2016 yılında PKK tarafından katledilen Şehide Hatice Buluş'un oğlu Yunus Buluş, ömrü Kur'an hizmetiyle geçen ve çevresinde İslami hassasiyetlere gösterdiği özenle bilinen annesinin hayatından bazı kesitleri İLKHA ile paylaştı.

Hayatının her anında çarşafına bağlılığı, ilme ve zikre düşkünlüğü ile tanınan Şehide Hatice Buluş, 2016 yılında PKK'li vandallar tarafından dükkanında sırtından vurularak 49 yaşında iken âşık olduğu Rabbine kavuştu.

Hatice Buluş'un şehid edildiği dükkanının kamera kayıtlarında ulaşılan görüntülerde şehadet anı saniye saniye kaydedildi.

6-8 Ekim olayları olarak tarihe kara bir leke olarak düşen Kobanê olaylarında da hedef olarak seçilen Buluş ailesinin dükkânı kundaklanmak istenmiş, maddi hasara uğratılmıştı.

PKK tarafından evlerinin kapılarına işaretlerin çizildiğini dile getiren Şehide Hatice Buluş'un büyük oğlu Yunus Buluş, annesinin İslam'ı yaşama ve yaşatmada asla taviz vermediğini ve çocuklarına da bu şekilde tavsiyeler verdiğini aktardı.

"PKK yalanlarıyla komşularımızı dahi bize karşı kışkırtmışlardı"

İslami bir hayat tarzı benimsediklerinden dolayı mahallelerinde kendilerine karşı cephe açıldığını vurgulayan Buluş, gayri İslami bir düğün sonrası kendilerine saldırı yapıldığını ve annesinin hedef alındığını kaydetti.

Mahallelerinde yapılan düğünde PKK mensuplarının düğün sahiplerini kışkırttığını ve karabalığın kendilerini hedef aldığını dile getiren Buluş, "Sofiler düğünü basacak" yalanı ile düğün sahiplerinin daha da öfkelenmesi için zemin hazırlandığını söyledi.

Kendilerine karşı kışkırtılan komşularının düğün hazırlıklarına dahi yardımcı olduklarını dile getiren Buluş, düğün için gerekli masa ve sandalyeleri kendi araçlarıyla taşıdıklarını, düğün sahibi komşularına ellerinden gelen yardımı esirgemediklerini ifade etti.

Şehide Hatice Buluş

"Bana sopayla saldıranlarla mücadele ederken annemi silahla şehid ettiler"

Annesinin şehadet anını aktaran Buluş, şöyle konuştu:

Kalabalık grup bize saldırmak için geldiğinde ben dükkanımızın önünde duruyordum. Annem ise hemen arkamda duruyordu. Biri sopalı 2 kişi bana saldırdı. Bana saldıran kişinin elinden sopasını aldım tam onu kovalarken silahla 2 el ateş açıldı. Dükkâna geri döndüğümde annemin vurulduğunu gördüm. Hemen hastaneye götürdük. Fakat hastaneye vardığımızda annem artık şehid olmuştu.

"Annem zikir ehli, Kur'an aşığı bir insandı"

Annesinin, ibadetlere hassasiyet göstermeleri için sürekli kendilerine tembihlerde bulunduğunu aktaran Buluş, "Her sabah işe gitmeden önce anneme uğradığımda onu hep dizleri üzerinde oturmuş, elinde tespihle zikre daldığını görürdüm." dedi.

Buluş, "Annem her sabah namazı sonrası zikre dalardı. Annem haftanın 3 günü sohbete gider, 2 günü de evinde sohbet yapardı. Hafta sonlarında ise bacılarımla beraber mahalledeki genç kızlara ve kadınlara Kur'an öğretirdi. Annem ve bacılarım hemen hemen tüm mahalleliye Kur'an-ı Kerim'i öğretmişti. Annem hep Allah yolunda bir şeyler yapmanın gayreti içerisindeydi." ifadelerini kullandı.

"Rabbim kızacağına annem kızsın"

Annesi ve ninesi arasında geçen diyaloğu da anlatan Buluş, "İzmir'de akrabalarımızın düğünü olacaktı. Düğün çalgılı olacağından dolayı annem gitmek istemedi. Ninem ise anneme kızmıştı. Sonrasında ise annem 'Rabbimi kızdıracağıma annemi kızdırmayı tercih ederim.' demişti." diye aktardı.

Mahallesinde bulunan Kız Kur'an Kursu'nun ihtiyaçlarını karşılamak için de özel çaba sarf eden Şehide Hatice Buluş, kendi kızlarını da ilim yoluna adamıştı. Şu anda medresede ilim talebelerine ders veren kızları, annelerinin davasını sürdürüyor.

Annesini vuran kişinin müebbet hapis cezası aldığını, olay sonrası gözaltına alınan diğer saldırganların ise serbest bırakıldığını söyleyen Buluş, dükkanlarına gelen müşterilerin sürekli Şehide Hatice'den hayır ve özlemle bahsettiklerini dile getirdi.

"Şehid olmadan bir hafta önce dua etmişti"

Annesinin şehidlik makamına olan arzusuna ilişkin bir olayı anlatan Buluş, "Annem küçük kızımla oyun oynarken kızıma, 'Yavrucuğum sen küçük ve günahsızsın bana dua et ki ben şehid olayım.' demişti. Mahallemizde PKK ile polisler arasında sürekli çatışmalar yaşanırdı. Dindar olan insanların evlerinin kapısına da işaretler konulmuştu. İşte annem böyle bir zamanda, kızımdan bu şekilde dua etmesini istedikten bir hafta sonra şehid oldu. Duası kabul olundu. Biz ise şehadetinden dolayı mutluyuz." diye konuştu.

Buluş, annesinin yokluğuna üzüldüğünü fakat "Şehid oğlu" olmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu söyledi.



(İLKHA)