HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, konuk olduğu bir televizyon kanalında yeni anayasa ve başkanlık sistemine dair değerlendirmelerde bulundu.

Parlamenter ve Cumhurbaşkanlığı sistemleri hakkında görüşlerini açıklayan Sağlam, hiçbir sistemi tabu olarak görmediklerini vurgulayarak, 70 yıl boyunca denenen bir sistemden sonra 5 yıldır devam eden bir sistem için ‘eski sisteme geçelim’ demenin doğru bir yaklaşım olmadığını kaydetti.

Sağlam, "Sistemler konusunda ısrarla vurgulamak istediğimiz bir husus var. Biz, hiçbir sistemi tabu olarak görmüyoruz. Yani parlamenter sistem de olabilir, cumhurbaşkanlığı sistemi de olabilir, yarı başkanlık sistemi de olabilir ama neticede bir hukuk devleti olsun. Herkesin, her kesimin cumhurbaşkanından, sade bir vatandaşına kadar herkesin uymak zorunda olduğu, hukuk devletini benimser bir toplum içerisinde olsun. Hükümet, yargı ve yasama bunlara kendi bağlı hissetsin, bu sitemin adı ne olursa olsun biz buna varız. Ama şunu da unutmayalım, 1923 tarihinden Cumhurbaşkanlığı sistemine kadar parlamenter sistemi değişik versiyonlarıyla denedik. Hemen hemen herkes için de artık yürüyemez olduğu, ülkenin ihtiyaçlarına cevap vermediği konusunda bir ittifak oluştu ve referanduma gidildi, yüzde 70’lik bir irade ortaya konuldu.  Bu iradeden sonra Başkanlık Sistemine geçtik. Dün yüzde 70’lik bir çoğunlukla ‘Cumhurbaşkanını halk seçsin’ denildi. Bu iradeyi yabana atamayız. Hem bu iradeyi koruyacaksınız, hem de parlamenter sistemine geçeceksiniz. Tam manasıyla iki başlı bir durum söz konusudur. Halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı, başbakan ve parlamento. Bunu değerlendirmeden yeni bir sisteme geçiş topluma da toplumun iradesine de saygısızlık olur diye düşünüyorum.

5 sene içerisinde bir sistemi oturttuğunuz zaman aksaklık çıkaracaktır. Çünkü 70 senelik bir parlamenter sistem denedik, yamalandı, yasalar değişti, askeri dönemler geldi neticede, ama 70-80 seneden sonra 'başkanlık sistemine geçelim' dedik. Şimdi 5 sene içinde olmadı diye ‘eski sisteme geçelim’ demek yapboz tahtası gibi çok doğru bir yaklaşım değildir. Aksayan tarafları varsa bunları düzeltmekle uğraşalım. Bu düzeltmeleri yaptıktan sonra uzun bir süre aynı aksaklıklar devam ederse ‘bu başkanlık sistemi topluma gitmiyor, artık yama da tutmuyor, bu sistemi komple değiştirelim’ diye genel bir irade ortaya çıkarsa o zaman düşünelim. Ama şu an bunu demek için çok erken." ifadelerini kullandı.

"1921 ruhunu tekrar yakalarsak bütün milleti kucaklayan gerçek bir anayasaya kavuşmuş oluruz"

1921 anayasası hakkında da görüşlerini sunan Sağlam, "1921 Anayasası bu ülkeyi kuran iradenin oluşturduğu bir anayasa taslağıdır. Bugün oluşturulan anayasadan farklı bir anayasaydı. 1921’deki ruh bu ülkeyi kuran iradenin oluşturduğu meclisti. Belki içerik olarak tam manasıyla parlamenter sistem değildi ama neticede o meclisi oluşturan insanlar bu toplumun seçilmiş, gerçek temsilcileriydiler. Tek bir çekinceleri vardı, ‘bu devletin adı Cumhuriyet olsun’ idi, onun ötesinde herhangi bir kırmızı çizgileri olmadı, teklifler olduğu halde reddedildi. Bu teklifler 1924’te de reddedildi. Bu nedenle biz 1921’de o ruhun çok önemli olduğunu, bu ülkeyi kuran iradenin o yıllardaki mecliste var olduğunu, şu an yeni bir anayasa kurulacaksa o ruhla kurulması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer biz o ruhu tekrar yakalarsak bütün milleti kucaklayan gerçek bir anayasaya kavuşmuş oluruz İnşallah." şeklinde konuştu. (İLKHA)