VAN - Sanat sokağında yapılan basın açıklamasını VAHÖP adına Mazlum-Der Van şube üyesi Şehvan Karakoyun okudu.Kadın hakları konusunda Türkiye`nin sınıfta kaldığını söyleyen Karakoyun, başörtü yasağının halen devam ettiğine dikkat çekti.
Başörtüsünün özgür olması gerektiğini vurgulayan Karakoyun, "Hala başörtüsünün eş kontenjanından Çankaya Köşküne ve Başbakanlık Konutuna girebildiği fakat meclise, hizmet veren olarak kamu kuruluşlarına giremediği aşikardır. Bunca yıllık iktidar ve muktedir olmanın tecrübesine rağmen bu konuda adam akıllı bir düzenlemenin yapılmamasının vebal ve sorumluluğu iktidara aittir.Türkiye`deki çarpık düzenin yanlışlıklarını giderme adına yapılan düzenlemeleri desteklemekle beraber bunların sadra şifa olmadığını, her konu ile ilgili düzenlemeleri içeren, halkın talepleri doğrultusunda hazırlanmış yeni bir anayasanın bu problemleri kökten hal edeceğini ifade ediyoruz.Kadınlar Gününün ertesi gününde başörtüsü konusunu ifade etmek kimin yüz kızartıcı ihmalidir?" ifadelerini kullandı.
`Mazlum Suriye halkına barış, özgürlük ve zafer diliyoruz`
Suriye`de yaşanan dramlara da dikkat çeken Karakoyun, 2 yıla yakındır Suriye`de ki iç savaştan dolayı sivil insanların katledildiğini hatırlattı. Suriye`deki insanların fiziksel ve ruhsal her türlü acıyı da tattıklarını söyleyen Karakoyun, "Zulmün sonunun olmadığını, zalimlerin mazlumdan daha kötü akıbete uğradığına tarih, Irak, Mısır ve Cezayir`de buna şahitlik etmiştir. Suriye deki iç savaşta çocuk, kadın, yaşlı, genç ayırımı yapılmadan binlerce insan yaşamını kaybetti, kaybetmekte hala. Hiçbir hükümet veya devlet başkanı veya yönetimin varlığı, insan hayatından daha değerli değildir. Emperyalistler akbabalar gibi adeta Suriye`nin tamamen harap olmasını beklemektedirler. Müslüman devletlerde, seyirci kalmaktan başka bir icraatta bulunamamaktadırlar. Bu süreçte zararı gören islam topraklarıdır, Müslümanlardır. Zulümle bir yerin abad olmayacağını zalimlere hatırlatıyor, ezilen ve mazlum Suriye halkına barış, özgürlük ve zafer niyazında bulunuyoruz" dedi.
`Barışın kaybedeni, savaşın kazananı yoktur`
Açıklamanın devamında İmralı sürecine de değinen Karakoyun, süreç içerisinde herkesin kendine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini belirterek, "Biz VAHÖP olarak yıllardır barış için sesimizi yükselttik. Sesimizin duyulması bizim için sevindiricidir. Barışın kaybedeni, savaşın kazananı yoktur. Yıllardır akan kanın durması hepimizin isteğidir. Barış sürecinin başarıya ulaşması için herkesin üzerine düşeni yapması insani bir görevdir, zorunluluktur. Barış süreci hiçbir engel tanımadan devam etmelidir. Barış süreci için Türkiye`deki halklar sürece destek vermektedir. Barış sürecinde insanlar umutlandırıldı, insanların umutları ile oynamaya kimsenin hakkı yoktur. Bu süreç basit çıkarlar, devlet geleneği, kişisel düşünce ve inançlar, ego ve ucuz hesaplarla akamete uğratılmamalı.Mevzuya bahis olan insan canıdır.Bundan değerli olan ilke,çıkar ve devlet geleneği olamaz" şeklinde konuştu. (Fırat Arslan - İLKHA)
Suriye`de yaşanan dramlara da dikkat çeken Karakoyun, 2 yıla yakındır Suriye`de ki iç savaştan dolayı sivil insanların katledildiğini hatırlattı. Suriye`deki insanların fiziksel ve ruhsal her türlü acıyı da tattıklarını söyleyen Karakoyun, "Zulmün sonunun olmadığını, zalimlerin mazlumdan daha kötü akıbete uğradığına tarih, Irak, Mısır ve Cezayir`de buna şahitlik etmiştir. Suriye deki iç savaşta çocuk, kadın, yaşlı, genç ayırımı yapılmadan binlerce insan yaşamını kaybetti, kaybetmekte hala. Hiçbir hükümet veya devlet başkanı veya yönetimin varlığı, insan hayatından daha değerli değildir. Emperyalistler akbabalar gibi adeta Suriye`nin tamamen harap olmasını beklemektedirler. Müslüman devletlerde, seyirci kalmaktan başka bir icraatta bulunamamaktadırlar. Bu süreçte zararı gören islam topraklarıdır, Müslümanlardır. Zulümle bir yerin abad olmayacağını zalimlere hatırlatıyor, ezilen ve mazlum Suriye halkına barış, özgürlük ve zafer niyazında bulunuyoruz" dedi.
`Barışın kaybedeni, savaşın kazananı yoktur`
Açıklamanın devamında İmralı sürecine de değinen Karakoyun, süreç içerisinde herkesin kendine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini belirterek, "Biz VAHÖP olarak yıllardır barış için sesimizi yükselttik. Sesimizin duyulması bizim için sevindiricidir. Barışın kaybedeni, savaşın kazananı yoktur. Yıllardır akan kanın durması hepimizin isteğidir. Barış sürecinin başarıya ulaşması için herkesin üzerine düşeni yapması insani bir görevdir, zorunluluktur. Barış süreci hiçbir engel tanımadan devam etmelidir. Barış süreci için Türkiye`deki halklar sürece destek vermektedir. Barış sürecinde insanlar umutlandırıldı, insanların umutları ile oynamaya kimsenin hakkı yoktur. Bu süreç basit çıkarlar, devlet geleneği, kişisel düşünce ve inançlar, ego ve ucuz hesaplarla akamete uğratılmamalı.Mevzuya bahis olan insan canıdır.Bundan değerli olan ilke,çıkar ve devlet geleneği olamaz" şeklinde konuştu. (Fırat Arslan - İLKHA)