İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın "Anayasamızda başörtüsünü yasaklayan bir düzenleme yok. 82`de bir yönetmelik var. O yönetmelikle böyle bir atıfta bulunuyorlar. Mevzuatla ilgili düzenleme yapılarak mesele böyle aşılabilir" açıklamasından sonra başörtüsü sorunu bir yönetmelikle çözülebiliyorsa hükümet bunun için neyi bekliyor sorularını akıllara getirdi.
KONUŞMA DEĞİL İCRAAT YAPILMASI GEREKİYOR
Başörtüsü yasağının anayasaya ve kanunlara değil bir yönetmeliğe dayandığını ifade eden Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, "Başbakanın bu açıklaması bu konularda bir esnemeye gidileceğini işaret ediyor. Aynı zamanda atılması gereken adımın da hâlâ atılmadığını ifade ediyor. Hükümetin bu konuda sorumluluğu şudur: Bu konuda engel nereden kaynaklanıyorsa, o engel artık kaldırılmalıdır. Bunun artık bir mazereti kalmamıştır. Geçmişte anayasa ve askerin pozisyonu ile ilgili bazı mazeretler öne sürülüyordu. Meşru olmasa da bahane olarak gösteriliyordu. Artık şimdi konuşmaktan öte hükümetin bu adımı atması gerekiyor." diye konuştu.
Başörtüsü yasağının anayasaya ve kanunlara değil bir yönetmeliğe dayandığını ifade eden Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, "Başbakanın bu açıklaması bu konularda bir esnemeye gidileceğini işaret ediyor. Aynı zamanda atılması gereken adımın da hâlâ atılmadığını ifade ediyor. Hükümetin bu konuda sorumluluğu şudur: Bu konuda engel nereden kaynaklanıyorsa, o engel artık kaldırılmalıdır. Bunun artık bir mazereti kalmamıştır. Geçmişte anayasa ve askerin pozisyonu ile ilgili bazı mazeretler öne sürülüyordu. Meşru olmasa da bahane olarak gösteriliyordu. Artık şimdi konuşmaktan öte hükümetin bu adımı atması gerekiyor." diye konuştu.
İNANCIMIZI YOK SAYAN YASAKLARI KABUL ETMİYORUZ
"İnancımızı yok sayan ve baskı altına almaya çalışan kanunlar, anayasada bile yer alsa geçersizdir" diyen Kaya, böyle kanunların kabul edilemeyeceğini ifade ederek "İnsanların inancıyla ilgili düzenleme yapılamaz. Birileri böyle bir şeyi dayatmaya kalkarsa bu yapılan şey gayr-i meşrudur. Hukuk açısından bununla ilgili bir yönetmelikte olursa geçersizdir. Çünkü kanunlar temel insan haklarına aykırı ise, insanların kimliğini ve inancını yasaklıyorsa ne olursa olsun o kanunlar geçersizdir. Bunun kanuni olması demek hukuki olduğu anlamına gelmiyor. Kanun var, yönetmelik var demeleri hiçbir anlam ifade etmiyor. İnancımızla çelişen, inancımızı yok sayan ve baskı altına almaya çalışan her hangi bir düzenleme, anayasada da olsa onu kabul etmiyoruz" dedi.
"İnancımızı yok sayan ve baskı altına almaya çalışan kanunlar, anayasada bile yer alsa geçersizdir" diyen Kaya, böyle kanunların kabul edilemeyeceğini ifade ederek "İnsanların inancıyla ilgili düzenleme yapılamaz. Birileri böyle bir şeyi dayatmaya kalkarsa bu yapılan şey gayr-i meşrudur. Hukuk açısından bununla ilgili bir yönetmelikte olursa geçersizdir. Çünkü kanunlar temel insan haklarına aykırı ise, insanların kimliğini ve inancını yasaklıyorsa ne olursa olsun o kanunlar geçersizdir. Bunun kanuni olması demek hukuki olduğu anlamına gelmiyor. Kanun var, yönetmelik var demeleri hiçbir anlam ifade etmiyor. İnancımızla çelişen, inancımızı yok sayan ve baskı altına almaya çalışan her hangi bir düzenleme, anayasada da olsa onu kabul etmiyoruz" dedi.
ORTADA CİDDİ ÇELİŞKİLER VAR
Başörtüsü yasağı ile ilgili ciddi bir kafa karışıklığı yaşandığını ve yaşanan uygulamaların keyfi olduğuna dikkat çeken Kaya, "Üniversitelerde geçmiş dönemde başörtüsü yasağı uygulanıyordu. Şu anda bazen sorunlar çıksa da genel olarak uygulanmıyor. Yasa değişti mi? Hayır, yönetmelik değişti mi? Hayır, hiçbir şey değişmedi. Sadece yeni YÖK yönetimi bunun serbest olduğunu açıkladı ve olay bitti. Demek ki bu uygulama hukuksuzdu ve kanunsuzdu. Aynı şey başka yerlerde de geçerli. Bir imam hatipteki öğretmen başörtüsü ile derse girebiliyorken hemen yanı başında bulunan bir ilköğretimdeki ve lisedeki öğretmen başörtüsüyle derse giremiyor. Ortada ciddi bir çelişki var. Başörtüsüyle derse girmeye izin verilmeyen yerde yasak diyen birisi `ben yönetmeliği uyguluyorum` diyor" şeklinde konuştu.
Başörtüsü yasağı ile ilgili ciddi bir kafa karışıklığı yaşandığını ve yaşanan uygulamaların keyfi olduğuna dikkat çeken Kaya, "Üniversitelerde geçmiş dönemde başörtüsü yasağı uygulanıyordu. Şu anda bazen sorunlar çıksa da genel olarak uygulanmıyor. Yasa değişti mi? Hayır, yönetmelik değişti mi? Hayır, hiçbir şey değişmedi. Sadece yeni YÖK yönetimi bunun serbest olduğunu açıkladı ve olay bitti. Demek ki bu uygulama hukuksuzdu ve kanunsuzdu. Aynı şey başka yerlerde de geçerli. Bir imam hatipteki öğretmen başörtüsü ile derse girebiliyorken hemen yanı başında bulunan bir ilköğretimdeki ve lisedeki öğretmen başörtüsüyle derse giremiyor. Ortada ciddi bir çelişki var. Başörtüsüyle derse girmeye izin verilmeyen yerde yasak diyen birisi `ben yönetmeliği uyguluyorum` diyor" şeklinde konuştu.
ÇÖZÜM, YASAKLARIN TÜMDEN KALKMASIDIR
Başörtüsü ile ilgili uygulanan yasakların tümden ortadan kaldırılması ile çözüleceğini belirten Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, "Sorun yasağı azaltmak ve belli yerlerden kaldırmak değil. Bu yasağı tümden ortadan kaldırmak gerekir. Bu yapılmadığı sürece atılan adımlar çelişkili adımlar olacaktır. Hükümet de bu çelişkiyi yaşıyor." diye konuştu. (Şükrü Gündüz-İLKHA)
Başörtüsü ile ilgili uygulanan yasakların tümden ortadan kaldırılması ile çözüleceğini belirten Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, "Sorun yasağı azaltmak ve belli yerlerden kaldırmak değil. Bu yasağı tümden ortadan kaldırmak gerekir. Bu yapılmadığı sürece atılan adımlar çelişkili adımlar olacaktır. Hükümet de bu çelişkiyi yaşıyor." diye konuştu. (Şükrü Gündüz-İLKHA)