3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü kapsamında yazılı açıklama bulunan Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Deniz Tuna Edizer, kulakta en sık görülen 5 hastalığı anlattı, önemli uyarı ve önerilerde bulundu.
Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle hastaneye gitmek yerine ertelenen bazı sağlık sorunlarının arasında kulak hastalıkları ve işitme ile ilgili sıkıntılar da yer aldığını belirten Edizer, "Son bir yıldır Coronavirus pandemisi sürecinde özellikle de işitme ile ilgili sıkıntıların ertelendiğini görüyoruz. Ancak ertelenen şikâyetler hastalıkların ilerlemesine veya şiddetlerinin artarak bireyin yaşam kalitesinde kalıcı bozulmaya neden olabiliyor. İşitme ve denge organımız olan kulaktaki olası bir problem birçok önemli hastalığa yol açabiliyor." dedi.
"Kulakta tıkanıklık işitme kaybına yol açabilir"
Kulak tıkanıklığının sorununda sıklıkla kulak salgısının, dış kulak yolunda birikmesine bağlı olarak ortaya çıktığını söyleyen Edizer, "Dış kulak yolunda üretilen bu salgı genellikle kendiliğinden dışarı doğru atılıyor ancak dar kulak yolu ve kulak kanalının içine yabancı cisim sokulması gibi durumlarda bu salgı derinlere itilerek kulak yolunda tıkanıklığa neden olabiliyor. Bu durumda genellikle bir kulak burun boğaz uzmanının sıkışmış ve genellikle sertleşmiş olan salgıyı çıkarması gerekiyor. Bu sıkışmış salgı bireyin kulağında tıkanıklık, ağrı ve hatta işitme kaybına yol açabiliyor." diye konuştu.
Kulak yolu enfeksiyonlarının dış kulak yoluyla çeşitli bakteri, mantar, virüs enfeksiyonlarından etkilendiğini vurgulayan Edizer, "Kulak yolu enfeksiyonu genellikle lokal travma (örneğin kaşımak) ve kulak yolunun kirli su ile teması sonrasında ortaya çıkıyor. Kulak egzaması gibi cilt ile ilgili hastalıklarda, birey kulağını kaşıma sonrasında travmaya uğratırsa ciddi kulak yolu enfeksiyonları ile karşılaşabilir. Kulak ağrısı, kulakta ödem temel şikâyet olarak görülürken, kulak kepçesine dokunma veya çene hareketi bile ağrıyı artırabiliyor. Enfeksiyon ilerledikçe akıntı ve kulak yolunda birikime bağlı olarak işitme kaybı, kulak etrafında veya boyundaki lenf bezlerinde büyüme ve ağrıya yol açabiliyor. Unutulmaması gereken önemli noktalardan birisi de özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış ve kontrolsüz diyabet tanısı olan bireylerde kulak yolu enfeksiyonları uzun süre devam etmekte ve yönetilmesi zor bir tablo oluşturmaktadır. Dolayısıyla kulak yolunun travmaya maruz bırakılmaması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, kulak yolunda zona hastalığı da görülebilmekte ve bu tabloya tek taraflı yüz felci ve işitme kaybı eşlik edebilmektedir." şeklinde konuştu.
Edizer, kulakta en sık rastlanan işitme kaybı, baş dönmesi ve yüz felci ile ilgili sağlık sorunları hakkında da şu bilgileri paylaştı:
Ani işitme kaybı genellikle tek kulakta üç gün içinde ortaya çıkıyor
İşitme kaybı; Hemen her yaş grubunda karşılaşılan bir sorun. İki kulağı da etkilediğinde önemli sağlık sorunlarına yol açıyor. Erişkinlerde ortaya çıkan işitme kayıpları travma, enfeksiyon, toksik nedenler, damar hastalıkları, genetik nedenler ve immünolojik nedenler gibi geniş bir yelpazede görülebilirken, ileri yaşa bağlı işitme kayıpları ve gürültüye bağlı işitme kayıpları sık görülen iki neden olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle ileri yaştaki bireylerde işitme kaybının sosyal izolasyona ve yalnızlık hissine neden olduğunu, unutkanlık ile ilişkili hastalıkların daha kötü seyretmesine zemin hazırlar. Ani işitme kaybı genellikle tek kulakta üç gün içinde ortaya çıkan ve en az 30 desibel kayıp oluşturan işitme kaybı olarak tanımlanır. Örneğin; birey bir sabah uyandığında aniden bir kulağında işitme azalmış hatta hiç işitmemeye başlamıştır. İşitme kaybına baş dönmesi ve kulak çınlaması eşlik edebilir. Hafif düzeydeki ani işitme kayıplarında bireyler bir kulağımda aniden çınlama başladı şeklinde de şikâyet bildirebilmektedirler. Hikâye, fizik muayene ve işitme testi sonrasında tanı kesinleşir ve gerekli görüntüleme yöntemleri istenerek uygun tedavi başlanır. Şikâyetin ortaya çıkışından sonra 7-10 gün içinde tedavinin başlanması tedavi başarısı açısından önemlidir."
"Kristal kayması ve Meniere Hastalığı kulak kaynaklı baş dönmelerinde sık görülen rahatsızlıklardandır"
Baş dönmesi; Hareket etmeden hareket algısının olması olarak tanımlanabilen baş dönmesi toplumda yaygın olarak görülen önemli bir şikâyettir. Birçok hastalığa bağlı olarak karşımıza çıkabiliyor. Kulak kaynaklı baş dönmelerinin temel özellikleri arasında dönme hissi, bulantı ve kusma, eşlik eden çift görme ya da konuşma bozukluğunun olması yer alıyor. Toplumda kristal kayması olarak da bilinen BPPV, denge sinirinin iltihabı, Meniere Hastalığı kulak kaynaklı baş dönmelerinin içinde sık görülenlerdendir. Bu tablolar genellikle ani baş dönmesine neden olur ve bireyde önemli bir kaygı oluşturur. Ani başlayan baş dönmesinde bireyin genel sağlık durumu ile ilgili bilgi almak, basit hasta başı muayene bulguları ve gerekirse görüntüleme yöntemlerini kullanmak önem taşımaktadır. Tek bir manevra ile düzeltilebilen kristal kayması (BPPV) beyinde önemli damar tıkanıklıkları gibi geniş bir hastalık yelpazesi baş dönmesine neden olabilmektedir.
"Ani ortaya çıkan tek taraflı yüz felcinde kulak arkasında ağrı, yüzde ağrı, uyuşma tabloya eşlik edebiliyor"
Yüz felci; Beyin, beyin sapı, kulak ve tükürük bezleri hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Kulak ile ilgili yüz felci genellikle yüzün tek yarısında göz ve ağız etkilenmesi ile karşımıza çıkıyor. Bireyde gözünü kapatamama ve ağız hareket bozukluğuna bağlı tükürüğün ağızdan dışarı akması gibi şikâyetler görülüyor. Ani ortaya çıkan tek taraflı yüz felcinde kulak arkasında ağrı, yüzde ağrı, uyuşma tabloya eşlik edebiliyor. Etken olarak aktive bazı olmuş virüsler sorumlu tutuluyor. Tanı koyulduktan sonra gecikmeden tedavinin başlanması gerekiyor. Özellikle bireyde önceden tanı almış kronik orta kulak iltihabı varlığında ortaya çıkan yüz felcinin tedavisinde cerrahi yöntem de kullanılabiliyor. (İLKHA)