EKONOMİ SERVİSİ

Pandemiye rağmen Türkiye ekonomisi 2020 yılının tamamında yüzde 1.8 büyüyerek, dünyada büyüme kaydeden nadir ülkelerden biri oldu. 2021’e de büyüme hedefiyle giren Türkiye’nin ihracatından da rekor haberleri ardı ardına geldi. Ocak ayında yüzde 2.5 artışla 15 milyar 48 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek ocak ayı ihracatı gerçekleştirildi. Şubat ihracatı ise yüzde 9.6 oranında artarak, 16 milyar doları geçti. İhracattaki bu güzel haberlere rağmen imalat tarafında alarm zilleri daha yüksek sesle çalmaya başladı. Çünkü hammadde sıkıntısı üretimi durma seviyesine getirdi.

TEDARİK SIKINTIDA

Salgın nedeniyle ülkeler içine kapanınca ve üretimler de aksayınca hammadde bulma sıkıntısı dünya genelinde kendini göstermeye başladı. Üretim ve ihracatta rekorlar kıran Türkiye, söz konusu sıkıntıyı daha fazla yaşıyor. Hazır siparişi olan fabrikalar, bazı ana hammaddeler için aylar sonrasına teslimat tarihi alabiliyor. Üreticiler, katlanan fiyatlara ve nakit paraya dahi hammadde bulamıyor. Bulunanlar da birkaç ay sonrasına teslim tarihi veriyor. Üstelik fiyat garantisi yok, navlunla ilgili şartların ne olacağı da belirsiz. Endişeli bir bekleyişe giren sektör temsilcilerine göre çözüme yönelik tedbir alınmazsa imalatta tedarik zinciri kopabilir.

İPLİK VE BOYA FİYATLARI

Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden tekstilde de özellikle iplik ve boya konusunda sıkıntı yaşanıyor. Sektör temsilcilerinin verdiği bilgilere göre özellikle Uzakdoğu’dan yeterli miktarda iplik ve likralı iplik gelmediği için çok büyük darboğaz söz konusu. Çin’de pandemiden normalleşmeye geçilirken üretim yeterli seviyeye ulaşmadı, birden bire artan talep sebebiyle de orada bir darboğaz yaşanıyor. Talep çok olunca fiyatlar da arttı. Ocak ayında 70 denye polyester iplik 2.40 dolara satılıyordu, şimdi 4.5 dolara çıktı. Üstüne konteyner ve taşıma maliyetleri de arttığından bunlar Türkiye’deki ürünlerin fiyatına ve enflasyona yansıyor. Diğer bir sıkıntı, tekstil boyalarında yaşanıyor. Boya fiyatları aşırı oranda arttı. Bu da sektör için problem oluşturuyor. Geçen yıl bazı malların ithalatına konulan ilave gümrük vergileri de sektörün işini zorlaştırdı. Ani gelişen talep artışı ve hammadde ihtiyacı sebebiyle bu vergilerin kaldırılması talep ediliyor.

SARMAL SÖZ KONUSU

Pamuk iplik, polyester iplik ve likrada yurtiçinde yeterli üretimin olmadığına dikkat çeken sektör temsilcileri, “Yani hammadde ihtiyacının karşılanması için ithalat da yapılmak zorunda” görüşünü savunuyor. Maliyet artışının hem terminin zamanında ulaşamaması hem de sektörün rekabet gücünün azalması gibi sorunlara da yol açtığını belirten sektör mensuplarının uyarı içeren önerileri şöyle: “Önceden anlaşmasını yapan firmalar, zararına ürün satmak zorunda da kalıyor. Tüm bunlara ilaveten yerli hammadde, içeride ihtiyaç varken İspanya, Portekiz ve İtalya gibi Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Yani bir sarmal ile karşı karşıyayız. Acil çözüm için hammaddedeki ek gümrük vergileri kaldırılmalı, orta ve uzun vadede ise yerli hammadde üretimimiz artırılmalı.”


 
İTO MESLEK KOMİTELERİ PENCERESİNDEN
 
Hemen hemen her sektörü etkileyen hammadde sıkıntısını ve çözüm yolları, İstanbul Ticaret Odası (İTO) meslek komiteleri başkanlarına soruldu.
 
Kapasite raporu olan üreticilere öncelik tanınmalı
 
Metin Güler-Plastik ve Kauçuk Meslek Komitesi Başkanı: Ülkemiz plastik sektöründe Avrupa’da ikinci, dünyada altıncı sırada yer alıyor. Ancak pandemi döneminde hammadde fiyatlarında yüzde 100’ün üzerindeki artış nedeniyle üretim ve ihracat noktasında ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Yerli hammadde üreticileri pandemi sürecini gerekçe göstererek arzı kısıyor. Piyasada hammaddenin azalması ise fiyatların astronomik ölçüde artmasına neden oluyor. İç piyasada hammadde tedarik edemeyen üreticilerimiz, hammadde ithalatı ile üretime devam etmesi halinde damping uygulamasıyla karşı karşıya kalıyor. Yani hammadde ithal edilmek istendiğinde maruz kalınan gümrük vergileri nedeniyle de üretim maliyetleri ciddi oranda artıyor. Pandemi nedeniyle oluşan bu kritik süreç sona erene kadar hammadde ithalatı üzerindeki referans fiyat, gözetim, antidamping, ek mali yükümlülük gibi vergilerin geçici olarak askıya alınması önemli bir tedbir olacaktır. Bu süreç aşılana kadar yerli petrokimya tesisinin tüm üretimi iç piyasaya yöneltilmeli. Böylelikle astronomik oranda artan hammadde fiyatları üzerinde bir baskı oluşturulabilir. Kapasite raporu alan üreticilerimize hammadde tedarikinde öncelik verilmeli. Hammadde fiyatlarındaki artışlar kontrol altına alınmalı ve iç piyasaya hammadde dünya fiyatları ile uyumlu satılmalı.
 
