VAN - Deprem haftası çerçevesinde İLKHA muhabirinin sorularını yanıtlayan YYÜ Mimarlık Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sefer Örçen, depremleri engellemenin mümkün olmadığını belirterek, "Depremlerle iyi geçinmek zorundayız" dedi.
"Dünya yaşayan hareketli bir gezegendir"
Dünyanın yaşayan bir gezegen olduğunu ve dolayısıyla milyarlarca yıla dayanan bu yaşam ve harekete sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Sefer Örçen, "Depremleri tanımlayacak olursak, bir takım kıtaların birbirlerinden uzaklaşıp yakınlaşması sonucu yeni kıtaların oluşması bu tabakaların yer yer kırılması ve 20-30 km`ye varan derinlikler, bu üst üste binen çökellerin basınç değişimini etkilemesi sonucunda kırık sistemlerin oluşması ve bunların yüzeye yansıması diye tanımlanabilir" diye konuştu.
Dünyanın yaşayan bir gezegen olduğunu ve dolayısıyla milyarlarca yıla dayanan bu yaşam ve harekete sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Sefer Örçen, "Depremleri tanımlayacak olursak, bir takım kıtaların birbirlerinden uzaklaşıp yakınlaşması sonucu yeni kıtaların oluşması bu tabakaların yer yer kırılması ve 20-30 km`ye varan derinlikler, bu üst üste binen çökellerin basınç değişimini etkilemesi sonucunda kırık sistemlerin oluşması ve bunların yüzeye yansıması diye tanımlanabilir" diye konuştu.
"Depremi unutturmamamız lazım"
Kıtalar arasındaki değişimlerde Türkiye`ye gelindiğinde 15 milyon yıl öncesinde meydana gelen ve Arap plakasıyla Anadolu`nun çarpışması sonucu güney ve kuzeye özellikle Anadolu`da bir sıkışma oluşturduğunu aktaran, Prof. Dr. Örçen, "Bu bitmeyen bir süreçtir. İnsanlar yaşadıkça ve dünyada yaşayacağına göre biz bu tür büyük depremlerle karşı karşıya geleceğiz. Van depremine geldiğimizde de deprem Bir bakıma belli bir zaman sonra unutulan bir süreç gibi karşımıza çıkıyor. Ama bu deprem haftalarında özellikle eğitsel ve görsel anlamda bunlar gündeme getirilmeli, okullarda aktif programlarla işlenmeli ve depremi unutturmamamız lazım" ifadelerini kullandı.
Kıtalar arasındaki değişimlerde Türkiye`ye gelindiğinde 15 milyon yıl öncesinde meydana gelen ve Arap plakasıyla Anadolu`nun çarpışması sonucu güney ve kuzeye özellikle Anadolu`da bir sıkışma oluşturduğunu aktaran, Prof. Dr. Örçen, "Bu bitmeyen bir süreçtir. İnsanlar yaşadıkça ve dünyada yaşayacağına göre biz bu tür büyük depremlerle karşı karşıya geleceğiz. Van depremine geldiğimizde de deprem Bir bakıma belli bir zaman sonra unutulan bir süreç gibi karşımıza çıkıyor. Ama bu deprem haftalarında özellikle eğitsel ve görsel anlamda bunlar gündeme getirilmeli, okullarda aktif programlarla işlenmeli ve depremi unutturmamamız lazım" ifadelerini kullandı.
"Depremlerle bir arada yaşamak zorundayız"
Depremlerle istesek de istemesek de yaşamak zorunda olduğumuzu ifade eden Prof. Dr. Örçen, "Türkiye`ye baktığımızda `Burada hiç deprem olmuyor burası sağlam` diye bir şey söylemek mümkün olmadığına göre depremle iyi geçinmek zorundayız" şeklinde konuştu.
Depremlerle istesek de istemesek de yaşamak zorunda olduğumuzu ifade eden Prof. Dr. Örçen, "Türkiye`ye baktığımızda `Burada hiç deprem olmuyor burası sağlam` diye bir şey söylemek mümkün olmadığına göre depremle iyi geçinmek zorundayız" şeklinde konuştu.
"Evdeki malzemeler mutlaka sabitlenmeli"
Van`da yaşanan depremlere de değinen Prof. Dr. Örçen, "En önemli konulardan biri de biz bu depreme hazırmıydık. Nelerle karşılaştık. Özetle bakacaksak birincisi binamızı yapacağımız zemini çok iyi tanımamız gerekir. Ama her şeyden önce bir sarsıntıdır. Sallanacağız bu normaldir, onun için evimizdeki aletleri kontrol altında tutmamız gerekir. İzmit depreminde en az ölümlerin yüzde 20`sinin bu alet ve edevatların devrilmesi sonucu oluştuğunu gördük. Bunların mutlaka sabitlenmesi lazım. Yatak odalarındaki gardurupların kısacası devrilmeye müsait tüm eşyaların kesinlikle sabitlenmesi gerekir" uyarısında bulundu.
Van`da yaşanan depremlere de değinen Prof. Dr. Örçen, "En önemli konulardan biri de biz bu depreme hazırmıydık. Nelerle karşılaştık. Özetle bakacaksak birincisi binamızı yapacağımız zemini çok iyi tanımamız gerekir. Ama her şeyden önce bir sarsıntıdır. Sallanacağız bu normaldir, onun için evimizdeki aletleri kontrol altında tutmamız gerekir. İzmit depreminde en az ölümlerin yüzde 20`sinin bu alet ve edevatların devrilmesi sonucu oluştuğunu gördük. Bunların mutlaka sabitlenmesi lazım. Yatak odalarındaki gardurupların kısacası devrilmeye müsait tüm eşyaların kesinlikle sabitlenmesi gerekir" uyarısında bulundu.
"Kazıklar çakılıp üzerine oteller inşa ediliyor"
Van depreminden sonra yapılan çalışmalara değinen Prof. Dr. Örçen, "Maalesef yeni binalar ve büyük oteller yapılıyor. Görüyorsunuz kazıklar çakılıp kazıkların üzerine oturtuluyor. Bunları gözlerimizle görüyoruz. Yani en önemli kusur ve eksiklik inşaatlardan kaynaklanıyor" dedi.
Van depreminden sonra yapılan çalışmalara değinen Prof. Dr. Örçen, "Maalesef yeni binalar ve büyük oteller yapılıyor. Görüyorsunuz kazıklar çakılıp kazıkların üzerine oturtuluyor. Bunları gözlerimizle görüyoruz. Yani en önemli kusur ve eksiklik inşaatlardan kaynaklanıyor" dedi.
"YYÜ uluslararası sempozyum düzenleyecek"
Yüzüncü Yıl Üniversitesinin deprem süreci ve sonrasında birçok çalışma yaptığını hatırlatan Örçen, "Van depremiyle ilgili Üniversite olarak birçok çalışma yaptık. Büyük bir rapor deklare ettik. onun dışında önümüzdeki sene yani depremin ikinci yıl dönümünde uluslar arası bir sempozyum düzenleyeceğiz" sözleriyle konuşmasını bitirdi. (Murat Dalgın - İLKHA)
Yüzüncü Yıl Üniversitesinin deprem süreci ve sonrasında birçok çalışma yaptığını hatırlatan Örçen, "Van depremiyle ilgili Üniversite olarak birçok çalışma yaptık. Büyük bir rapor deklare ettik. onun dışında önümüzdeki sene yani depremin ikinci yıl dönümünde uluslar arası bir sempozyum düzenleyeceğiz" sözleriyle konuşmasını bitirdi. (Murat Dalgın - İLKHA)