18 Mart 2016'da Türkiye ile AB arasında imzalan mutabakatta yer alan vize serbestisi, mali yardım, katılım müzakerelerinin canlandırılması ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gibi konularda anlaşma sağlanmıştı.

Türkiye üzerinden Yunan adaları, Bulgaristan ve Yunanistan’a, buradan da Avrupa’nın diğer ülkelerine gitmek isteyen "düzensiz göçmenlerin" kitlesel göçünü önlemek ve bu göçmenlerin Türkiye’de kalmalarını sağlamak için AB’nin mali yardımını öngören anlaşma 18 Mart 2016'da imzalandı.

AB ülkeleri, 2015 yılındaki göç krizinde çoğu Suriye’den kaçan 1,2 milyon düzensiz göçmenin topraklarına girmesini istemedi. Türkiye’den tehlikeli bir şekilde denizi aşarak Yunan adalarına gitmeye çalışan düzensiz göçmenlerin, Avrupa’ya girişini önlemek için bu göçmenlerin Türkiye’de kalmaları koşuluyla mali yardımda bulunmayı vaat etti ve AB, Türkiye'nin mülteci almasına yardımcı olmak için her biri 3 milyar Euro 'lük iki ödeme yapmayı taahhüt etti.

AB ayrıca, Türk vatandaşları için vize muafiyeti, AB'ye üyelik ve Gümrük Birliği’nin genişletilmesi konusunda da vaatlerde bulundu.

AB Komisyonu’na göre, Türkiye’ye şu ana kadar 4,1 milyar Euro ödendi, geri kalan 2 milyar Euro ise mültecileri destekleme projelerine verildi.

Bu planla, 2022 ve 2023’e kadar göçmenlerin temel sağlık ve eğitim ihtiyaçlarının karşılanması hedefleniyordu. 2020 yılında İlave 535 milyon Euro daha Türkiye için AB bütçesinden tahsis edildi.

Bununla birlikte Ankara, AB tarafından şu ana kadar topraklarında sayılarının 3,7 milyonu bulduğunu belirttiği düzensiz göçmenler için sadece 3,6 milyar Euro ödendiğini belirtiyor.

Anlaşma yürürlüğe girdikten sonra AB ülkelerine göçmen gelişi önemli ölçüde düştü. 2015 yılında Ege Denizi’nden Yunan adalarına geçenlerin sayısı 856 binden, bir sene sonra 173 bine, 2017 yılında ise 30 bine düştü. 2020’de sınırı geçmek isteyenlerin sayısı 10 bine indi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, yaptığı açıklamada, Türkiye ile AB arasındaki göç ve Suriyeli sığınmacılar konulu 18 Mart mutabakatının uygulamasının devam etmesi gerektiğini, ileride mutabakatın yenilenmesini isteyeceklerini söyledi.

Anlaşma yürürlüğe girdikten bu yana Türkiye, Yunanistan’a geçmeye çalışan 2 bin 140 düzensiz göçmeni geri alırken, Türkiye topraklarındaki 28 bin 621 göçmen ise AB ülkeleri tarafından kabul edildi.

Brüksel, Türkiye’yi Yunanistan’daki göçmenlerin geri dönüşünü kolaylaştırmamakla suçluyor. AB'nin Sayıştay'ı ise yapılan yardımların yerine ulaşıp ulaşmadığı konusunda Türkiye'nin kendilerine yeteri kadar bilgi vermediği eleştirisini getiriyor.

Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakçı, yaptığı açıklamada anlaşmanın Türkiye adına adil bir şekilde yürümediği eleştirisinde bulunarak, “Biz göçmenleri geri almıyoruz çünkü AB sorumluluklarını yerine getirmiyor.” ifadelerine yer verdi.

Türkiye'nin AB’ye yönelttiği suçlamalar ise; “AB, üzerinden 5 yıl geçen sığınmacı mutabakatındaki taahhütlerine uymadı”, “Türkiye'ye vize serbestisi sağlanmadı”, “Türkiye'deki sığınmacılar için kullanılacak 6 milyar Euro'nun yaklaşık 2 milyar Euro'luk kısmı halen gelmedi”, “Katılım müzakerelerinde yeni fasıllar açılmadı”, “Gümrük Birliği'nin güncellenmesi için resmi müzakerelere başlanmadı” şeklinde sıralanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önce yaptığı açıklamalarda tam üyelik müzakerelerinin ilerlememesi yüzünden Türkiye’nin anlaşmayı iptal edebileceğini bildirdi.

AB, 25-26 Mart tarihlerindeki zirvede Türkiye konusunu yeniden görüşecek.

AB Komisyonu’nun İçişlerinden Sorumlu üyesi Ylva Johansson, son yaptığı açıklamada, 18 Mart mutabakatının uygulanmaya devam etmesini istediklerini belirterek, mutabakat kapsamında Türkiye'den mültecilerin AB ülkelerine yerleştirileceğini, karşılığında Türkiye'nin Yunan adalarından mültecileri alacağını söyledi. (İLKHA)