Brüksel'de düzenlenen zirveye video konferans yöntemiyle katılan liderler, AB'de 6 ülkenin uyguladığı sıkı sınır politikalarını genelleştirme ve aşı pasaportu ile yolculuk konularında ortak politika belirlemeye çalışacak.
Zirvenin ikinci gününde ise NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in sunumunun ardından, AB liderleri "Avrupa'nın NATO'dan bağımsız olarak stratejik güvenlik ve savunma politikalarını" konuşacak. Rusya ve Türkiye'ye yaptırım konusu ise 25 Mart'ta yapılacak olağan zirvede ele alınacak.
AB üyesi 27 ülkenin lideri, Corona virüsüne ilişkin rakamların yükselmesi ve virüsün İngiltere ve Güney Afrika varyantlarının kıtada hızla yayılmaya devam etmesi nedeniyle olağanüstü toplandı. Virüsün yayılma hızı karşısında endişelenen ve yeni varyantların yarattığı ek zorluklarla daha sert mücadele etmek isteyen liderler, AB'yi bölen seyahat sınırlamaları konusunda da "ortak bir tavır" arayacak.
Geçen yıl düzenlenen son zirvede liderler, Corona virüsüne karşı "orantılı ve ayrımcı olmayan" tedbirler alma konusunda uzlaşmıştı. Ancak yıl sonundan bu yana hızla yayılan Corona virüsünün yeni türevleri ülkeleri farklı politikalara itti. Zirve öncesi açıklamalar yapan AB liderleri her ülkenin kendine özgü şartları olduğunu ve bu konuda ortak bir karar almanın güç olduğunu dile getiriyor.
AB'ye üye 10 ülke, ulusal sınırlara giriş-çıkışları sert koşullara bağlayınca, Avrupa Birliği Komisyonu, bu ülkelerden 6'sını, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Macaristan ve İsveç'i, "ülkede yaşanan pandemi koşulları ile alınan kararlar arasında orantısızlık" olduğu konusunda uyardı. AB komiseri Didier Reynders, "bu ülkelerin çok ileri gittiği" uyarısı yaparak, 6 ülkeden 10 gün içinde kararlarının gerekçelerini iletmelerini istedi.
Ülkelerin tek taraflı kararlar almamasını isteyen AB Konseyi Başkanı Charles Michel de, zirve öncesi, AB içinde zorunlu olmayan tüm seyahatler için getirilen sınırlandırmaların devam etmesi görüşünün ağırlıkta olduğunu söyledi. Liderler, "Avrupa tek pazarı içindeki mal ve hizmet akışını etkilemeyecek kararlar alınmasını, bunun sert kararlar alan ülkeler tarafından garanti edilmesini" istiyor.
Avrupa aşı sertifikası tartışması
Kamuoyunda "aşı pasaportu" olarak bilinen ve aşı olan Avrupa yurttaşlarının Schengen sınırları içinde serbestçe seyahat edebilmesini öngören "Avrupa aşı sertifikası" da tartışma konularından birisi olacak. Ancak AB içinde bu konuda gerçek bir bölünme yaşanıyor.
Turizm sektörünün hayati önem taşıdığı ülkeler aşı pasaportu uygulaması için bastırırken, diğer ülkeler, aşı kampanyalarının, laboratuvarların başarısız teslimatları nedeniyle yavaşladığı bir sırada böyle bir uygulamanın hatalı olacağını savunuyor
Brüksel, Eylül ayına kadar, yetişkin AB nüfusunun yüzde 70'inin aşılanmasını hedefliyordu. Ancak yılbaşından bu yana AB yurttaşlarının yalnızca yüzde 4,2'si bir kez aşılandı. Diplomatlar bu nedeenle, henüz bir sertifikadan bahsedilemeyeceğini belirtiyor. Üstelik aşı olmanın, virüsün diğer kişilere bulaşmasını engellediği konusunda henüz ellerinde kesin veriler olmadığının da altını çiziyor.
Bu bağlamda, Paris ve Berlin, "ayrıcalıklı bir azınlık" ile diğerleri arasında oluşabilecek herhangi bir eşitsizliği reddettiklerini belirterek aşı pasaportu uygulamasına bu aşamada karşı çıktı. Bir Fransız diplomat, "Bütün üye devletler, aşı olduğunuzu gösteren bir belge üzerinde çalışma konusunda hemfikirler. Ekonomilerinde turizm sektörünün önemli yer tuttuğu ülkeler, bunu turizm sezonunda seyahati kolaylaştıracak bir araç olarak kullanmak istiyor. Ancak ayrı ayrı hareket edemeyiz, bu konuda birlikte ilerlemeliyiz" diye konuştu.
Bulgaristan Başbakanı Boyko Borissov ise, aşı olan ya da hastalığa yakalanarak antikor üretenlere "yeşil pasaport" verilmesi önerisi konusunda, Yunanistan ve Avusturya ile görüş birliği içinde olduklarını söyledi.
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, "yeşil pasaport" uygulaması konusunda AB içinde bir uzlaşma olmazsa, bunu ulusal sınırlar içinde uygulamaya koyacaklarını duyurdu.
Yunanistan ve Kıbrıs Rum yönetimi ise, İsrail ile "yeşil pasaport" adı verilen bir uygulama sayesinde kısıtlama olmaksızın karşılıklı seyahat edebilmelerini sağlayan bir anlaşma imzaladı.
Avrupa güvenliği ve savunması
AB liderleri ilk gün Corona virüsü pandemisi üzerindeki tartışmaların ardından, Cuma günü yapacakları ikinci gün oturumunda da "AB'nin stratejik savunma ve güvenliği" konusunu ele alacak. ABD'de Başkan Joe Biden yönetiminin göreve başlamasından hemen sonra, yeni Savunma Bakanı Lloyd Austin'in de katıldığı NATO Savunma Bakanları toplantısında, "Avrupa savunması ve NATO" konusu da ele alındı. Avrupa'nın güvenlik ve egemenliğini ABD'ye emanet etmesinin riskli olduğunu savunan Fransa bu toplantıda, Avrupa'nın bağımsız ve güçlü olmasının NATO'yu da güçlendireceğini, AB'nin kendi savunmasını kurmasının NATO'nun alternatifi olmayacağını savundu.
Kaynak; Time türk - VOA