Dış Haberler Servisi
Dünya Müslüman Alimler Birliği tarafından 8-14 Mart günleri arasında Dünya Kudüs Haftası ilan edildi. Bu kapsamda Filistin Alimler Heyeti Birliği başkanı Dr. Nevvaf Tekruri ile bir röportaj gerçekleştirdik.
“SELAHADDİN EYYUBİ’NİN MESCİD-İ AKSA’YI ÖZGÜRLEŞTİRDİĞİ GÜNLERDEYİZ”
Dr. Tekruri, Recep ayında olduğumuzu hatırlatarak, “Rabbimizden duamız, Selahaddin Eyyubi’ye bu dönemde ihsan ettiğini (Kudüs’ün Fethi) bizlere de ihsan etmesidir. Çünkü bu ayın son günleri, Selahaddin Eyyubi’nin Mescid-i Aksa ve Kudüs şehrini özgürleştirdiği günlerdir.” Diye konuştu.
Bu haftanın Kudüs haftası olması kararını ilk alanların Türkiyeli bazı alim ve akademisyenler olduğuna dikkat çeken Dr. Tekruri, “Bu kararı 3 ay önce Kudüs için düzenledikleri bir toplantıda aldılar. Ve bu kararı açıklayan kişi de Diyanet işleri başkan yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Selim Argun Bey oldu. Argun Bey, Recep ayının son haftasının Dünya Kudüs haftası olarak ilan ettiklerini belirtti. Bunun ardında Dünya Müslüman Alimler Birliği de yaptığı benzer bir açıklamada aynı kararı aldı. Bunun haricinde 50’den fazla ilmi kuruluşun katıldığı ve Alimlerin ve düşünürlerin fikir paylaştığı başka bir toplantıda da aynı karar alınmıştır.” Dedi.
Bu haftanın ilan edilmesindeki amacın Kudüs için bu hafta ile yetinmek değil, bilakis halkı daha fazla teşvik etmek için olduğunu belirten Dr. Tekruri, “Nasıl ki Ramazan ayını bir yıllık iman depolama ayı olarak görüyorsak, Recep ayının son haftasını da Kudüs ve Mescidi Aksa’ya hizmet edecek olan bir yıllık projelerin planlaması, stratejilerin belirlenmesi için belirlemiş bulunmaktayız. Yani amacımız bir hafta çalışıp daha sonra oturmak değildir.” açıklamasında bulundu.
“KUDÜS’ÜN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN HEM GÜNLERE HEM DE HAFTALARA İHTİYACIMIZ VAR”
Dr. Tekruri, Dünya Kudüs Haftasının, Ramazan ayının son Cuma günü olan Dünya Kudüs Günü’ne alternatif olmadığına dikkat çekerek, “Kudüs’ün işgalcilerin elinden kurtarılması için hem günlere hem de haftalara ihtiyacımız vardır. Yani Kudüs için programlar düzenleyen ve herhangi bir dönem belirleyen herkesin çalışmalarını hayırlı ve güzel birer adım olarak kabul ediyoruz.” İfadelerini kullandı.
“MESAJIN ULAŞTIĞI HER KURUM HAREKETE GEÇMELİ”
Bu haftanın en önemli özelliğinin, ortada davet eden tek bir tarafın olmaması olduğunu kaydeden Dr. Tekruri, “Davet edilen herkes, başkalarını da davet etmelidir. Çünkü Kudüs hepimizin konusudur. Şu an izzeti Siyonist işgalciler tarafından ayaklar altına alınan Kudüs ve Mescid-i Aksa hepimizin çalışmalarına muhtaçtır. O yüzden herkes, kendini davetli olarak değil çalışmanın sahibi olarak görmelidir. Bundan dolayı kendisine mesajın ulaştığı her kurum harekete geçmelidir.” Dedi.
“Bu çalışmanın kalıcı hale gelmesi için yapmamız gereken tüm kuruluşların, partilerin, cemaatlerin, derneklerin, siyasi ilmi akademik ve diğer heyetlerin bu haftayı üstlendiklerine dair açıklamalar yapmaları, kararlar almaları ve ortak bir duruş sergilemeleridir.” Diyen Dr. Tekruri, “Ulusal ortak kararlar aldığımız gibi şimdi de İslam ümmeti için ortak kararlar almalıyız.” Çağrısında bulundu.
