BATMAN - Batman`da 14 aktif Sivil Toplum Kuruluşu`ndan oluşan Hak ve Özgürlükler Platformu, yerel mahkemenin Elazığ İhya-Der üye ve yöneticilerine verilen 150 yıllık cezanın Yargıtay 9. Ağır Ceza mahkemesince onanması ile ilgili olarak bugün saat:17.30`da Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde kitlesel basın açıklaması yaptı. Bayanlarında yoğun olarak katıldığı basın açıklamasına yüzlerce kişi katıldı. Sık sık Türkçe ve Kürtçe "Zalimler için yaşasın cehennem" sloganları atıldı ve tekbir getirildi. Katılan platform gönüllülerinin "Kutlu doğuma katıldım ve görev aldım. Mekke`nin fethi gecesine katıldım. Bunlar suç ise ben de suçluyum" ve "Bizler terörist değil, İslami STK`larız" şeklinde döviz ve afişler taşımaları dikkat çekti.

Basının ve STK`ların yoğun ilgi gösterdiği basın açıklamasını platform üyesi derneklerden Bilge Der Genel Sekreteri Mehmet Ali Altun okudu.

Dünyanın neresinde olursa olsun bir Müslüman haksızlığa ve zulme uğrarsa, onun feryadına yetişmek, onun yanında olmak, onun hakkını korumak üzerlerine bir hak olduğu kaydedilen açıklamada, 2009 yılının Nisan ayında Elazığ ve Malatya`da; düzenledikleri kutlu doğum mevlüdleri ve yaptıkları yardım faaliyetleriyle halkın sevgisini ve takdirini kazanmış olan İhya-Der ve Hayrın Yolcuları derneklerine, polisçe kurulan bir komplo sonucunda baskın düzenlenip, dernek yöneticileri ve üyeleri hiçbir hukuki gerekçe olmadan gözaltına alındığı hatırlatılarak yargı sürecinde yaşanan hukuksuzluklar vurgulandı.

İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü; En Temel Hak Ve Özgürlüklerdendir!
Yargıtay`ın ceza verdiği suçlamaların tamamının Türkiye Cumhuriyeti Dernekler Kanununa göre ve mülki idarenin bilgisi ve izni dâhilinde yasal olarak yapılan çalışmalar olduğunu kaydeden Mehmet Ali Altun, "Türkiye yasaları ve İnsan Hakları Avrupa sözleşmesi ve mahkemesi kararlarına göre, sivil toplum kuruluşlarının kendi tüzüklerinde bildirilen faaliyet alanları içinde faaliyetlerde bulunması, en temel ifade özgürlüğü ve demokratik haklardandır. Verilen bu ceza göstermiştir ki, yargı adaletle değil siyasi bir karar vermiştir." dedi.

Garezleri Aziz İslam`adır
Yargıtayın verdiği kararın taraflı ve çifte standart olduğunu ifade eden Mehmet Ali Altun, "Bu karar, İslam`a ve inancını yaşamak isteyen Müslümanlara tahammülsüzlüğün ifadesidir. Bu kararla İslami hizmetlerde bulunan dernekler, sindirilmeye ve korkutulmaya çalışılmıştır. Sivil toplum kuruluşlarının kendi tüzüklerinde bildirilen faaliyet alanları içinde faaliyetlerde bulunması, en temel ifade özgürlüğü ve demokratik haklardandır. Verilen bu ceza göstermiştir ki, yargı adaletle değil siyasi bir karar vermiştir." İfadesini kullandı.

Yargının, kendini kanunların üstünde gördüğünü söyleyen Altun, "Yargı, verdiği bu cezayla hukuk dışına çıkmıştır. Adeta "Gözünün üstünde kaşın var." bahanesiyle masum insanlara fırtına gibi ceza yağdırmıştır. Yargının bu garezini anlamakta zorluk çekmiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, garezleri aziz İslam`adır, onun değerlerinedir, getirdiği evrensel mesajadır." dedi.

Mütedeyyin halkın iradesini temsil eden Elazığ İhya-Der`in bugüne kadar hiçbir yasadışı faaliyette bulunmadığını ve şiddet ve terörden uzak kalarak hizmeti esas aldığını belirten Altun, " İslami ve insani hizmetlerde bulunan bu dernek yönetici ve üyelerine, 150 yıllık haksız cezanın verilme nedeni Kürt coğrafyasında yaşamaları ve dindar olmalarıdır. Bu karar, kanunların keyfi bir şekilde yorumlandığının delilidir. Bu kadar basit gerekçelerle böyle cezalar, hukuk devletlerinde verilmez, ancak faşist-faşizan yönetimlerde verilir." ifadelerini kullandı.

