Fatih Camisinde Cuma namazı sonrasında düzenlenen basın açıklaması, ildeki Covid-19 risk haritasının kırmızı (yüksek risk) olması sebebiyle valiliğin de önerisiyle sınırlı sayıda kişinin katılımıyla gerçekleşti.

Düzenlenen basın açıklamasına, HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcılarından Abdullah Aslan ve Mehmet Eşin, İhvanı Müslimin Şura Üyesi Muhammed İbrahim ile İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Suat Yaşasın katıldı.

Peygamber Sevdalıları Vakfı adına basın açıklamasını okuyan İsa Güvendik, İsra suresinin ilk ayetiyle başladığı konuşmasında Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın sıradan bir mekân olmadığına vurgu yaptı.

"İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa, bir asra yakın zamandır terör şebekesi siyonistlerin işgali altındadır"

Güvendik, "Bugün bir araya gelmemizin sebebi, etrafı bereketli kılınmış Kudüs ve esaret altındaki mukaddes Mescid-i Aksa'dır. O Aksa ki, ilk kıblemizdir. Resul-i Ekrem'in Mirac'a çıktığı merkezdir. Bu merkez aynı zamanda insanlık tarihi için de müstesna bir yere sahiptir. Ancak rabbimizin bahusus paye verdiği bu mübarek belde bugün işgal altındadır. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa, bir asra yakın zamandır terör şebekesi siyonistlerin işgali altındadır. Tedrici olarak bu işgalin boyutu her geçen gün büyütülmektedir. Çeşitli vesilelerle Kudüs’ün işgali gündeme gelmiş olsa bile İslam ümmetinin bu tepkileri maalesef yeterli düzeyde olmamıştır." dedi.

İslam ümmetinin ortak davası olan Kudüs'ü, terör çetesinin yapmış olduğu katliamları, sürekli bir şekilde gündemde tutmamın İslami ve imani bir sorumluluk olduğunu hatırlatan Güvendik, bu sorumluluk gereğince ilan edilen "Dünya Kudüs Haftası" münasebetiyle bir araya geldiklerini söyledi.

"İşgalin ve de ihanetin çepeçevre kuşattığı Kudüs muhakkak bir gün azad olacaktır"

Güvendik, Kudüs’ün işgalden kurtulması, Mescid-i Aksa'nın hürriyeti için bu mukaddes davanın sürekli olarak gündemde olması gerekmektedir. Kudüs'ü gündemde tutacak her türlü girişimi kıymetli buluyor, imkânlarımız dâhilinde destekliyoruz. Bu anlamda Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (Sallalahu Aleyhi Vesellem) asırlar öncesinden Mescid-i Aksa için herkesin elinden gelen gayreti ortaya koyması gerektiğini ' Beytül Makdis'e gidin ve orada namaz kılın. Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılmazsanız, bari oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin' hadisiyle bize hatırlatıyor. İşte Kudüs bu sebeple İslam ümmetinin can damarlarındandır ve bizler için vazgeçilmezdir. İşgalin ve de ihanetin çepeçevre kuşattığı Kudüs muhakkak bir gün azad olacaktır. Bugün dağınıklığımızdan güç alıp da mukaddes beldeyi işgal edenler, yine bir gün bu topraklardan çıkartılacaklardır. Gelişen İslami şuur yakın zamanda yeni bir karakter ile siyonist istikbarın hesaplarını boşa çıkaracaktır. Bir taraftan ihanet anlaşmaları öte taraftan normalleşme zilleti siyonist rejimi avuta dursun, Selâhaddin'in nefesini ansızın enselerinde hissedeceklerdir." diye konuştu.

İslam ümmetine yeniden dirilme çağrısı

Siyonist işgal rejimi ve destekçilerinin yeryüzünde bir tek Müslüman kalıncaya kadar Kudüs davasının devam edeceğini vurgulayan Güvendik, konuşmasını şu şekilde tamamladı:

"Aksa esaretten kurtulunca dek bu izzetli mücadele sürecektir. Bu manada, işgalin sonlanması için elimizden gelen bütün gayreti ortaya koymaktan hiçbir zaman çekinmeyeceğiz. Malımızla, canımızla, kanımızla Kudüs davasına sahip çıkacağız. Yine buradan İslam ülkelerinin idarecilerine bir kez daha çağrıda buluyoruz; İrkiliniz! Nasıl bir zilletin içindesiniz ki ilk kıblemiz işgal altındayken hala sessizsiniz. Allah'ın mukaddes kıldığı Kudüs, peygamberin miraca yükseldiği Mescid-i Aksa sizin için hiç mi bir anlam ifade etmiyor? İçinde bulunduğunuz bu zillet halinin hesabını ahiret günü nasıl vereceksiniz? Ümmetin çocukları İslam topraklarında katledilirken nedir bu tepkisizliğiniz? Ölüm bir hakikattir ve bir gün muhakkak gelecektir. Sizler hangi dünyevi kaygılarla gerçeklere görmezden geliyorsunuz? Korkaklığınız ne ölümü sizden uzaklaştıracak ne de mizandan beri olacaksınız.

Evet, bir kez daha İslam ülkelerinin idarecilerine sesleniyoruz. Artık kendinize gelin. İslam topraklarını kan gölüne çeviren canilere karşı durun. Mukaddesatımızı çiğneyen siyonist barbarlığı durdurun. İşgal rejimi ile bırakın normalleşmeyi var olan siyasi, ekonomik, askeri tüm ilişkilerinizi sonlandırın. İşgali meşru gören pratiklerinizden utanın. Ülkelerinizde siyonist rejimi besleyen lobileri kapatın, para baronlarını terör listesine alın. Bu meydanlardan yükselen tepkileri görünce hamasi nutuklar değil atacağınız somut adımlarla siyonist işgale karşı çıkın. Şunu bir kez daha vurgulamak isteriz ki, Kudüs sadece Filistinlilerin değil, bütün bir ümmetindir. Ümmetin tekbir ferdi kalana kadar siyonist işgale karşı mücadele sürecektir. Bu meydandan dile getirilenler slogandan ötedir. Her bir sözümüz ve kararlığımız, siyonist rejimin kaygılarını artırmaya yetecektir. Bekleyin Muhammed'in ordusu, Hayber'in fatihleri, Selahaddin'in torunları ansızın gelecektir." (İLKHA)