En güçlü seslere sahip okyanus canlılarından biri balinalardır. Bir balina tarafından çıkarılan seslerin şiddeti yaklaşık olarak 190 desibele kadar çıkabilir ki bu değer hemen hemen devasa gemilerin çıkardığı seslere eş değerdir.
Sismologlar açısından balina sesleri bugüne kadar bir sorundu. Çünkü okyanus tabanlarına yerleştirilen sismometreler sadece deprem dalgalarını değil ortamdaki balina seslerini de kaydeder. Toplanan verilerin analiz edilmesi için öncelikle bu seslerin kayıtlardan silinmesi gerekir. Oregon Eyalet Üniversitesinden Václav Kuna ve John Nábělek ise sismometreler tarafından kaydedilen balina seslerini yararlı bilgiye dönüştürmenin bir yolunu buldu.
Bugün okyanus tabanlarını haritalamaya çalışan ya da petrol ve doğal gaz yatakları bulmaya çalışan araştırmacılar, hava tabancaları gibi insan yapımı aletlerin çıkardığı seslerin yer altındaki katmanlardan nasıl yansıdığını analiz eder. Balinalar tarafından çıkarılan sesler de bazen sismometreler tarafından kaydedilmeden önce, tıpkı hava tabancası sesleri gibi, deniz tabanına sızıp derinlerdeki katmanlardan yansır. Kuna ve Nábělek bu seslerden hava tabancası sesleri gibi yararlanılabileceğini düşünmüşler.
Science’ta yayımlanan makaleye göre araştırmacılar, Oregon açıklarındaki Blanco Fayı’nın yakınlarında bulunan 3.000 metre derinlikteki sismometrelerin kaydettiği balina seslerini analiz ederek bölgedeki yer kabuğu katmanlarının kalınlığını ölçmüşler. Elde edilen sonuçların daha önceleri başka yöntemlerle bulunanlara benzer olduğu belirtiliyor. Ancak yine de yeni yöntemin kapasitesi sınırlı. Örneğin hava tabancası sesleri yer kabuğunun 8 kilometre derinlerine kadar inebiliyor. Balina sesleri kullanılarak yapılan analizlerse ancak yer kabuğunun 3 kilometre derinlerindeki katmanlar hakkında bilgi verebiliyor. Yöntemin kullanım alanını sınırlandıran bir diğer etken de balinaların tüm denizlerde değil daha çok açık denizlerdeki soğuk sularda yaşaması.
Yeni yöntemin özellikle deniz canlılarına zarar verdiği için insan yapımı aletlerin çıkardığı seslerin kullanılmasına izin verilmediği bölgelerde yararlı olacağı düşünülüyor. Ayrıca bu yöntemin depremler hakkında bilgi edinmek için de kullanılabileceği belirtiliyor. Bir depremin merkez üssünü bulabilmek için öncelikle depremin meydana geldiği bölgedeki katmanlarda deprem dalgalarının hangi hızlarla yayıldığının ve dolayısıyla o bölgedeki katmanların kalınlığının bilinmesini gerekir. Bugün bu amaçla kullanılabilecek yöntemlerin genellikle çok masraflı olması araştırmacıların hata payı yüksek tahminlere dayalı yöntemlere başvurmasına neden oluyor. Balina seslerini analiz etmek, depremler hakkında bilgi edinmek için ucuz bir alternatif olabilir.
Kaynak, BilimGenç