Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ders kitaplarında şiirlerin sansürlenmesi hakkında, “Bir şiiri alıyorsunuz, o şiirde bir mısra veya bir kelime sizin hoşunuza gitmiyor ve siz onu değiştirerek veya çıkararak alıntı yapıyorsunuz. Bu olmaz. Ya o şiiri hiç alma ya da alıyorsan da aslına sadık kal. Bazı yayınevleri ya da editörler mevcut iktidara kendimizi daha yakın bir kimlikle tanıtmış oluruz gibi gerekçelerle bunlar yapılıyorsa bu ayıptır” dedi.
Bakan Avcı, Başkent Öğretmenevi’nde düzenlediği basın toplantısında eğitim muhabirleriyle bir araya geldi. Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) türbanla girilebileceği yönündeki haberleri değerlendiren Avcı, “Yönetmelik çok açık zaten, tanınmaya engel olmayacak bir kıyafetle girebilirler” dedi.
-“YA O ŞİİRİ HİÇ ALMA YA DA ALIYORSAN DA ASLINA SADIK KAL”-
Bakan Avcı, ders kitaplarında şiirlerin sansürlenmesi hakkında da, ders programının gereği olarak çok uzun metinlerin alıntılanamayabileceğini belirterek, metnin bir kısmının alınmasının, diğer kısmının sansürlendiği anlamına gelmeyeceğini söyledi. Bunun anlaşılabilir bir durum olduğuna dikkat çeken Avcı, şöyle konuştu:
“Ama bunun dışında bir de, bir şiiri alıyorsunuz, o şiirde bir mısra veya bir kelime sizin hoşunuza gitmiyor ve siz onu değiştirerek veya çıkararak alıntı yapıyorsunuz. Bu olmaz. Ya o şiiri hiç alma ya da alıyorsan da aslına sadık kal. En son yaşananlardan bir tanesi Edip Cansever’le ilgiliydi. Edip Cansever’in şiirinden bir mısra çıkartıldı. Bu bir zihniyet meselesi de olabilir, bazı yayınevlerinin ya da editörlerin sanki böyle bir gayretkeşliğin içerisine girersek, Talim Terbiye’den, bu iktidar da muhafazakar bir iktidar, dolayısıyla biz böylece Talim Terbiye heyetine, mevcut iktidara kendimizi daha yakın bir kimlikle tanıtmış oluruz gibi gerekçelerle bunlar yapılıyorsa bu ayıp.
Edip Cansever’in o ünitede yer alabilecek ölçekte pek çok şiiri var. Konunun işlenmesine çok daha elverişli olabilecek çok güzel şiirleri var. Onlardan birini değil de, illa bunu alıp, üstelik onun da bir mısrasını değiştirmek bir zihniyet meselesi. Türkiye bunları aşar, aşıyor. Yunus Emre’yle ilgili de benzer bir şey yapılmıştı. Onun hangi gerekçeyle yapıldığını bilmiyorum. Yani gerçekten şiir çok uzun ama sayfa sınırlı, dolayısıyla ancak iki tane dörtlüğe yer var, onun için üçüncüyü çıkardım mı, yoksa oradaki mısra benim kafama yatmadı, onun için mi çıkarıldı, bilmiyorum ama bu tür spekülasyonlara yer vermemek için hem uzunluk olarak hem de içerik olarak tartışmaya neden olacak gayretkeşliklere neden olacak işleri yapmamak lazım.”