İngiltere'de ortaya çıkan ve yüzde 70 daha bulaşıcı olduğu belirtilen Covid-19'un mutasyona uğramış türü tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de halkın endişelenmesine neden oldu.

Türkiye’de mutasyonlu Covid-19’a yakalananların sayısı her geçen gün artıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son yaptığı açıklamada, mutasyonlu virüs sayısının Türkiye'de 196 olduğunu bildirmişti.

Henüz Covid-19'a karşı aşı çalışmaları sürerken, "Mutasyona uğramış Coronavirus" haberi, üretilmekte olan aşıların söz konusu yeni türe karşı etkili olup olmayacağına dair endişeleri daha da arttırdı.

Türkiye'nin en çok Covid-19 vakalarının görüldüğü illerden biri olan ve son 2 ay içerisinde alınan sıkı tedbirlerin ardından düşüşe geçen Gaziantep’te vaka sayılarının yeniden artması endişeye neden olurken halk, mutasyonlu Covid-19 virüsünün olup olmadığını merak ediyor.

Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Ümit Mutlu Tiryaki, mutasyonlu Covid-19'un etkilerini, Gaziantep’teki vaka ve hastanelerdeki doluluk oranları ile uygulanmaya devam edilen aşı çalışmalarını İLKHA’ya değerlendirdi.

Türkiye genelindeki mutasyonlu Covid-19 vaka sayıları ile ilgili Sağlık Bakanlığının bilgi verdiğini ifade eden Tiryaki, Gaziantep’te de mutasyonlu Covid-19 vaka sayılarında hafif bir yükselmenin olduğunu ancak korkulacak bir durumun olmadığını bildirdi.

“İlimizde çok korkunç şekilde değil ama hafif bir yükselme var”

Mutasyona uğramış Covid-19’un dünyanın her yerinde görüldüğüne dikkat çeken Tiryaki, “Fakat buna rağmen şu anda biz yine aşırı bir hızlanma aşırı bir yükselme görmüyoruz. Türkiye genelindeki durum ile ilgilide zaten bakan bey bilgi veriyor. Bakanın verdiği bilgide bir yükselme hissediliyor, rakamlardan da bu gözüküyor. İlimizde çok korkunç şekilde değil ama hafif bir yükselme var. O yüzden vatandaşımızın sağduyusuna inanıyoruz, güveniyoruz. Vatandaşlarımızdan yine bu konuda dikkatli olmalarını talep ediyoruz. Çünkü ‘vaka sayısı azaldı’ demek, ‘bitti demek’ değil. Yani şunun hesabını iyi yapmak lazım. Sonuçta bu virüs bir kişiden dünya yayıldı, milyonlarca insan bu virüsten etkilendi. Halen rahatsız ve hasta olan insanlar var. Dolayısıyla bulaş riski var. Onun için çok rahat davranmayalım, rehavete kapılmayalım. Hep söylüyoruz artık bu gerçekten bir slogan olmanın dışında yaşamın bir parçası oldu. Maske, mesafe ve temizliğe uyarak hayatımızı devam ettirelim.” şeklinde konuştu.

“Mutasyonların bizlere avantaj sağlayacak bir şekle gelmesini düşünüyoruz”

