TAHRAN (AA)
Ülkenin farklı bölgelerindeki projelerin açılış törenine video konferans yoluyla katılan Ruhani, burada yaptığı konuşmada nükleer anlaşma ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Nükleer anlaşmaya yeni konuların eklenemeyeceğini ve bunun tamamlanmış bir metin olduğunu yineleyen Ruhani, "Uluslararası konuların diplomasi yoluyla hallolmasını istiyorlarsa bunun yolu yaptırımların kalkmasıdır. Yaptırımları kaldırsınlar, diplomasi devreye girsin ve müzakerelere başlayalım. Yaptırımlar diplomasiye engeldir. ABD yaptırımları kaldırırsa daha sıcak ilişkiler kurulur." ifadelerini kullandı.
Ruhani, yaptırımların kalkması ve diplomasinin devreye girmesi için acele edilmesi çağrısında bulunarak, "Bugünün işini yarına bırakmanın kimseye yararı yok. Gecikmeden ABD sorumludur. İran, yaptırımlar kalktığında taahhütlerine uyacağını ilan etti. Zamanı telef etmeyelim." diye konuştu.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliği yapmak istediklerini ve raporların da bunu doğruladığını savunan Ruhani, Fransa, Almanya ve İngiltere'nin ABD desteğiyle UAEA Yönetim Kurulundan İran karşıtı karar çıkarma girişimleriyle ilgili olarak da şunları söyledi:
"Bizimle dostluk iddiasında bulunan bazı Avrupa ülkeleri, bugün ya da yarın Ajanstan İran karşıtı bir karar çıkarma peşindeler. Onlara böyle bir şey yapmamaları yönünde tavsiyede bulunuyorum. Ajansa da çok iyi olan iş birliğimizin bozulmasına izin vermemelerini tavsiye ediyorum. Ajans, siyasi meselelerin yeri değildir. Nükleer faaliyetlerimiz yüzde yüz barışçıldır. Ajansın denetimlerini rahat bir şekilde yürütmesini istiyoruz."
UAEA'nın siyaset yeri olmadığını kaydeden Ruhani, "UAEA, teknik işlerin yeridir ve bırakın teknik işlerimizi devam ettirelim. UAEA ile çok iyi bir anlaşmaya vardık. Bırakın bu anlaşma devam etsin. ABD'nin yeni yönetimi için yolu açtık. Bazı dostlar ABD'nin önce 200 milyar dolar zararı telafi etmesi ve sonra müzakereden bahsetmesi gerektiğini söyledi biz de bu sonraya kalsın öncelikle yaptırımları kaldırsın dedik. Şimdilik ABD'den zararı almıyoruz, önce nükleer anlaşmaya dönsün gerisi sonra." değerlendirmesinde bulundu.