Baro üyesi çok sayıda avukatın katılım sağladığı basın açıklamasında baro adına açıklama yapan İstanbul 2 No'lu Baro Başkanı Av. Gönül Yıldız, 28 Şubat FETÖ'nün Paralel Devlet Yapılanması'nın temellerini sağlamlaştırdığı gündür. 28 Şubat İslami terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla insanların tutuklandığı, otobüslere doldurularak meçhule gönderildiği gündür." dedi.

"28 Şubat inanç özgürlüğünün yok sayıldığı, zulmün had safhaya ulaştığı gündür"

Yıldız, "28 Şubat 1997'de, 9 saat süren MGK toplantısı sonrasında cunta zihniyeti 'irtica' bahanesi ile ideolojik ve özgürlükleri daraltan şu an yaşadığımız birçok soruna neden olan kararları hükümete dikte etmiştir. Akabinde ülkede oluşturulan kaosa destek veren sivil görünümlü dikta destekçileri ile meşru hükümet düşürülmüş, kararlarını uygulayacağını taahhüt eden yeni bir hükümet göreve getirilmiştir. 28 Şubat Türkiye'de yaşayan büyük bir kesimin doğuştan sahip olduğu evrensel insan haklarının mevcut anayasaya aykırı olmasına rağmen ayaklar altına alındığı günün yıldönümüdür. 28 Şubat inanç özgürlüğünün yok sayıldığı zulmün asker postal ve tankları malzeme yapılarak had safhaya ulaştığı peygamber ocağı ordumuz ile aziz milletimizin karsı karşıya getirildiği gündür. 28 Şubat bu memleketin çocuklarının başörtülü ağızlarının kapatıldığı gündür." diye konuştu.

Gönül Yıldız

"28 Şubat FETÖ'nün temellerini sağlamlaştırdığı gündür"

28 Şubat'ta ikna odalarında sırf başörtülü diye üniversite öğrencilerinin geleceklerinin ipotek altına alındığını belirten Yıldız, "28 Şubat imam hatiplerin kapısına kilit vurulduğu, imam hatipli öğrencilere üniversite kapılarının kapatıldığı gündür. 28 Şubat, 61 yaşındaki Makbule İbrahimoglu'nun imam hatipteki çocuklarının yanına okula gidiyor diye anayasal düzeni silah zoruyla bozduğu iddiasıyla yargılandığı günün adıdır. 28 Şubat kanser hastası Medine Bircan'in başörtülü diye Hipokrat yemini etmiş doktorlar tarafından ölüme terkedildiği günün adıdır. 28 Şubat FETÖ'nün Paralel Devlet Yapılanması'nın temellerini sağlamlaştırdığı gündür. 28 Şubat binlerce başörtülü avukat, doktor ve öğretmenin kamuda ve özelde çalışmasına engel olunduğu ve gelecek hayallerinin ellerinden zorla alındığı gündür. 28 Şubat İslami terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla insanların tutuklandığı, uyduruk delillerle brifing alan hakimler tarafından yargılanıp cezalandırıldığı günün adıdır. 28 Şubat, kamusal alanda başörtüsü yasağının yaşandığı günün adıdır. Tam toplum feraha ulaşmışken bu kez 15 Temmuz hain terör darbesi gerçekleşmiştir. Biz 2 No'lu Baro olarak darbelerin yaşanmadığı bir gelecek olsun istiyoruz ve tüm darbeleri kınıyoruz." şeklinde konuştu.

Gönül Yıldız

Basın açıklamasının ardından İLKHA muhabirine konuşan İstanbul 2 No'lu Baro Başkanı Av. Gönül Yıldız, 28 Şubat sürecinde toplumun büyük çoğunluğunun kılcal damarlarına kadar bu yasağı hissettiğini söyledi.

"Telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaşandı"

28 Şubat darbesi sebebiyle bir kısım insanın okul okuyamadığı, birçok insanın mesleğini icra edemediğini hatırlatan Yıldız, "Darbeciler yargılanmış olabilir ama mağdur olanların büyük çoğunluğunun mağduriyeti giderilmedi, zararları tazmin edilmedi. 21 yıllık avukatım ve başörtülü olduğumum için bu sürenin 13 yılını duruşmalara giremeden geçirdim. Bunu zaten hiçbir şey telafi edemez. Aradaki 15-20 yılın telafisi yok. Medine Bircan başörtüsüz fotoğraf vermediği için Hipokrat yemini etmiş olan doktorlar tarafından ölüme terk edildi. Birçok arkadaşımız hukuk fakültesi kazanmasına rağmen üniversiteyi okuyamadığı için sekreterlik yapmak zorunda kaldı. Bunun telafisi yok ama en azından itibarlarının iade edilmesi önemli. Bu hükümet yaptığı düzenlemelerle bir kısmını telafi etti ama bir kısmının telafisi de mümkün değildir." dedi.

"Uyduruk delillerle yargılanıp cezalandırılanlar yeniden adil bir şekilde yargılanmalı"

28 Şubat darbesi sonrası özellikle İslami kesimden çok sayıda kişinin cezaevlerine doldurularak 20-25 yıl cezaevlerinde tutulması ile ilgili de konuşan Yıldız, şunları kaydetti:

"Zaten o zaman yapılan yargılamalar hukuka aykırı yargılamalardı. Uyduruk düzenlemeleri delil olarak göstererek yargılama yapıldı ve insanlar cezalandırıldı. Bununla ilgili acilen tekrar yargılama yapılarak haklarının iade edilmesi gerekiyor. Bu mağduriyet çok ciddi ve yeteri kadar giderilmedi. 30 yılını hapiste geçiren insanlar var. Bu konuda eksiğimiz var." (İLKHA)