Kovid-19 salgının insan ve toplum psikolojisi ile toplumsal sosyoloji üzerinde birçok etkisi olduğunu söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Gökçen Çatlı Özen, "Salgın, toplumlarda korku kültürü oluşturmasının yanı sıra birçok olayı da beraberinde getirdi. Salgın psikolojik olarak her yaş grubunu etkiledi. Toplumla birlikte olamama ve aynı ev içerisinde benzer yüzlerle geçen süreçten dolayı insanlar birbirlerinden uzaklaştı. Psikolojik olayları bundan sonra çok daha fazla göreceğiz." dedi.

"ÇOCUKLARA YÖNELİK OLUMSUZ DAVRANIŞLARDA ARTIŞLAR OLDU"

İnsanların toplumla beraber mutlu veya mutsuz olduğunu dile getiren Gökçen Çatlı Özen, “Salgınla dört duvar arasında kalma zorunluluğu ve sokaktayken kalabalıktan uzak durmak, beraberinde büyük psikolojik sorunları da getirdi. Aile içi şiddette ciddi oranda artışlar var. Çocuklara yönelik olumsuz davranışlarda da artışlar oldu. Salgın öncesi dönemde de şiddet unsurunda büyük rakamlar vardı. Ancak salgınla insanların dört duvarın içerisinde olması bu şiddet eğilimini daha da artırdı. Boşanmalar ciddi oranda artmış durumda. Salgın, aile değerleri üzerinde büyük yıkıcı etkiye sebebiyet verdi” ifadelerini kullandı.

"SALGINLA NASIL YAŞANIR?"

Salgının domino taşı etkisiyle birçok kurumu etkilediğini belirten Dr. Gökçen Çatlı Özen sözlerine şöyle devam etti.

Salgınlar tarihten bu yana var olan bir husustur. Salgınla nasıl yaşanır? Bağışıklık sistemi nasıl güçlendirilir? Salgına rağmen nasıl toplumsal alan içerisinde olunur? Bizim bunları öğrenmemiz gerekiyor. Dünya ve Türkiye’de aşı konusunda bir ivme kazanıldı. Ancak Üçüncü Dünya ülkelerinde aşılamayan toplumlar var. Dünyanın adalet mekanizmasında da ciddi sorunlar olduğunu görüyoruz. Salgın sürecinde alfa kuşağı internet ortamında çok rahat bırakıldı. Bu durum beraberinde aynı evin içerisinde denetimsizliği de beraberinde getirdi.

"PSİKOLOJİK SORUNLARI TEDAVİ ETMEK ÇOK DAHA ZOR OLACAK"

Salgına aşinalık kazanıldığını söyleyen Özen, “Kültürel şoku salgının ilk bir ayında atlattık. Bu süreçten sonra daha sağlıklı nasıl yaşayabiliriz, toplumsallaşmayı nasıl kurgulayabiliriz gibi yeni bir hayat ve yeni bir kültürel dünya kurgulamamız gerekiyor. Önümüzdeki süreçler geçmiş sürece göre daha kötü olmayacak. Bizim için psikolojik sorunları tedavi etmek çok daha zor olacaktır. Aile danışmanları ve psikologlarla birlikte bu süreç bir nevi daha kolay atlatılabilir. İnsanların izole oldukları dönemde psikolojik destekleri alamadıklarını görüyoruz” dedi.