Propaganda unsurunu, suçunu ya da suçunun unsurlarını ``İngiltere, Almanya, İspanya veya ABD`` gibi değiştireceklerini belirten Arınç şöyle dedi:
``Bugünlerde bir kanun gelecek. Pazartesi Bakanlar Kurulu`nda herhalde açıklamasını yapacağız. Eğer bir insan propaganda yapsa bile bu, kitleleri silaha ve şiddete yöneltmiyorsa suç olmaktan çıkarılacak. Sanıyorum ki gazeteci olarak o sıfatla içeride bulunanlar, o maddeleri ihlal edenler bu maddeden istifade edecek.``
Arınç, Türkiye`deki terörle mücadele konusundan kaynaklanan nedenlerden dolayı bazı gazetecilerin hapiste olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
``Sıkıntımız Terörle Mücadele Kanunu`ndan dolayı yargılanan ya da hüküm giyen mesleği gazeteci olanlar. Türkiye`de kanun dışı birçok örgüt var. Her gün bombalama, kadınlara, çocuklara, askerlere karşı yapılan eylemler var. Türkiye çok zarar görmüş bir ülke olarak bu kanunu ayakta tutmak ve uygulamak zorunda.
`Terörle Mücadele Kanunu olmasın, bu eylemler de suç sayılmasın` derseniz biz bu düşüncede değiliz. Ne kadar faydası oluyor, o ayrı. Ama Türkiye terörün ateşinde yanan bir ülkeyse her gün canlarını kaybediyorsa her ülkenin de terörle mücadele yasası varsa biz bunu uygulamak zorundayız.``
Süreç devam edecek
Arınç, çözüm sürecine ilişkin yaptığı değerlendirmede de AK Parti olarak ``bir insanın varlığını inkar etmenin insanlık suçu olduğunu`` söylediklerini kaydetti.
Arınç, terörün silahlı eylem olarak karşılarına çıktığını dile getirerek, şunları söyledi:
``Temel amaç artık örgütün silah bırakmasıdır. Türkiye içinde eylemlere son verilmeli ve Türkiye dışına çıkılmalıdır. BDP`li milletvekillerinin İmralı`da Öcalan`la görüşme konusunda şu ara karmaşa yaşanıyor. Görüşmeler gazetelere yansıdı. Ama süreç devam edecek. Alınan tedbirlerle sükunet, çatışmasızlık, eylemsizlik dönemine kavuşursak bunu Türkiye için şans ve imkan olarak görüyoruz.``
Başbakan Yardımcısı Arınç, bir soru üzerine genel affın gündemlerinde olmadığını da vurguladı.