Kütükte geçici ithalat dengeler
 
Süleyman Uyar-Demir Çelik Meslek Komitesi Başkanı: Türkiye’deki fabrikalar 7/24 çalışıyor. Bizim fabrikalarımız dahi üç ay boyunca başka sipariş almasa çalışmaya devam edecek durumda. Temmuz ayına termin verenler mevcut. Termin uzadıkça fiyatlar da artıyor. Biz de hammadde bulamıyoruz. Bizim sektörün hammaddesi ‘kütük’. Haddehaneler kütük bulamıyor. Kütük temininde sıkıntı yaşıyoruz. Şu an talep çok fazla. İthal etmeye kalksak vergisi yüzde 22, çok yüksek. Yüksek olduğu için de ithali pek tercih etmiyoruz. Aldıklarımız da ihraç edilecek ürün için kısıtlı oluyor. Fakat yaşanan hammadde sıkıntısını aşmak için hammadde ithalatı üzerindeki koruma amaçlı vergiler geçici olarak kaldırılabilir. İthalatın 2-3 ay serbest bırakılması halinde ihtiyaç karşılanır ve piyasa dengesini bulur.
 
Vergilendirme bilinçli yapılmalı
 
Gürbüz Turan-Tekstil Yan Sanayi Ürünleri Meslek Komitesi Başkanı: Türkiye’de hammadde üretiminin iç pazarda rahatlıkla kullanılması için yeterli üretimin yapılması gerekiyor. Ama bu üretim yeterli olmadığından dolayı arz talep doğrultusunda yurtdışından Türkiye’ye hammadde girmek zorunda kalıyor. Fakat Türkiye’deki karar mercileri bu sisteme ve üretime ne kadar ihtiyaç duyulduğu konusunda çok fazla fikir sahibi değiller. Bu yüzden de yurtdışından gelen hammaddeye rastgele vergi koyuyorlar. Evet, biz de hammaddenin yurtdışından Türkiye’ye girmesini istemiyoruz ama bunu mecburen yapmak zorundaysak uygun fiyatla alıp ihracatta katma değer olarak gelirimizi yükseltmemiz lazım.
 
Koruma vergileri kaldırılmalı
 
Şenol Aras-Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meslek Komitesi Başkanı: Bütün dünyada emtia fiyatlarında bir yükseliş var. Türkiye de bundan payını alıyor. Tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe, pamuk ipliği, polyester ipliği ve likrada fiyat artışları çok fazla. Bu da 6 ay öncesinden koleksiyonlarını hazırlamak zorunda olan konfeksiyon, hazır giyim üreticilerini zor durumda bırakıyor. Şu anda yaşanan hammadde sıkıntısından dolayı kış sezonunda ne olacağı konusunda belirsizlik yaşanıyor. Bu sıkıntılara bir de konteyner nakliye ücretleri de eklenince sektör iyice çıkmaza giriyor. En azından yerli hammadde üreticilerinden tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünü koruması adına bir fedakarlık bekliyoruz. Ayrıca ilgili makamlardan antidamping ve koruma vergilerinin kısa bir süreliğine kaldırılmasını istiyoruz. Bu sayede sektör nispeten nefes alabilir. Ama ülke ekonomisine döviz kazandıran sektörümüz için bu kararın hızla alınması çok önemli. Çin, Özbekistan’dan pamuk alıp stok yapıyor. Hindistan da kendi iç üretimi hammaddesiz kalmasın diye ihracata kısıtlama getiriyor. Biz de bir benzerini hızlıca yapabiliriz.
 
Navluna çözüm rahatlatır
 
Ahmet Sabri Altunel-Teknik Hırdavat Meslek Komitesi Başkanı: Her sektörde olduğu gibi hırdavat sektöründe de hammadde sıkıntısını yaşıyoruz. Ana ekipmanlarda da tedarik sıkıntısı var. Hırdavat ek parçalarında sektörün talepleri karşılanamıyor. Bunu göz önünde bulundurduğumuzda iç piyasanın ihtiyaçlarını karşılayamazken ihracatın artması da zorlaşıyor. Bu sorunu dünya yaşıyor olsa da ülkemizde sektörlere getirilen ilave vergiler sektörü durma noktasına getirdi. Navlun ve hammadde sıkıntısı uzun sürecek gibi gözüküyor. Buna çözüm olarak şunu söyleyebilirim: Hırdavat sektörünün yurtiçinde üretilen ürünlerinin bazı parçaları yurtdışından tedarik ediliyor. Yani ara mamul olarak girdi sağlıyor. Bu ürünlerin ek vergilere takılmaması, hem ülke ihracatını artıracak hem de iç piyasanın talebini bir nebze dindirecek. Hammadde tedarikinde oluşan vergilerin de kesin olarak düzeltilmesi gerekiyor. Navlun konusunun ise karaborsaya dönmesinden dolayı sektörümüz sıkıntılar yaşıyor. Bu soruna nasıl bir çözüm getirileceğini bilmiyoruz. Bunun önüne geçilmesi stok sorununu da azaltacak.

Kaynak, İTO