İZMİR - Prof. Dr. Nil Ertaş`ın oturum başkanlığını yaptığı konferansa Doç. Dr. Raika Durusu, Prof Dr. Emür Henden konuşmacı olarak katıldı. Suyun önem ve değerinden bahsedilen konferansta suyun yaşam için vazgeçilmez bir kaynak olduğu vurgulandı. Suyun temizlenmesinde klorlama, ozonlama, ultraviyole ışınlama ve damıtma yöntemlerinin kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Nil Ertaş, \" İyon değiştirme ve su yumuşatıcıları, evlerde kullanılan arıtma sistemleri sudaki çeşitli mineralleri yok ettiği için pek de sağlıklı sayılmazlar. Nitrat 10mg/l, ph değeri ise 6,5 - 8,5 olmalıdır.\" dedi. Kapalı olarak satılan suların üzerindeki ambalajlarda suyun adının, cinsinin ve imal edildiği yerin bulunması gerektiğini vurgulayan Ertaş konuşmasına şöyle devem etti, \" Hazır su satın alırken kapaklarının sıkıca kapalı olmasına, raf ömrünün geçmemiş olmasına ve suda koku olmamasına dikkat edilmelidir.\" İnsani Tüketim Amaçlı Sular yönetmeliği hakkında bilgi veren Ertaş, yönetmeliğe göre damacanaların üretiminden itibaren 3 yıl ve en fazla 75 kez kullanılması gerektiğini belirtti.
Denetim şart
Arsenik konusunda detaylı bilgi veren Prof. Dr. Emür Henden toksin bir element olan arseniğin, kansere neden olduğunun 1950 yılında kabul edildiğini belirtti. Arseniğin cilt yoluyla alımının önemsiz, su ve yiyeceklerle alımının ciddi bir zarar verdiğini söyleyen Prof. Dr. Henden: \"Arsenik arıtması şehirlerde kolay ama köy ve kasabalarda tespit edilip arıtılması daha zor. Bu yüzden sağlıklı su tüketimi için sıkı bir denetim şart.\" dedi. İçme, yemek yapma, temizlik vb. evsel amaçlarda artezyen kullanımını önermediklerini sıralayan Doç. Dr. Raika Durusoy: ise \"İzmir`de şebeke suyu gayet sağlıklı ve içilebilir. Şebeke suyunun tek sıkıntısı çay yapınca çaydanlığı kireç yapmasıdır.\" diyerek konuştu. (Yunus Şani - İLKHA)