Mutasyonun, tüm virüslerin genetik yapısında meydana gelen kalıcı değişiklikler olduğunu ifade eden Tiryaki, “Mutasyon, bir virüsün kendi genetik yapısında değişikliğe giderek bizi kandırmaya çalışmasıdır diyebilirim. Virüs bir RNA virüsü ve RNA virüslerinde de zaman zaman bu tip durumlar söz konusu olabiliyorlar. Özellikle grip bunun en tipik örneğidir. Hani her mevsim sonuçta grip geçirme riskimizin olmasının nedeni, grip virüsünün her mevsim kendisinde bir şekilde değişikliğe gitmesi sonucunda ortaya çıkan bir durum. Şu anda Covid-19 virüsü de aşağı-yukarı bu şekilde seyrediyor. Yurt dışındaki bazı yayınlara göre şu ana kadar bu virüsün 60'ın üzerinde mutasyon geçirdiğine dair yayınlar yapıyorlar ki muhtemelen de geçiriyor. Çünkü bilimsel olarak baktığımızda yaklaşık 200 mutasyon geçirildiğinde, artık hastalığın bulaşabildiği ancak hastalık yapamadığı gibi sürece girmesi söz konusu. Mutasyonların bizlere avantaj sağlayacak bir şekle gelmesini bekliyoruz. Mevcut mutasyona baktığımızda, hastalığın şiddetine ve kliniğine çok fazla bir etkisi olmadığını görüyoruz. Daha çok bulaştırıcılık üzerine bir değişikliğe gitti. Daha önce bir kişi virüsü 3 kişiye bulaştırıyorduysa şimdi ise bu mutasyon ile birlikte bir kişi 7-8 kişiye bulaştırabilecek duruma geldi. Tabi ki bu da süreci baltalayabilecek bir durum. Hazır salgını kontrol altına almışken ummadığınız kişilerden tekrardan hastalığın çıkabilme riskini doğuran bir durum ama en baştan beri açıkçası İngiltere'den duyurulduğundan beri tedbirli davranıyoruz.” dedi.

Türkiye’nin Covid-19 salgını sürecinde birçok Avrupa ülkesine göre iyi bir sınav verdiğini ve bu süreci çok iyi yönettiğini belirten Tiryaki, Türkiye’yi bu anlamda diğer ülkelere göre başarılı kılan etkenin ise sağlık altyapısının güçlü olması başta olmak üzere hükümetin, yerel yönetimlerin ve halkın bu sürece katkı vermesi olduğunu söyledi.

“Filyasyon ekipleri sahada etkili çalışma yürüttü”

Tiryaki, “Özellikle diğer ülkelerden bizi ayrıştıran, diğer ülkelere göre bize başarılı kılan en büyük etkenlerden bir tanesi sağlık sisteminin alt yapısıydı. Birçok yerdeki hastaneye altyapımız olsun, birinci basamak sağlık altyapımız olsun bizi gerçekten çalışırken başarılı kıldı. Pandemi ile mücadelede filyasyon en büyük silah, bunu da en iyi kullanan ülkelerden bir tanesi olduk. Oluşturduğumuz filyasyon ekiplerinin sahadaki çalışmaları, onların geri dönüşleri sayesinde hastalığı çıktığı andan itibaren izole etmeye, bu şekilde yerinde tutmaya ve bulaşı engellemeye yönelik birçok tedbir almayı başardık.” dedi.

Covid-19’un Gaziantep pik yaptığı kasım ve aralık aylarında filyasyon ekiplerinin sayısını artırdıklarını ifade eden Tiryaki, bin 50 kişi ile sahada görev yaptıklarını ve bunun da büyük bir çalışma olduğunu belirtti.

Gaziantep Valiliği başta olmak üzere kaymakamlıkların, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerin de bu süreçte kendilerine destek verdiğini belirten Tiryaki, bu desteklerin ekiplere kolaylıklar sağladığını ifade etti.

“Pik döneminden önce her türlü tedbirimizi aldık”

Filyasyon ekiplerinin yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirten Tiryaki, “Açıkçası sonuçlarını da aldık. Zaten Covid-19 önce çok hızlı pik yapmasına rağmen bir süre sonra vakaları en hızlı düşürmeyi başaran il olmayı başardık. Sonrasında da kontrol altına almayı başardık. Şu anda zaten bizimle birçok eşdeğer il ile kıyasladığımız zaman vaka sayısı olarak onlardan çok çok alttayız, çok da güzel bir çalışma ortamı oluşturduk. Hastaneler özelinde de bu dönem bu pikin yaşanacağını görmüştük. Hastanelerin hazırlıklı olması gerektiğinin farkına varmıştık. Gerek kamu hastaneleri gerekse özel hastanelerimizle birlikte güzel bir çalışma yürüttük, planlamalarımızı yaptık. Süreç başlayıp da sıkıntılar çoğalmaya ve hasta sayılarımız artmaya başladığında tedbirler aldık. Yoğun bakım ihtiyaçlarının olacağını ön görmüştük. Dolayısıyla o dönemde fazla yoğun bakım alanları oluşturmaya çalıştık. Özellikle kamu hatta bazı özel hastanelerimizde bize destek vererek belli alanlarımızı yoğun bakımlara çevirmeyi başardık. Sıfırdan yeni yoğun bakım alanları aşmayı başardık. Bu sayede il olarak Gaziantep, birçok civar ilden de pozitif olarak ayrışmayı başardı. Diğer illerde hasta çok zaman beklemek zorunda kalırken biz de çok fazla beklemeden en fazla 24 saat içerisinde hastalarımızı yoğun bakıma almayı ve tedavi etmeyi başardık.” ifadelerini kullandı.