BÜTÜN DÜNYAYA KUDÜS’E DESTEK ÇAĞRISI
Dr. Tekruri, dünyanın her yerinde bu konuda programlar yapılması, dersler verilmesi, hayırların toplanması ve cuma hutbelerinin bu konuyu işlemesini istedi.
Türkiye’de geçen Cuma hutbesinde Mescisi Aksa’nın önemi konuşulduğunu hatırlatan Dr. Tekruri, “Gelecek hafta da Cuma hutbesinde Kudüs ehlinin yaşadığı zorlukların, Siyonist işgalcilerin işledikleri suçların, Kudüs başta olmak üzere Filistin halkının evlerin yıkıldığının, Mescid-i Aksa’nın defalarca kapatıldığının ve bölünmeye çalışıldığının işlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.” İfadesini kullandı.
Türkiye ve Malezya başta olmak üzere bazı ülkelerde Cuma günü toplanan yardımların Kudüs için kullanılacağını belirten Dr. Tekruri, “Bizler bu yardımları mal ile cihat olarak değerlendirmekteyiz. Çünkü bu şekilde Filistin’deki kardeşlerimizin daha güçlü bir şekilde ayakta durmaları sağlanmaktadır.” Dedi. ‘ÇAĞIRDIĞIMIZ HİÇBİR KESİMDEN OLUMSUZ CEVAP ALMADIK’
Dr. Tekruri, çalışmaların yönetim başkanı olarak davet ettiği hiçbir kesimden olumsuz cevap almadığını söyledi ve şu açıklamalarda bulundu: “Ülkelerdeki diyanet başkanlıklarına, sivil toplum kuruluşlarına, fikri cemaatlere, siyasi partilere ve Filistin’deki bütün yapılara çağrı gönderdik. Özgürlüğün hakim olduğu ülkelerin olumlu cevapları dışında, başlarındaki diktatörlere rağmen ezilmiş halklar da kendi sıkıntılarıyla beraber Mescidi Aksa’yı unutmamışlar ve bu çalışmalarımıza hemen destek verdiler. Mesela; Suriye, Irak, Yemen, Libya, Doğu Türkistan ve daha birçok ülke bunlardan bazıları. Ümmet mukaddeslerini unutmamış. Elhamdülillah bu çağrıya ve çalışmaya çok büyük bir destek var. İnşallah bu hafta yapılan çalışmaların semerelerini yakında görmeye başlayacağız. Kudüs Haftası kısa bir süre olmasına rağmen geleceğe dönük büyük çalışmaları olan bir durak hükmündedir. Bu yıl idrak edilen Kudüs Haftası bu fikirlerin ve çalışmaların sağlamlaştırılması için atılan ilk adımdır. İnşallah birçok meselenin anahtarı olan Filistin meselesinin çözülmesi için de sağlam bir adım olacak.”
KUDÜS HAFTASI’NDA YAPILACAK ÇALIŞMALAR
Dr. Nevvaf Tekruri, Kudüs Haftası’nda yapılması planlanan çalışmaları şöyle sıraladı: “Eğitime ve sağlığa yönelik çalışmaların yapılması, Mescidi Aksa’nın etrafındaki yerlerin Filistinliler tarafından satın alınarak ümmete ait olan bu mekanların tapularla sağlam senet haline getirilmesi, Mescidi Aksa’da onarıma ihtiyaç duyulan yerlerin yeniden restore edilmesi, evleri Siyonistler tarafından zorla yıkılan ya da yıktırılmaya mecbur bırakılan insanlara maddi ve manevi yardımların ulaştırılması.”
“BU ÇALIŞMALAR YAKIN ZAMANDA ÖZGÜR KUDÜS’TE DÜZENLENECEKTİR”
Dr. Tekruri son olarak bir kez daha bu çalışmanın bir ilk olduğunu hatırlattı ve “Bu çalışmalar her yıl düzenli olarak yapılmaya devam edecek ve yakın bir zamanda hatta 2-3 yıl gibi kısa bir sürede Kudüs’ün özgürleştirilmesi ile nihayetlenecektir. Mescidi Aksa kutlamalarımız ise inşallah özgür Mescidi Aksa’da ve Kudüs şehrinde devam edecektir. Ancak dediğimiz gibi bu çalışmaların kısa sürmesini ve Mescid-i Aksa’nın içinde kutlamaların yapılmasını Allah’tan niyaz ediyoruz.” Diyerek sözlerini tamamladı.