Muhtaçlara yardım eden, halkın yararına çalışan derneklerin, İslami ve insani yasal faaliyetlerinin suç sayılmasını protesto ettiklerini söyleyen Altun, "Yasal faaliyet sürdüren derneklerin terör örgütüymüş gibi ve yöneticilerinin de teröristlermiş gibi cezalandırılmasını şiddetle kınıyoruz!" dedi.

Bu Karar İslam Ve Kur`an Hizmetinde Bulunanlara Gözdağıdır
Yargıtay, verdiği bu kararla İslam ve Kur`an hizmetinde bulunanlara, fakir ve muhtaçlara yardımda bulunanlara, Hz. Peygamberi sevenlere, Hz. Hüseyini sevenlere, Mescid-i Aksa`yı, Filistin`i sevenlere gözdağı vermek istediğini söyleyen Altun, "Başımızdaki saçlar adedince başımız olsa, hepsi İslam`a hizmete, Kuran`a hizmete, Hz. Muhammed`in(S.A.V) yoluna feda olsun! Bu halk Müslümandır. Alfabesi değiştirildi, kılık-kıyafeti değiştirildi, medreseleri kapatıldı, alimleri darağaçlarında asıldı, ezanı yasaklandı, Kuran`ı yasaklandı, camileri ahırlara çevrildi, başörtüsü yasaklandı. Ancak tüm bu zulümlere rağmen bu halk dinini terk etmedi." dedi.

Hükümete Çağrı
Derin devletin, Ergenekon yapılanmalarının, Jitemin tüm baskılarına rağmen bu halkın İslam`ı sevdiğini, hiçbir yasaklama ve engellemenin bu halkı inancından vazgeçiremediğini, zorla, tehditle, hapis cezalarıyla bu halkın kalbinden Allah aşkını kimsenin çıkaramadığını söyleyen Mehmet Ali Altun, Hükümete seslenerek, "Meydanlarda, `Her kesimin sesi ve savunucusuyuz.` diyordunuz. Zulme uğrayan bu kesime neden kulağınızı tıkıyorsunuz? Bu komplonun ortaya çıkması için "Soruşturma açılsın." isteklerini neden duymazlıktan geldiniz? İhya-Der olayının komplo olduğu apaçık ortaya çıkmıştır artık. Bu komplonun planlayıcı ve uygulayıcıları İçişleri Bakanlığına bağlı bir kısım polislerdir. Bilinen bu komplocular neden açıklanmamaktadır?" şeklinde konuştu.

Özgürlüklerin Yolu Açılmalıdır
"Anayasada yapılacak bir değişiklikle İslami haklar, inanç ve ifade özgürlüğü güvence altına alınması ve özgürlüklerin yolunun açılması gerektiğini belirten Altun, "Yargıtay`ın verdiği kararlar temyize açılmalıdır. Aksi halde yargının kararlarından dolayı Türkiye itibar kaybetmeye devam edecektir." dedi.
Açıklamanın devamında, halka ve sivil toplum kuruluşlarına da seslenen Mehmet Ali Altun , "Halkımızı ve tüm sivil toplum kuruluşlarını, İhya-Der yöneticilerine ve üyelerine verilen bu zulme tepki vermeye çağırıyoruz! Bu hukuksuzluğa seyirci kalırsak, aynı haksızlık tüm hizmet ehli İslami derneklerin başına da gelecektir. Çünkü bu zihniyet, Hz. Muhammed`in (S.A.V.) doğum gününü kutlamayı suç sebebi olarak gösterip, Hz. Muhammed`i (S.A.V.) sevmeyi yasaklamak isteyen zihniyettir." ifadelerini kullandı.

Basın açıklaması "Bir kez daha bu hukuksuzluğu, bu adaletsizliği şiddetle kınıyoruz. Kendilerine ceza verilmiş İhya-Der yönetici ve üye kardeşlerimize de Allah-u Teala`nın şu ayetini hatırlatıyoruz: "Üzülmeyin ve gevşemeyin! Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz." Ayetiyle bitirildi. Yapılan açıklama sonrası toplanan kalabalık sessiz bir şekilde dağıldı.

M.Salih Özcan, M.Sait Çelik-İLKHA)