Evdeki hastalara ulaşabilmek için “Covid-19 Evde Sağlık Ekibi” oluşturduklarını bildiren Tiryaki, bu ekiplerin evde tedavi edilmesi gereken hastalara ulaşmayı başardıklarını ve şu anda her hastanede de bu ekiplerin aktif olarak hazır bekletildiğini belirtti.

Tiryaki, dünyada ve Türkiye'de Covid-19 salgınının halen devam ettiğine dikkat çekerek vatandaşların rehavete kapılmadan maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymasının önemine işaret etti.

“Şu an iyi durumdayız”

Numune alma noktaları oluşturduklarını belirten Tiryaki, “Bu noktalara insanları yönlendirmeye çalıştık. Çünkü öteki türlü herkes hastaneye gelmeye ve test vermeye çalışıyordu. Bu da hem toplu taşımaya bir yük bindiriyordu hem de insanların birbirleriyle olan etkileşimlerini arttırıyordu, bunun sonucunda tabi ki bulaş riski çoğalıyordu. Bir şekilde bulaşı yerinde çözmeye çalışarak gayret gösterdik. Yaptığımız bu çalışmanın sonuçlarını da aldık. Çok şükür şu an iyi durumdayız.” diye konuştu.

Salgın sürecinde genelde Sağlık Bakanlığı yerelde ise Vali Davut Gül’ün ciddi desteklerini aldıklarını ve salgını kontrol altında tuttuklarını belirten Tiryaki, salgın sürecinde sağlık anlamında sıkıntıya neden olacak bir durumun olmadığını ifade etti.

Mevcutta kullanılan aşının bilinen en klasik aşı yöntemi olduğunu belirten Tiryaki, Covid-19’a karşı aşı olmanın önemli ve aşının güvenilir olduğunu ifade ederek aşı konusundaki komplo teorilerine halkın inanmamasını istedi.

“Covid-19’u çok ağır geçirdim”

Aşıdan sonra hastalanmamanın garantisinin olmadığını ancak Covid-19’a yakalananların hastalığı hafif geçirmeleri için herkese aşı olmayı tavsiye eden Tiryaki, “Gaziantep’te göreve başladıktan 9 gün sonra maalesef Covid-19 hastalığına yakalandım, ağır da geçirdim. Yaklaşık bir ay kadar iyileşme periyodum sürdü. Son derece zor geçirdim ve tüm semptomları yaşadım. Yani şu an ülkede bu hastalık nedir diye anlatabilecek 3-5 kişiden belki de biriyim. Bütün semptomların neler olabileceğini, neler yaşanabileceğini çok iyi maalesef kendimi deneyimledim. Sürecin sonunda baktığımda bu süreç ağır ve sıkıntılı bir süreçti. Korkulacak bir süreç olmadığını da söyleyebilirim. Bu hastalığı geçirmemin üzerinden 4 ay geçmişti. Sağlık Bakanlığımız, hastalık geçirildikten sonra 6 aya kadar aşıyor önermiyor. Çünkü antikorların koruyucu özelliği olduğu biliniyor. Fakat benim hastalığımın üzerinden 4 ay geçmesine rağmen aşı çalışmaları başladığında korkulacak bir durum olmadığını göstermek adına aşımı oldum.”

Aşının virüsle mücadelede etkin rol oynayacağını belirten Tiryaki, vatandaşların aşı konusunda panik yapmalarına gerek olmadığını ve şu ana kadar aşı olan sağlık çalışanlarında geçici bazı rahatsızlıkların dışında her hangi sorun olmadığını vurguladı. (İLKHA)