Uca, 28 Şubat darbesinin, milletin değerlerine göre siyaset yapılmasına ve bağımsız politikalar belirleme iradesine, toplumun inancını yaşama hakkına, ekonomik sistemin yağma düzeninden kurtarılması sistemine, insanca yaşama standartlarının oluşturulması gayretine karşı siyasi, ekonomik ve sosyal ayrıcalıklar sahibi hegemonik güçlerin müesses nizamı koruma amacıyla gerçekleştirdiği bir darbe olduğunu ifade etti.
Bütün darbeler gibi 28 Şubat'ın da bir mühendislik projesi olduğu ve bununla toplumun, siyasetin, idarenin, inancın, ticaretin, ekonominin, yargının, eğitimin, kısacası hayatın tüm alanlarının dizayn edilmeye çalışıldığını söyleyen Uca, emperyalist güdümlü darbenin kahredici hatıralarını unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını belirtti.
"Milyonlarca insanımız inanç ve düşüncelerinden dolayı fişlendi"
Memur-Sen il temsilcisi Mehmet Ali Uca sözlerine şöyle devam etti:
İhanet şebekesi, asker, yargı, siyaset, medya, iş çevreleri ve kimi sözde sivil toplum kuruluşlarındaki iş birlikçileri ile bir dizi yasa dışı ve gayrimeşru uygulamayı zorbaca dayattı. O gün, milletimizin binyıl boyunca tarihe ve nesiller boyu ruhumuza kök salmış yerli ve millî değerlerine açıktan savaş açıldı. İnsanlık dışı uygulamalarıyla hafızalara kazınan o kerih süreçte millet iradesinin özgür seçimle iktidara getirdiği hükûmetin yürütme hakkı gasbedildi. Demokrasi yara aldı, ifade özgürlüğü ayaklar altına alındı, ekonomi çökertildi, bankalar hortumlandı, hazine soyuldu. Milyonlarca insanımız inanç ve düşüncelerinden dolayı fişlendi, hakarete uğradı, işine son verildi, her bakımdan mağdur edildi.Brifinglere göre karar veren yargı, talimata göre manşet atan medya, içinde kimi sendikaların da bulunduğu güya sivil toplum kuruluşları, millî iradeye kurulan komplonun destekçisi ve suç ortağı oldular.
"Sürecin zorbalıklarına karşı duran STK'lar kapatıldı"
Uca açıklamasının devamında, "Zorbalıkla sürdürülen toplum mühendisliğinin millî değerlere düşmanlığa dayalı ideolojisini, başörtüsü yasağı ve eğitimi tek bir ideolojinin dayanağı hâline getirmek, dönemin en yıkıcı uygulamalarından bazılarıdır. Üniversitelerde başörtülü kızlarımız ikna odalarına alınmış, turnikelerden geri çevrilmiş, eğitim hakları gasbedilmiştir. Sürecin zorbalıklarına karşı duran sivil toplum kuruluşları kapatılmış, Kur'an kursları ve vakıfların faaliyetleri yasaklanmıştır. Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitime geçilmiş, düşmanca tavır takınılan imam hatiplerin orta kısımları kapatılmış, katsayı uygulaması getirilerek imam hatip liseleriyle birlikte meslek okullarının da önü kesilmiş; gençlerimiz mesnetsiz bir şekilde mesleksiz bırakılmak istenmiştir." ifadelerine yer verdi.
"28 Şubat insan hakları, düşünce ve demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçti"
Binyıl süreceği iddia edilen darbe düzeninin izlerinin, zaman içerisinde milletin iradesi ve kararlılığıyla birçok açıdan silindiğini kaydeden Uca, "Darbeciler yargılanarak darbenin hesabı sorulmuş, darbecilerin 21'i müebbet hapse mahkûm edilmiştir. Hâlâ dönemin keyfî kararlarıyla mahkûm edilen birçok insanın mağduriyeti, anlaşılmaz bir şekilde maalesef devam etmektedir. Adaletin tam olarak tesisi, bu mağduriyetlerin giderilmesi, zararların tazmin edilmesiyle mümkündür. Aksi hâlde, 28 Şubat'ın izleri, toplumun bir kesimi için bütün yıkıcılığıyla devam ediyor olacaktır." ifadelerini kullandı.
"28 Şubat zihniyetinin ebediyen tasfiyesi için, tüm hak kayıpları somut adımlarla telafi edilmeli ve darbenin sivil ayağıyla da hesaplaşılmalı"
Uca, direnerek darbeleri tarihin karanlığına gömen iradenin ürettiği değerlerin kalıcı hâle getirilmesi gerektiğini; darbeleri püskürten, istiklali tesis eden iradenin istikbali tesis edecek idareye dönüştürülmesi gerektiğini belirtti.
Son olarak Uca, "Sıkıntıların giderilmesi, devam eden sorunların çözüme kavuşturulması bağlamında mağduriyetlerin tespiti ve ortadan kaldırılması için bir çalışma yapılmalı ve sivil toplum kuruluşları da bu çalışmada yer almalıdır. Ayrıca, 28 Şubat zihniyetinin ebediyen tasfiye edilmesi için, mağdurların yaşadığı tüm hak kayıpları somut adımlarla telafi edilmeli ve darbenin sivil ayağıyla da hesaplaşılmalıdır." (İLKHA)