Perakende ticarete yeni standartlar getirilmesine yönelik yasa teklifi ile ilgili tartışmalar devam ediyor.
Konuyla ilgili olarak DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Galip Aykaç, yasa teklifinin etki analizi yapılmadan acele hazırlanmış bir tasarı gibi durduğunu söyledi.
“Kayıt dışını artırır, istihdamı düşürür”
Aynı zamanda BİM İcra Kurulu Üyesi de olan Aykaç, “Perakende sektörünü tamamen kilitleyen tasarılar olduğunu söylemeliyim. Bu tasarılar, kayıt dışını artırır, istihdamı düşürür, enflasyonu artırır, perakende de gelişimi durdurur. Bunları istiyor muyuz?” diye konuştu.
Yasa ile kimin neyi satıp neyi satmayacağına müdahale edildiğini söyleyen Aykaç, “Bunun doğru bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum. Bu işin göbeğinde tüketici var. ‘Tüketici bu işe ne der’ diye soruldu mu bilemiyorum. Devlet herkese adil olmalı e-ticaretle uğraşanlar her şeyi satacak marketler satamayacak bunun adil bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum” dedi.
TPF: Eksikler var, haksızlık yaratacak
Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Ömer Düzgün de taslak ile ilgili kendilerinin de çalışma içinde olduklarını ve hazırlıkları tamamlayarak bu hafta içinde yetkili makamlar ile paylaşacaklarını söyledi.
Yasa taslağında eksikler olduğunu dile getiren Düzgün, “Düzeltilmesi gereken, uygulaması zor olan bir takım maddeler var. Rekabet anlamında bir haksızlık olacak. Bu haliyle zorluklar çıkacak” dedi.
Tütün ürünü satışı ile alakalı bazı maddelerin uygulanmasının zor olduğunu dile getiren Düzgün, “Bu konularda haksız rekabete yol açacak bir mantık hakim. Bin 500 metrekare altında olan zincir mağazalarda satılmaması küçük esnafı korumayacak. Tütün ürünlerinden para kazanılmıyor. Bu ürün gamı her ne kadar zararlı olsa da önemli bir ihtiyaç, yasa tüketicileri bunları toplu olarak alabileceği ulusal büyük mağazalara yönlendiriyor” yorumunda bulundu.
“Herkes kendi işini yapmalı”
Marketlerde elektronik ya da mobilya gibi ürünlerin satılmaması konusunda ise düzgün bu adımı doğru bulduklarını belirterek, “Herkes işini yapsın. 10 liralık telefona 7 lira diyor, reklamını yapıyor, bir şey sattığı da yok. Telefoncuya darbe vuruyor. Bunu yapanlar da tekelleşmiş birkaç mağaza. Yarın da yabancılaşacak bunlar. O zaman her şey çok farklı bir noktaya gidecek. Bu şekilde olursa iyi olmaz. Haksız bir durum ortaya çıkar. Yerel esnaf yıllardır bu yasayı bekliyor. Yasa bu zamana kadar küçük mağazaların önünü açtı. Perakende ekosisteminin her zincirine zarar verdi. Müşterinin evine kadar girdiler” açıklamasında bulundu.
AYD: AVM marketleri yasadan muaf tutulmalı
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Hüseyin Altaş ise, “Biz AVM marketlerinin bu kanunun dışında tutulmasını arzu ediyoruz. Onun dışında yasaya eklenebilecek her şeye razıyız. AVM’lerde kazanılmış haklar var. Şu an yerleşmiş bir durum var. O düzenin bozulmaması önemli ama bundan sonraki dönemde bu yasanın olumlu olacağını düşünüyoruz. AVM’lerdeki marketlerin bu kanundan istisna tutulmasını istiyoruz. Bize de geldi tasarı, biz de bu konuda görüşümüzü bildirdik. AVM yapımına sınır var, metrekare ile ilgili düzenlemeler var biz hepsini destekliyoruz, olsun” dedi.
“Gramaj ile ilgili düzenleme şart”
Yasa ile ilgili bir diğer beklentilerinin ise marketlerde satılan tüm ürünlerin gramajlarının standartlaştırılması olduğunu anlatan Düzgün, “Aynı pakette yapılan farklı gramaj uygulanması vatandaşlarımızı yanıltıyor, haksız rekabet oluşturuyor. Bir mağaza zinciri satın alma gücünü kullanarak bir markaya gidiyor ve istediği ürünü istediği gramajda ürettiriyor. Aynı ambalajda satıp ucuzluk algısı verdiği aşikar. Bunun da çok büyük yanılgı ve haksız rekabete yol açtığını düşünüyoruz” dedi.
Düzgün, bazı zincir marketlerdeki private label ürünlere de (özel markalı ürün) dikkat çekerek, “Büyük zincir marketlerin kendi mağazaları için ürettiği özel markalı ürünler küçük esnafı bitiriyor. Marketlerdeki özel markalı ürünler satılan ürün sayısına sınırlama getirilmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu.