Muharrem Erkek, BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Oğuzhan Asiltürk'ü ziyaret etmesi, "ittifak da görüşüldü" demesi tartışılıyor. Bu görüşmeleri biraz da yeni sistem mi zorluyor?

Cumhurbaşkanı, yüzde 50+1'i bulmasının artık mümkün olmadığını görüyor. Yüzde 0,1 de olsa oyu veya desteği olan, herkesle görüşme ihtiyacı istiyor. "Bu sistem koalisyonları ortadan kaldırır" demişlerdi, tam aksine koalisyonları büyütüyor, genişletiyor. Şu anda da AKP, MHP, BBP üçlü bir koalisyon var. Onun için bu sistemde, ilk turda veya ikinci turda cumhurbaşkanı seçilmek için bu diyaloglar, ittifaklar çok önemli. Tabii muhalefet çok daha güçlü, çok daha yol aldı. Çünkü Cumhur İttifakı dışındaki tüm muhalefet, özellikle Türkiye için yeni bir hükümet sistemi öneriyor ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde uzlaştı. Yani demokratik hukuk devleti için, güçlendirilmiş parlamenter sistem, bağımsız ve tarafsız yargı. Bunu Erdoğan, Cumhur İttifakı yapamaz. Bunu toplumsal uzlaşmayla yeni bir anayasayla ilk seçimden sonra bunu biz yapacağız. Türkiye çünkü bu sistemle devam edemez. Onlar bu adaletsiz, tek adam sistemini devam ettirebilmek için kendilerine anayasayı uydurmaya çalışıyorlar. Zaten samimi de değiller.

Uzun süredir parlamenter sistem çalışıyorsunuz. Diyorsunuz ki, "Biz parlamenter sisteme dönmeyeceğiz, yeni bir parlamenter sistem tasarımı ortaya koyacağız." Eskisinden temel farkları ne olacak?

Bakın, 12 Eylül darbe anayasası zayıflatılmış bir parlamenter sistem yarattı. Parlamenter sistemde, icra organı başbakan ve bakanlar kuruludur. Cumhurbaşkanı temsil noktasında görev yapar. Gerçek anlamda anayasada yazdığı gibi, devleti ve milleti temsil eder. 12 Eylül anayasası o kadar olağanüstü yetkilerle donattı ki cumhurbaşkanlığı makamını ve cumhurbaşkanını da halk seçmeye başladıktan sonra, aslında zaten parlamenter sistemden koptunuz. Biz ne diyoruz; bugün dünyanın en gelişmiş ülkelerinin, hukukun üstünlüğündeki en sıralardaki ülkelerin; işte İngiltere, Almanya, Almanya, Norveç, Danimarka gibi ülkelerin yani Kıta Avrupası'nın büyük bölümünde başkanlık sistemi yok ki. Büyük bölümü güçlendirilmiş, rasyonelleştirilmiş parlamenter sistemle yönetiliyor. Biz de bunu getireceğiz. Cumhurbaşkanı temsil noktasında görev yapacak, bir siyasi mücadelenin içinden gelse bile, siyasi partisiyle bağını kesecek, parti üyeliği de olmayacak.

Bu çalışmalar, parlamenter sistem üzerine çalışan diğer muhalefetle ortak bir çalışmaya dönecek mi? Muhalefet bu konuda nasıl ortaklaşacak?

Gelecek Partisi önerilerini tüm partilerle paylaştı. Şimdi İYİ Parti paylaşıyor, sonra biz paylaşırız. Zaten ondan sonra da oturulur, ortak ilkeler bir metin haline de gelir. Önemli olan ayrıntı değil, güçlendirilmiş parlamenter sistemde uzlaşılması ve bu çok değerli.

Seçim dönemine girildiğinde, cumhurbaşkanı adayımızla beraber millete, seçmene taahhütte bulunacağız. Neler yapacağımızı anlatacağız. Diyeceğiz ki "Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz, bunları yapacağız, ekonomide adalette şunları yapacağız" diyeceğiz. Seçmene millete saygımız gereği, seçimden önce cumhurbaşkanı adayımızla beraber siyasi partiler bu taahhütlerini kamuoyuna açıklayacak. O zaman büyük olasılıkla ortak bir çalışma olur.

Şunu söylemek isterim; cumhurbaşkanlığı örtüsü altında keyfi, otoriter, popülist bir rejim inşa ettiler ama sistem 2,5 yılda iflas eti. Biz bunu mutlaka değiştireceğiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "yeni anayasa" çağrısı yaptı. Açıklamalara bakıldığında da mevcut hükümet sisteminden ödün verilmeyeceği görülüyor. Siz hangi koşullarda masaya oturabilirsiniz?

Bunun amacı cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini tahkim etmek. Biz hiçbir şekilde oturmayız. Samimi değiller çünkü. Mevcut anayasaya uymayan bir zihniyet, yeni anayasaya uymazsa ne yapacağız. Diyelim yeni bir anayasa yaptık ona da uymadı... Önemli olan zihniyetteki değişim. Saray iktidarının tek bir amacı var iktidarını korumak. Bu yeni anayasa söylemi de onun için. Milletin gündeminde böyle bir şey yok. Esnafın, çiftçinin, sanayicinin, milyonlarca işsizin gündeminde böyle bir şey yok. Tabii ki sistem çok önemli bu sistem sorunları ağırlaştırıyor ama bunlar bu sistemi değiştiremez ki. Bu sistem revize de dahi edilse, Türkiye bu sistemle gidemez.

Millet gerçeği gördü artık. Millet bu sistemle devam etmek istemiyor ki. AYM kararlarını, AİHM kararlarını uygulatmayan bir zihniyet, toplumsal uzlaşmayla anayasa yapabilir mi? Mevcut saray iktidarı bunu yapamaz, ilk seçimden sonra biz yapacağız. Erdoğan'la bir masada olmayacağız, samimi değiller çünkü.

(BBC TÜRKÇE)