"Lût’u da Peygamber olarak gönderdik. Hani o kavmine şöyle demişti: “Sizden önce âlemlerden hiçbir kimsenin yapmadığı çirkin işi mi yapıyorsunuz?

Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir topluluksunuz.

Kavminin Lut’a cevabı,:“Onları bulunduğunuz kasabadan çıkarın, zira onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış” demeleri olmuştur.

Bunun üzerine Lut'u ve taraftarlarını kurtardık; yalnız karısı, geride kalıp helake uğrayanlardan oldu.

Ve üzerlerine (taştan) bir yağmur yağdırdık. İşte bak günahkârların sonu nasıl oldu!

 (Araf Suresi, 80-83)

"Resûlullah (s.a.v.), kadınlara benzemeye çalışan erkeklere ve erkeklere benzemeye çalışan kadınlara lânet etti."

(Buhari, Libâs 61)

Yukarıdaki hadis-i şerifte geçen “lanet”, Allah'ın rahmetinden uzaklık ve mahrum olmak demektir. 

Eğer bu benzeme olayı dini literatürde “hünsa” denilen ve yaratılışta var olan bir benzeme ise, kişiler bundan sorumlu değildir. Çünkü bu, insanların iradesi dışında bir olaydır. 

Ancak, bilerek -konuşmada, gülmede, hareket etmede, davranış biçiminde, giyimde, kuşamda- erkek ve kadının birbirine benzemeye çalışması, lanete müstahak edecek bir davranıştır.

(Nevevî, Müslim/Selam, 32. hadisin şerhi)