BATMAN-Batman`da vatandaşların camileri doldurduğu cuma hutbesinde "Bir kul olarak kadın" konusu ele alındı.
 
Hutbenin başında Peygamber Efendimiz (s.a.s)`in Veda Haccı için Mekke`ye doğru yola çıkması anında yaşanan olaya temas edilerek, Enceşe isimli bir gencin develeri okuduğu şiirlerle heyecanlanıp hızlanmasına ve üzerlerindeki hanımların rahatsız olmasına sebep olduğundan Peygamber Efendimizin, hanımları sarsıntıdan kurtarmak için olaya müdahale etme gereği duyarak, "Ey Enceşe, sakin ol! Kristalleri dikkatli taşı!" buyurduğu belirtilerek, Şefkat Peygamberinin hassas bir varlık olan kadını kristale benzetmek suretiyle onun değerine ve ona karşı ne derece dikkatli davranılması gerektiğine işaret ettiği kaydedildi.
 
Yüce Allah`ın kâinatın en şerefli varlığı olan insanı bir tek özden yarattığı ve insan olma onur ve sorumluluğunu hem kadına hem de erkeğe yüklediğine işaret edilen hutbede, "Sahip oldukları bu sorumluluk ve değer açısından kadın ve erkek, Rabbimiz nezdinde aynı önemi haizdir" denildi.
 
Kadınıyla erkeğiyle bütün insanların Allah`ın kulu olduğuna dikkat çekilerek, önemli olan bu kulluğun farkında olarak karşılıklı görev ve sorumluluk bilinciyle hayatı sürdürmek olduğu belirtildi.
 
Peygamberimiz Efendimizin, "Kadın ve erkek bir bütünü tamamlayan iki eşit parçadır" sözüyle kadın ve erkeğin biri olmadan diğerinin eksik kalacağını ortaya koyduğu dile getirilerek, "Bu itibarla kadın ve erkek, sağlıklı ve huzurlu bir toplumu birlikte inşa eden, birbirlerini koruyan ve sükûna ulaştıran iki ayrı değerdir" ifadeleri kullanıldı.
 
"Sizin en hayırlılarınız hanımlarına karşı en iyi davrananınızdır"
Hutbenin devamında, Rahmet Peygamberinin kadının toplum içinde saygın bir yere sahip olması için bugün bile gıpta ile karşılanacak nice gayretler gösterdiğine değinilerek, "Öyle ki dönemin kadına yönelik bütün acımasızlığına rağmen O, her daim kadının onurunu korumuş, kadına karşı şiddete başvuranları sert bir dille uyarmıştır. O`nun kadına muamelesi şefkat, merhamet, nezaket ve anlayış örnekleriyle doludur. O, vahye muhatap olmanın heyecan ve ağırlığını ilk olarak sadakât timsali eşi Hatice annemiz ile paylaşmıştır. Sütannesi Halime`ye derin hürmet göstermiş, kızı Fatıma`yı sevgi ve şefkatle büyütmüştür. Kız torunu Ümâme`yi omzuna alarak ashabına imamlık yapmıştır" denildi.
"Sizin en hayırlılarınız hanımlarına karşı en iyi davrananınızdır" buyuran Efendimizin hem eş, hem baba, hem de evlad olarak bir kadına nasıl davranılması gerektiği hususunda bize en güzel örnek olduğu ifade edildi.
 
Yüce Kitabımızda Allah`ın övgüsüne mazhar olmuş kadınlardan kesitler sunulduğu bilgisi verilen hutbede, "Yaratılışın kendisinde tezahür ettiği annemiz Havvâ, iman ve cesaretin zirveye ulaştığı Asiye, hayâ ve iffetin mekan tuttuğu Meryem, sadakât ve teslimiyetin anlam bulduğu Hacer, namus ve haysiyeti Yaratıcı tarafından tescillenen Âişe validemiz bu yüce şahsiyetlerden sadece birkaçıdır. İnancımızda kadın Allah`ın emaneti olan bir eş, ayaklarının altına cennet serilen bir anne, Allah`ın rahmeti ile sarmalanmış bir evlat ve Rabbimizin mükerrem kıldığı bir varlıktır" denildi.
 
Kadına şiddet cehalettir İslam`la bağdaşmaz
Hutbenin sonunda, kadının her türlü hürmet ve saygıya layık olduğu belirtilerek, "Kadınları incitmek, hangi gerekçeyle olursa olsun dövmek, mağdur ve mazlum durumuna düşürmek inancımızla bağdaşmaz. Ne hazindir ki günümüzde hemen her coğrafyada kadın baskı, şiddet ve zorbalıklara maruz kalmaktadır. Kadın onuru ve saygınlığını hiçe sayan bu çirkin davranışlar cehalet, merhametsizlik, vicdanî değerlerden yoksunluk, dahası insan oluştan uzaklaşma gibi etkenlerden kaynaklanmaktadır. Söz konusu yanlış tutum ve davranışların İslam ile bağdaştırılması ise daha da vahimdir. Çünkü zulüm ve şiddeti hoş gören hiçbir yaklaşımın, düşüncenin, geleneğin ve inanışın, kendisine Kur`an ve Sünnet`te yer bulması mümkün değildir. Unutmayalım ki yüce dinimiz İslam ve onun Peygamberi Efendimiz eşimize, evladımıza güzel davranmayı imanın kemali için gerekli görmüştür" uyarısı yapıldı. (Veysi Demir-İLKHA)