New York Post'un aktardığına göre söz konusu bebek, 20 Kasım 1997'de bulunmuş, adli tıp uzmanları bebeğin iki gün önce doğduğunu belirtip ölümünün bir cinayet olduğuna karar vermişti.
Polis ekipleri, çöp kutusunun hemen yanındaki benzin istasyonunun güvenlik kamerasında bebeğin annesi olduğunu düşündüğü bir kişiyi tespit etmiş ancak kadının kimliği belirlenememişti.
Olay yerinde bulunan DNA izleri Washington Eyaleti Suç Laboratuvarı sistemine girilse de hiç kimseyle eşleşmemişti.
OLAY YENİDEN ELE ALINDI
Yetkililer 2018'de olayı, daha önce de bazı cinayetleri aydınlatan ünlü genetik soybilim uzmanı Barbara Rae-Venter'la tekrar incelemeye karar verdi.
Rae-Venter, bu tarihten itibaren söz konusu DNA'yla muhtemel eşleşmeleri belirlemeye başlarken Mart 2020'de Warren'ı tespit etti. Zira Warren, kaydolduğu soyağacı sitesinde verilerini gizlememişti.
Bu ismi araştıran dedektifler Warren'ın, güvenlik kamerasındaki kişiyle fiziksel özelliklerinin benzediğini gördü. Ekipler Kasım 2020'de gizli bir operasyon yürüterek Warren'a kargoyla hediye kartı ve anket yolladı. Warren anketi doldurup geri gönderirken dedektifler mektuba yalanarak yapıştırılan mühürdeki DNA'yı inceledi.
Bulgular, bu DNA'nın 23 yıl önceki DNA'yla tamamen eşleştiğini gösterdi.
Mahkeme belgelerine göre, 50 yaşındaki Warren, polis sorgusunda bebeği doğurup çöp tenekesine attığını itiraf etti.
Warren 12 Mart'ta tutuklanırken kefalet bedeli 10 bin dolar (yaklaşık 75 bin TL) olarak belirlendi.