İSTANBUL - Bolu F Tipi Cezaevinde gardiyanlar tarafından bir mahkûma uygulanan işkence vahşetin ortaya çıkmasının ardından aynı cezaevinde insanlık dışı başka olayların da yaşandığı ortaya çıktı. Üç hafta önce gardiyanlar tarafından öldüresiye işkenceye maruz kalan ve şu anda hafıza kaybı yaşadığından dolayı günlük tutmak zorunda kalan Cihan Yeşil`in avukatlarının yaptığı araştırmalar, tüyler ürperten bir gerçeği gözler önüne serdi. Yeşil`in avukatlarının verdiği bilgiye göre Bolu F Tipi Cezaevi`nde hemen her gün tutuklu ve hükümlüler gardiyanların işkencesine maruz kalıyor ve akla hayale sığmayan insanlık dışı kötü muamelelerle karşılaşıyorlar.
 
BOLU F TİPİNDE TÜYLER ÜRPERTEN VAHŞET
Bolu F Tipi Cezaevi`nde Cihan Yeşil dışında işkenceye maruz kaldığından dolayı intihara teşebbüs eden veya ettirilen başka mahkûmlar da var. İşte Türkiye`nin Guantanamo`su Bolu F Tipi Cezaevinde yaşanan vahşetten küçük bir tablo:
- M.Sait Belek: İşkence görmüş, tüm infazı yakılmış, şu an düzenli psikolojik tedavi görüyor.
- Cengiz Sada: İntihara zorlanmış ve neticede kendi gırtlağını keserek intihara teşebbüs etmiş.
- Ayrıca mahkûmlardan Uğur Savuk, Engin Karakoç, Sercan Erkaplan ve Osman Ege kötü muameleye ve işkenceye maruz kalan mahkûmlardan sadece bazıları.
 
CİHAN YEŞİL`İN SON DURUMU
Cihan Yeşil`in avukatlarının verdiği bilgiye göre işkence olayı ile ilgili bu güne kadar herhangi bir soruşturma başlatılmazken gardiyanlar tarafından öldüresiye dövülerek işkence gören Cihan Yeşil hakkında gardiyanlardan birisini yaraladığı gerekçesiyle soruşturma açıldı. Bununla ilgili savcılık tarafından ifadesine başvuruldu.
Ayrıca avukatlarının verdiği bilgiye göre Cihan Yeşil`e, yaşanan işkence olayından sonra cezaevi yönetimi tarafından 20 gün tek kişilik hücrede kalma cezası verildi. Yine işkenceden dolayı ciddi bir hafıza kaybı yaşayan Yeşil`in gün içerisinde yaşadıklarını hatırlamak için günlük tutmaya başladığı belirtilirken işkenceden sonra kendisini ziyarete giden ablasını bile hatırlamadığı öğrenildi.
 
Cihan Yeşil, 8 Şubat`ta gardiyanlar tarafından işkenceye maruz kalıp öldüresiye dövüldükten 4 gün sonra yani 12 Şubat`ta revire kaldırıldı, yine aynı gün ruh ve sinir hastanesine götürüldü ve yine aynı gün devlet hastanesine götürüldü. Burada Yeşil`e darp edildiğine dair rapor verildi. Edinilen bilgilere göre cezaevi yönetimi Cihan Yeşil`e verilen darp raporunu değiştirmeye çalışıyor. Bu sayede açılacak bir davada, davanın seyrinin değiştirilmesi amaçlanıyor.
 
SALDIRIYI HABER VEREN MAHKUMA ŞANTAJ
Öte yandan avukatlardan edinilen bilgilere göre cezaevi yönetimi, işkence olayını telefonla haber veren Emin Eryılmaz`ın ailesine şantaj yaptı. Eryılmaz`ın ailesiyle görüşen cezaevi yönetimi aileye, Eryılmaz`ın yaşanan işkence olayında tanıklıktan vazgeçmemesi halinde denetimli serbestlik hakkının yanacağını söyledi.
 
TAM BİR REZALET YAŞANIYOR
Kardeşine işkence yapanlar hakkında bir dava açılmamasına rağmen işkencecilerin kardeşine dava açtığını anlatan Cihan Yeşil`in ablası Dilek Sulak, "Kardeşimin durumu çok vahim, yaşananlar ise tam bir rezalet" dedi. Sulak, "Bunlar ümmetin yetim evlatları ve çok yalnızlar. Bunlara yardımcı olan ve destek olan hiç kimse yok" diye konuştu.
 
YETKİLİLER İŞKENCEYİ İMALI BİR ŞEKİLDE SAVUNDU
Adalet Bakanlığı`nı ve Ceza ve Tevkif Evleri`ni telefonla sürekli aramasına rağmen kimsenin bu işkence olayı ile ilgilenmediğini belirten abla Sulak, "Kardeşimin durumunu konuşmak için Ceza ve Tevkif Evleri Müdürü`nü aradım. Ceza ve Tevkif Evleri`nden görüştüğüm Asayiş Daire Başkanı ise bana kardeşimin sorunlu bir mahkûm olduğunu söyleyerek kardeşime yapılan işkenceyi imalı bir şekilde savundu." diye konuştu.
 
İŞKENCENİN ÜSTÜNE İŞKENCE
Kardeşinin uğradığı bu işkence yetmiyormuş gibi Bolu F Tipi Cezaevi`nden, Tekirdağ F Tipi Cezaevi`ne sevkinin çıkarıldığını da belirten abla Sulak, "Annem ağlıyor onu teselli etmeye çalışıyoruz. Elimizden bir şey gelmediği için çok üzülüyoruz. Adalet yerini bulsun. Biz kardeşimin Diyarbakır`a yakın bir yere sevkini istedik. Annem ve babam yaşlı olduğu için kardeşimin ziyaretine gidemiyorlar. Annemin yolculuk yapamayacağı ile ilgili raporu var. Daha önce görüştüğümde bana `tamam` dediler. Ama yine kendi bildiklerini yaptılar" şeklinde konuştu.
 
CEZAEVLERİNDEKİ KEYFİ UYGULAMALARDAN BAŞKA BİR ÖRNEK
Kardeşinin cezaevinde uğradığı başka haksızlıklar olduğunu da anlatan abla Sulak, daha önce kardeşinin Bolu F Tipi Cezaevi`nden sınava girmek için Elazığ`a getirilmesine rağmen sınavına iki üç gün kala apar topar bir şekilde geri götürüldüğünü söyledi. Sulak, kardeşinin uğradığı haksızlığı şu şekilde anlattı: "Kardeşimi Bolu`dan Elazığ`a sınava girmesi için getirdiler. Yol parasını da biz ödedik. Onu Elazığ`a getirdikten sonra sınav tarihi beş gün ileri bir tarihe alındı. Cihan, bunu cezaevi öğretmenine anlatıp bu süreyi değerlendirmek istediğini ve çalışabilmesi için yardımcı olmasını istemişti. Bunu kabul etmeyen cezaevi öğretmeni izin vermiyor. Bununla yetinmeyen cezaevi öğretmeni kardeşimin sınava girmediği ile ilgili bir rapor yazıyor. Ve kardeşim sınava girmek için getirildiği Elazığ`dan sınava girmesine izin verilmeden apar topar bir şekilde Bolu`ya geri götürülüyor."(Şükrü Gündüz-İLKHA)