Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Ağrı Şube Başkanı Abdurrahman Aslan, tarihe kara leke olarak geçmiş olan 28 Şubat yıl dönümü nedeni ile bir basın açıklaması yaptı.
Abdurrahman Aslan, adaletin tam olarak tesisi, bu mağduriyetlerin giderilmesi, zararların tazmin edilmesiyle mümkün olacağını, 28 Şubat zihniyetinin ebediyen tasfiye edilmesi için, mağdurların yaşadığı tüm hak kayıpları somut adımlarla telafi edilmesi gerektiğini ve darbenin sivil ayağıyla da hesaplaşılmasının önemli olduğunun altını çizdi.
Aslan, "28 Şubat, milletin değerlerine göre siyaset yapılmasına ve bağımsız politikalar belirleme iradesine, toplumun inancını yaşama hakkına, ekonomik sistemin yağma düzeninden kurtarılması sistemine, insanca yaşama standartlarının oluşturulması gayretine karşı siyasi, ekonomik ve sosyal ayrıcalıklar sahibi hegemonik güçlerin müesses nizamı koruma amacıyla gerçekleştirdiği bir darbedir." ifadelerini kullandı.
"İfade özgürlüğü ayaklar altına alındı, ekonomi çökertildi"
"Emperyalist güdümlü darbenin buruk, kahredici hatıralarını unutmadık, unutturmayacağız" diyen Aslan, "Bütün darbeler gibi 28 Şubat da bir mühendislik projesidir ve toplumu, siyaseti, idareyi, inancı, ticareti, ekonomiyi, yargıyı, eğitimi, kısacası hayatın tüm alanlarını dizayn etmeyi amaçlamıştır. İhanet şebekesi, asker, yargı, siyaset, medya, iş çevreleri ve kimi sözde sivil toplum kuruluşlarındaki iş birlikçileri ile bir dizi yasa dışı ve gayrimeşru uygulamayı zorbaca dayattı. O gün, milletimizin binyıl boyunca tarihe ve nesiller boyu ruhumuza kök salmış yerli ve millî değerlerine açıktan savaş açıldı. İnsanlık dışı uygulamalarıyla hafızalara kazınan o kerih süreçte millet iradesinin özgür seçimle iktidara getirdiği hükûmetin yürütme hakkı gasp edildi. Demokrasi yara aldı, ifade özgürlüğü ayaklar altına alındı, ekonomi çökertildi, bankalar hortumlandı, hazine soyuldu. Milyonlarca insanımız inanç ve düşüncelerinden dolayı fişlendi, hakarete uğradı, işine son verildi, her bakımdan mağdur edildi." sözlerini kaydetti.
"Sürecin zorbalıklarına karşı duran sivil toplum kuruluşları kapatılmış"
Aslan, sürecin zorbalıklarına karşı duran sivil toplum kuruluşlarının kapatıldığı, Kur'an kursları ve vakıfların faaliyetleri yasaklandığı, yargının brifinglere göre karar verdiğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
Zorbalıkla sürdürülen toplum mühendisliğinin millî değerlere düşmanlığa dayalı ideolojisini, başörtüsü yasağı ve eğitimi tek bir ideolojinin dayanağı hâline getirmek, dönemin en yıkıcı uygulamalarından bazılarıdır. Üniversitelerde başörtülü kızlarımız ikna odalarına alınmış, turnikelerden geri çevrilmiş, eğitim hakları gasp edilmiştir. Sürecin zorbalıklarına karşı duran sivil toplum kuruluşları kapatılmış, Kur’an kursları ve vakıfların faaliyetleri yasaklanmıştır. Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitime geçilmiş, düşmanca tavır takınılan imam hatiplerin orta kısımları kapatılmış, katsayı uygulaması getirilerek imam hatip liseleriyle birlikte meslek okullarının da önü kesilmiş; gençlerimiz mesnetsiz bir şekilde mesleksiz bırakılmak istenmiştir.
"Mağdurların yaşadığı tüm hak kayıpları somut adımlarla telafi edilmeli ve darbenin sivil ayağıyla da hesaplaşılmalıdır"
Açıklamasında dönemin keyfî kararlarıyla mahkûm edilen birçok insanın mağduriyetinin anlaşılmaz bir şekilde devam ettiğine işaret eden Aslan, "Binyıl süreceği iddia edilen darbe düzeninin izleri, zaman içerisinde milletin iradesi ve kararlılığıyla birçok açıdan silinmiştir. Darbeciler yargılanarak darbenin hesabı sorulmuş, darbecilerin 21’i müebbet hapse mahkûm edilmiştir. Hâlâ dönemin keyfî kararlarıyla mahkûm edilen birçok insanın mağduriyeti, anlaşılmaz bir şekilde maalesef devam etmektedir. Adaletin tam olarak tesisi, bu mağduriyetlerin giderilmesi, zararların tazmin edilmesiyle mümkündür. Aksi hâlde, 28 Şubat’ın izleri, toplumun bir kesimi için bütün yıkıcılığıyla devam ediyor olacaktır. Sıkıntıların giderilmesi, devam eden sorunların çözüme kavuşturulması bağlamında mağduriyetlerin tespiti ve ortadan kaldırılması için bir çalışma yapılmalı ve sivil toplum kuruluşları da bu çalışmada yer almalıdır. Ayrıca, 28 Şubat zihniyetinin ebediyen tasfiye edilmesi için, mağdurların yaşadığı tüm hak kayıpları somut adımlarla telafi edilmeli ve darbenin sivil ayağıyla da hesaplaşılmalıdır." dedi. (İLKHA)