68 bin kişi arasında 8'inci oldum. Son mülakat sınavına Haseki Abdurrahman Gürses Eğitim Merkezinde girdim. Mülakatta 58 puan aldım. Baraj puanı 70 idi. Haliyle barajın altında kaldım. Mülakatta yüzüne Kuran'ı Kerim okuma, ezber, dini bilgilerden soruluyordu. İlk olarak ezberden başlandı. Ezberde 10 farklı yerden soruldu ve elhamdülillah hepsini verdim. Kuran'ı Kerim'i yüzüne okumam ise elhamdülillah güzel. Burada (r) harfini ve İdgam-ı Mea'l-Gunne'yi güzel yapamadığımı söylediler. Heyecandan dolayı bir iki yerde takıldım. Ama maalesef mülakatı geçemedim." ifadelerini kullandı.

"Adı konulmamış ve metne dökülmemiş uygulamaların mağduriyet oluşturur ve iktidarların sopası haline gelebilir"

Mülakat uygulamasını partisinin gündem değerlendirmelerinde sürekli olarak dile getirildiğini ve zararlarının kamuoyuna aktarıldığını belirten HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük "Mülakat başlı başına çarpık bir anlayışın neticesidir." dedi.

Elibüyük "Eğitim sürecini başarılı bir şekilde tamamlıyorsunuz. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversiteyi tamamlıyorsunuz. Meslek dalı için de KPSS'ye giriyorsunuz. Sonunda ise Türkiye 8'inci çıkıyorsunuz. Mülakatta Türkiye birincisi olsanız bile birilerinin kriterine uymuyorsanız elenme gerekçesidir. 8'inci değil birinci de olsanız fark etmez. Oradaki kriter sınavla veya kendi alanınızla ilgili bir bilginin veya ilmin kriterinden ziyade maalesef devletin belirlemiş olduğu aynı zamanda yazılı metne dökmediği anlayış üzerine eleme oluyor. Bize gelen şikayetlerin en başında bu oluyor. Üzülerek ifade edelim. 21'inci yüzyılın Türkiye'sinde sadece inancından dolayı ve bazen de memleketinden dolayı böyle bir ayrımcılığa tabi tutulma olabiliyor. Adı konulmamış ve metne dökülmemiş kriterler başlığı altında elenmesi üzücü ve doğru olmayan davranış.

Mülakat başlı başına çarpık bir anlayışın neticesi. Bir defa mülakatın sistem olarak komple kaldırılması lazım. Hangi iktidarın elinde olursa olsun sopa haline dönüşebilecek gayri hukuki ve gayri ahlaki bir uygulama. Derece yapmış bir kimsenin mülakatta elenmesi izah edilebilir bir durum değil. İnşallah gündemimize alacağız. Mülakat meselesi uzun bir süredir partimizin gündem değerlendirmelerine giren bir husus." diye konuştu. (İLKHA)