Açıklamasında ülke ekonomisinin salgından etkilendiğini belirten İraz “Gelişmekte olan ülkelerin tarihlerinin en kötü büyüme performanslarından birini sergilediği 2020 yılında, Türkiye ekonomisi yüzde 1,8 oranında büyümüştü. Aynı zamanda yılın son çeyreğinde kaydedilen 5,9 puanlık büyüme de 2021 yılı için ciddi bir motivasyon kaynağı olmuştu. Söz konusu gelişmelerde geçtiğimiz yılın mart ayında açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinin piyasalara sunmuş olduğu destek ve teşviklerin etkisi belirgin bir şekilde hissediliyordu. Nitekim 2020 genelinde ekonomi yönetiminin salgından etkilenen kesimlere yönelik sağladığı destekler milli gelirimizin yüzde 10’una ulaşmış, yalnızca nakit olarak sağlanan destek toplamı 45 milyar TL’yi aşmıştı.” diye konuştu.
Ekonomik paketin memnuniyet verici olduğunu ifade eden İraz konuşmasına şöyle devam etti:
“Böylece Ekonomik İstikrar Kalkanı, Covid-19’un oluşturduğu şok ile ciddi bir sarsıntı geçiren Türkiye ekonomisine can suyu olmuştu. Bu bağlamda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Reform Paketi de iş dünyası adına, 2021 yılında ekonomik aktivitenin yönünün pozitifte tutulacağına dair oldukça memnun edici bir gelişme olmuştur. İş dünyasının birçok talebine oldukça olumlu bir yaklaşım arz ettiğini gördüğümüz bu Reform Paketi ile birlikte, geçtiğimiz yılın üçüncü çeyreğinden itibaren piyasalarda gözlenen V tipi toparlanmanın çok daha fazla sektöre yayılacağına inanıyoruz.”
Ekonomi paketiyle ülke ekonomisinin direncinin artacağını vurgulayan İraz “Bilhassa dar gelirli esnafımıza sağlanan Gelir Vergisi muafiyeti ve beyan yükümlülüğünün kaldırılması, ekonomimizin lokomotifi konumunda bulunan KOBİ'lerimizin iş hacminde ciddi bir artış sağlayacaktır. Açıklanan desteklerle birlikte kamu maliyesi, enflasyonla mücadele, finansal sektör ve cari açıkla mücadele noktasında ekonominin direnci artacaktır. Harcama disiplininin sağlanması, kamuda israfın azaltılması, bütçenin yeniden imar edilmesi ve nakit yönetiminde verimliliğin artırılması; kamu harcamaları ve yatırımlarının ekonomik büyümeye verdiği katkıyı artıracaktır.” dedi.
Açıklamasının devamında İraz “Çıkarılması planlanan Sektörel Kamu Alımları Kanunu, Kamu-Özel Sektör İşbirliği Kanunu, Hâl Yasası, Katılım Finans Kanunu ve kurulması planlanan Sağlık Endüstrisi Başkanlığı, Yazılım ve Donanım Endüstrisi Başkanlığı, Merkezi İzleme Komitesi, Fiyat İstikrarı Komitesi ve Risk Merkezi gibi düzenleyici ve denetleyici yapılar sayesinde; yatırımlardan finansa, teknoloji ve üretimden fiyat istikrarına kadar birçok alanın bayındırlaştırılması sağlanacaktır. Türkiye ekonomisine taze kaynak girişi sağlayacağına inandığımız bu Reform Paketi ile birlikte, iç talepten yatırım harcamalarına kadar birçok parametrede hızlı bir gelişim gözlenecektir. Böylece son dönemde parasal sıkılaştırma adımlarıyla birlikte nispeten baskı altında kalan ekonomik aktivitedeki toparlanma hızı da yılın ikinci çeyreği itibariyle ivme kazanacak; Türkiye ekonomisi pozitif büyüme patikasında yoluna devam edecektir.” ifadelerini kullandı.(İLKHA)