Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı 'İllere Göre Haftalık Vaka Sayısı' haritasına göre, Ankara'da 20-26 Şubat'ta 100 binde 39,98 olan vaka sayısı, 27 Şubat-5 Mart tarihleri arasında 54,83'e yükseldi. Türkiye koronavirüs risk haritasında sarı renkle orta riskli iller arasında yer alan Ankara, güncel vakalara göre turuncu renge dönerek yüksek riskli iller arasına girdi.

1 hafta içinde haritada yaşanan bu değişim, Ankara halkını tedirgin etti. Vaka sayısındaki artışı rağmen Başkent sokaklarındaki yoğunluk da dikkat çekti. Kentin en yoğun alanlarından Kızılay'da cadde ve sokaklarda oluşan yoğunlukta vatandaşların zaman zaman fiziksel mesafeyi unuttuğu görüldü.

'KORKUTUCU GÜNLERİN GELECEĞİNİ HİSSEDİYORUZ'

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı da toplu taşıma araçlarında ve caddelerdeki yoğunluğa dikkat çekti.

Savaşçı, "Ankara'da sabah trafikten, akşam eğlence mekanı olsun, restoranlar olsun caddelerdeki yoğunluktan ne yazık ki biraz korkutucu günlerin gelebileceğini hissediyoruz. Ankara resmi kurumların olduğu yer, çalışanlar daha çok dikkat etmek zorunda. Çalışan kesim tedbiri mutlaka elden bırakmasın. Okul yöneticileriyle öğrencilerimiz okullarda bütün önlemleri alsın. Tabii ki restoranlarda ve eğlence mekânlarında da işletmeciler kurallara birebir uymak zorunda. Gerekli önlemleri, tedbirleri ve denetlemeleri de güvenlik güçlerimiz harfiyen gerçekleştirmek zorundadır. Halkımız ne kadar çok yardımcı olursa Ankara özelinde de başarıya ulaşabiliriz. Ankara insanı, Ankara'da yaşayanlar kurallara biraz daha fazla uymayı sever. Dolayısıyla biraz dikkat edersek aslında vaka sayıları tekrar bu kısıtlama dönemindeki istenilen seviyelere düşecektir" diye konuştu.

'ÜZERİMİZDE BİRAZ REHAVET VAR'

Doç. Dr. Savaşçı, vaka sayılarındaki artışın kısıtlamaların kaldırılmasından kaynaklanmadığını da söyleyerek, "Biz gün gün vaka sayılarındaki artışı görüyorduk. Kontrollü normalleşme kapsamında kısıtlamaların gevşetilmesinin bir etkisini görmedik. Bu etkiyi muhtemelen 1 hafta 10 gün içerisinde göreceğiz. Halkımızı korkutup paniğe sevk etmek istemiyoruz; ama genel anlamda tüm halkımızla, çalışanlarla, sağlık çalışanlarıyla, kolluk kuvvetleriyle 1 yıldır mücadele ediyoruz. Ne yazık ki üzerimizde biraz rehavet var. Hepimiz kendimizde suç aramak zorundayız" dedi.